HEDEP`in “AİHM VE AYM kararlarına uyulmaması halinin ülkeyi daha fazla kaosa sürüklenmesinin engellenmesi”ne yönelik genel görüşme önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, TBMM Genel Kurulu`nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. HEDEP Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren, "Yargıdaki vesayeti kaldırma vaadiyle iktidara gelen AKP iktidarı bırakın vesayeti kaldırmayı hiç ummadığı kadar yargıyı kendi vesayeti altına aldı. Eski Bakanınız bugün ne dedi biliyor musunuz, `Vesayetçi güçlerin güdümündeki Kemalist militan yargıdan çektik. Tam vesayetler kalktı derken bu sefer kendi militan yargımızı oluşturduk" dedi. Bu bir itiraftır" dedi.
HEDEP`in “AİHM ve AYM taraflarına uyulmama halinin ülkeyi daha fazla kaosa sürüklenmesinin engellenmesi” için verdiği genel görüşme önergesinin gündemin önüne çekilerek TBMM Genel Kurulu`nda bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerinin gerekçesini açıklayan HEDEP Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren şunları söyledi:
"Yargıtay AKP ve MHP iktidarı tarafından Anayasa Mahkemesi`ne kayyum olarak atanmıştır. Bu mesele Can Atalay meselesini aşmıştır. Bu mesele Sayın Demirtaş meselesi, bu mesele Kavala meselesi olmaktan çoktan çıkmıştır. Bu topluma karşı savaş açma halidir. 2015`ten fiili bir OHAL rejimine dönüşen anayasasızlaşan Türkiye`de bugün yaşananlar yeni bir darbeye teşebbüstür. Yargıtay`ın bu tutumu Anayasa Mahkemesi`ni Meclis iradesini ortadan kaldırarak yargıçlar hükümeti kurmaya çalışmanın ilanı niteliğindedir. Bu bir başkaldırıdır.
Seçilmiş milletvekillerine ilişkin hak ihlallerini uygulamayarak Anayasa`yı ihlal eden Yargıtay kararını Meclis`e gönderip açıkça talimat verip hat bildirerek ‘Atalay`ın vekilliğini düşürmek için işlemlere başla` diyor. Bu Meclis iradesi üzerinde bir vesayet kurma girişimidir. Yargıdaki vesayeti kaldırma vaadiyle iktidara gelen AKP iktidarı bırakın vesayeti kaldırmayı hiç ummadığı kadar yargıyı kendi vesayeti altına aldı. Eski Bakanınız bugün ne dedi biliyor musunuz, `Vesayetçi güçlerin güdümündeki Kemalist militan yargıdan çektik. Tam vesayetler kalktı derken bu sefer kendi militan yargımızı oluşturduk" dedi. Bu bir itiraftır."
"ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINI TANIMAYAN BİR HAKİM BU ÜLKEDE BAKAN YARDIMCISI YAPILIP ÖDÜLLENDİRİLİYOR"
Saadet- Gelecek Partisi Grubu Başkanvekili İsa Mesih Şahin, anayasa kitapçığıyla kürsüye çıkarak şunları söyledi:
"Bugün Türkiye`de yaşadığımız konu bir hukuk krizidir, her şeyden öte bir devlet krizidir. Ülkede Yargıtay kurumu yasama organına ayar vermeye çalışıyorsa bunun adı krizdir. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan bir hakim bu ülkede bakan yardımcısı yapılıp ödüllendiriliyorsa kusura bakmayın güven iklimi sorunu bu. Mesele Türkiye`nin anayasasızlaştırılması düşüncesidir. Mesele, Türkiye`de bir klik yapının Türkiye`yi otoriter bir hale getirme gayretidir."
"CEMAATLERİN, TARİKATLARIN, HEMŞEHRİCİLİK İLİŞKİLERİN YARGI DAHİL DEVLETİN TÜM KURUMLARINDA ÖBEKLENMESİNDEN BU NOKTAYA GELDİK"
Öneri üzerine İYİ Parti adına Antalya Milletvekili Uğur Poyraz şöyle konuştu:
"Biz bu noktaya nasıl geldik? Her dönemin muktedirlerine göre karar vermeyi kendisine şiar edinmiş bir yargının çaresizliği üzerinden siyasetin karabasan gibi çökmesinden geldik. Liyakati ve ehliyeti geri plana atıp, sadakati merkeze alan bir anlayış üzerinden geldik. Bu noktaya nasıl geldik? Cemaatlerin, tarikatların, hemşehricilik ilişkilerin yargı dahil devletin tüm kurumlarında öbeklenmesinden bu noktaya geldik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve bunun sonucunda herkesi atayanın tek bir irade olmasından kaynaklı geldik. 13 Ceza Dairesi üyeleri hangi yapıdan, organizasyonundan diye konuşuluyor. Hepimiz biliyoruz, oysa sormamız gereken Yargıtay`ın ilgili ceza dairesindeki üyeleri nasıl böyle bir cüret gösterdiklerini tartışmalıyız."
"BU YAPILANLARA SES ÇIKARILMAZ, GÜÇLÜ TEPKİ KONULMAZSA ŞU ANDA EVLERİNDEN BİZLERİ İZLEYEN VATANDAŞIMIZIN HUKUKA, ADALETE DAHA DA ÖTESİ DEVLETE GÜVENİ KALMAZ"
Öneri üzerine CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Deniz Yücel şunları söyledi:
"Bu karar elimde gördüğünüz Anayasa`ya, evrensel hukuk normlarına hakarettir. Dün alınan karar hukuki değil, siyasi bir karardır. Bu sıralarda oturması gereken bir milletvekilinin demokratik hakkı, yasama faaliyetinde bulunma hakkı en önemlisi de insan hakkı ihlal edilmektedir. Yargıtay Anayasa Mahkemesi`ni de TBMM`yi de tehdit etmiştir. Yargıtay`ın hukuk dışına çıkarak yaptığı suç duyurusu her açıdan rezalettir. Bir yüksek mahkeme anayasal düzeni reddedemez. Yargıtay`ın Anayasa Mahkemesi kararlarına uymaması hukuken izah edilemez. Bu yapılanlara ses çıkarılmaz, güçlü tepki konulmazsa şu anda evlerinden bizleri izleyen vatandaşımızın hukuka adalete daha da ötesi devlete güveni kalmaz."