Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, 31 Mart 2019 tarihinde ülkemizde yapılan yerel seçimlerinsonucunu değerlendirerek, “Bize göre seçimin kaybedeni nefret dili, ötekileştirici eylemler, söylemler oldu. Siyasilerin bundan net bir şekilde ders çıkarması gerekiyor” dedi.
Yerel seçimlerdeMersin genelinde siyasi kutuplaşmanın aksine, yıllar sonra ilk defa normal bir seçim süreci yaşandığını belirten Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Seçime katılım oranının da yüksek olması bizleri mutlu etti. İnsanların demokrasiye, geleceğine, kentine sahip çıkarak sandığa koşmaları ve iradelerini sandığa yansıtmaları, gerçekten çok önemliydi. Seçim sürecinde Mersin Barosu ve avukatlar olarak tek yapmamız gereken şey, insanların özgürce, kimsenin baskısı altında kalmadan oylarını kullanabilmeleri ve bu oyların gerçek iradeyi temsil etmesini sağlamaktı. 100’e yakın meslektaşımızla bu süreçte etkin bir şekilde görev aldık. Sevindirici olan husus, bize çok fazla iş düşmedi. Çıkan ufak tefek sorunlara da, sahadaki avukatlarımız anında müdahale ettiler. Sorun büyümeden çözüldü” diye konuştu.
“SİYASİLER DERS ÇIKARMALI”
Seçim sonucunun, artık bu ülkedeki vatandaşların, öfke, şiddet, nefret ve ayrıştırıcı dili kabul etmediğininbir göstergesi olduğunun altını çizen Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, “Gördük ki, daha birleştirici, daha sakin, daha hoşgörülü bir dil kullanan, herkese gönlünü açabiliyor, insanlara kucak açabiliyor. Bize göre seçimin kaybedeni nefret dili oldu, ötekileştirici eylemler, söylemler oldu. Siyasilerin bundan net bir şekilde ders çıkarması gerekiyor. Siyasilerin bir sonraki seçimde artık bu argümanları bırakmaları ve insanları kucaklayacak, ötekileştirmeyecek bir dil kullanmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
“ÜLKE SEÇİMLERLE KUTUPLAŞTIRILMASIN, AYRIŞTIRILMASIN”
Ülkemizin seçimlerle kutuplaştırılmaması ve ayrıştırılmaması gerektiğine vurgu yapan Baro Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz,“Bize göre seçim sonucu, ülkenin ekonomik olarak içinde olduğu durumun bir göstergesiydi. İktidarın, elindeki en önemli şehir olan İstanbul ve Ankara’yı kaybetmiş olması, bize göre ekonomik politikalarının yetersiz olması ve halka güven vermemesinden kaynaklanıyor. Hükümet, ülkemizde bir tek ekonomik göstergeleri değiştiremiyor. Bir an önce hükümetin acil ekonomik reform yapması, ekonomiye istikrar kazandırması ama en önemlisi güven kazandırması gerekiyor. Dış yatırımcının mutlaka ülkemize gelmesi gerekiyor. Bunun için de insanların öncelikle ülkedeki adalet sistemine güvenmesi gerekiyor. Adalet sistemine güven olmadığı zaman, hukuk öncü rol, öncü güç kabul edilmediği sürece, ne iç yatırımcı, ne de dış yatırımcılar bu ülkeye ekonomik anlamda yatırım yapmazlar. Ülkede yatırımın yolunu açmanın tek yolu; hukukun istikrarını sağlamak, hukuku öncü kabul etmek ve herkesin hukuk kurallarına uymasını, adalete inanmasını sağlamak gerekiyor.
“YSK ŞAİBELERİN ALTINDA KALMAMALI”
Her seçim sürecinin sonunda Yüksek Seçim Kurulu’nun tartışılan bir kurum haline geldiğini söyleyen Yeşilboğaz, “Biz YSK’yı bağımsız ve tarafsız olarak görüyoruz. Onların da öyle gördüğüne inanıyoruz. Ama her seçimin sonunda son anda bazı verilerin açıklanmaması, veri girişlerinin yapılmaması, YSK’nın güvenilirliğini maalesef tartışmalı hale getiriliyor, güvenilirlikleri sorgulanır hale geliyor. Vatandaşa güven vermesi gereken bir kurumun, bu tür şaibelerin altında kalması bizleri üzüyor. Demokrasi sandıkta diyoruz. YSK’nın da bunu bilmesi gerekiyor. YSK’nın seçimi kimin kazandığını bir an önce açıklaması gerekiyordu. YSK’nın artık bu tartışmalardan sıyrılıp,kendi bağımsızlığına inanması gerekiyor. YSK, bu tür polemiklerin yaşanacağı duruma düşecek davranışlardan uzak kalmalı” dedi.
“FARKLI PARTİDEN OLMANIZ, BİREYSEL DAVRANMANIZ ANLAMINA GELMEZ”
Hem ülkemizde, hem de Mersin’de seçilen bütün belediye başkanlarının öncelikle kent için birleşmeleri, projelerini ortaklaştırmaları gerektiğinin altını çizen Yeşilboğaz,“Belediye başkanları farklı partilerden kazanmış olabilir. Bu durum farklı ve bireysel davranmanız, bağımsız davranmanız anlamına gelmez. Bütün ilçe belediyesinin il belediyeleri ile bir araya gelip, kent için ortak projeler üretip, bu kentin artık önünü açması gerekiyor. Belediye başkanları Mersin’in makûs talihini yenmek için hep birlikte ne yapabilirler? Bu siyasi arenada nasıl hareket edebilirler? Bunun formülünün aranması gerekiyor” ifadesini kullandı.
“KENTLİLİK BİLİNCİ KAZANDIRILMALI”
Mersin Barosu’na, sivil toplum örgütlerine ve odalaraçok iş düştüğüne vurgu yapan Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz,“Hep birlikte, kazanan belediye başkanlarımızın yanında olmalıyız. Mersin’e kazandıracakları önemli projelerde onlara destek olalım ve güven verelim. Belediyelerin de baro, odalar ve sivil toplum örgütleriyle birlikte ortak hareket etmesi, ortak akılda birleşmesi, onların fikirlerini alması, projeyi kentle birlikte ortak süreçte çözmeye çalışması çok önemli. Eğer bunu gerçekleştirebilirse, Mersin’de yaşayan herkese kentlilik bilinci kazandırıp, hep birlikte kentli kimliğiyle bir arada yaşamanın formüllerini ortaya koyabilirlerse, Mersin örnek bir kent haline gelebilir. Bunu hoşgörü kenti Mersin’de sağlamaları çok basit. Sadece bunlara ön ayak olmaları ve bir an önce harekete geçmeleri gerekiyor. Biz hangi parti olursa olsun, seçimi kazanan her belediye başkanımızı ayrı ayrı tebrik ediyoruz. Bizimle işbirliği yapmak istediklerinde, yanlarında olacağımızı garanti ediyoruz. Yerelde ve genelde, Mersin’deki ve ülkemizdeki seçim sonuçlarının vatandaşlarımıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz” ifadesini kullandı.