İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, TBMM Genel Kurulu`nda; “Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunduğuna karar verilen gruplara üyeliği nedeniyle ilişiği kesilmemek koşuluyla öğrencilerimize bir şans tanıyalım… Eğitim hakkı elinden kayıp giden gençlerimizin çığlığını duyun” dedi.
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk; İYİ Parti Seçim İşleri Başkanı ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat ile hazırladıkları Yükseköğretim Kanunu`na geçici madde eklenmesine ilişkin kanun teklifinin, doğrudan Genel Kurul gündemine alınması teklifi üzerine konuştu. Öztürk, şunları söyledi:
“Yükseköğretim Kanunu`na geçici madde eklenmesi konusundaki talebimiz nedir? Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, ön lisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerimizden yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği kesilenlerin eğitimlerine devam edebilmeleri için bir düzenleme yapılmasını istiyoruz yani yıllarca uğraşıp çalıştığı, kazandığı hâlde çeşitli nedenlerle eğitimine son vermek zorunda kalan üniversite talebelerimizin taleplerini, af çağrılarını, çığlıklarını buradan duyurmak istiyoruz.
Biz Ankara vekilimiz Sayın Şenol Sunat ile birlikte bu kanun teklifini 20 Ekim 2021 tarihinde verdik. 13 Aralık 2021 tarihinde verdiğimiz dilekçenin sırası ancak bugün gelebildi yani bu kanun teklifi geçtiğimiz yıl üniversitelerin güz döneminin başladığı tarihte verilmişti. Eğer bu kanun teklifi o dönemde gündeme alınsa üniversitelerden bir şekilde ayrılmak zorunda kalan gençlerimiz eğitimlerine yeniden devam etme hakkı bulacak, koca bir yıl boşa geçmeyecekti.
“GENÇLERİMİZ, GELECEKLERİNDEN BİR SENE ÇALAN İKTİDARIN OYUNUNA GELMEZ”
AK Parti bu dönemde ne yaptı? Birçok defa değiştirilen kanunları tekrar tekrar değiştirmekle uğraştı ama öğrencilerin çığlık hâlinde yükselen sesine kulak vermedi. Meclisin tatile girmesine az bir süre kaldı. AK Parti`si kendilerine yakın basın organları vasıtasıyla ‘öğrencilere müjde` diye defalarca af haberleri yaptırsa da ‘Temmuz ayından önce kanunlaşacak.` deseniz de şurada kaldı iki gün. Size bir fırsat, hiç beklemeyin, hazır önünüze bir kanun teklifi sunduk, gelin ‘kabul` verin, gençlerimize hep birlikte müjde verelim. Yok ‘Muhalefet verdi, bu teklif kabul etmeyiz.` diyorsanız, teklif hazır; kaldırın bizim isimlerimizi, attırın kendi vekillerinize imzayı, öğrencilere bu şansı siz vermiş olun. ‘Yok, biz önümüzdeki 50 maddelik torba kanunda yapacağız.` derseniz, sütün için çamur atıp ‘Bu şekilde için.` derseniz, münferit bir kanun hâline getirmezseniz sizin bileceğiniz iş. Kim bilir, torbanın içine ne attınız? Öğrenci affını da o torba kanunun makyaj malzemesi olarak kullanacağınız çok açık, niyetinizin ne olduğunu gençler de biliyor ama bildiğim bir şey daha var: Gençlerimiz, geleceklerinden bir sene çalan iktidarın oyununa gelmez.
“2021-2022 YILI ÖĞRENİM DÖNEMİ BİRÇOK ÖĞRENCİMİZ İÇİN AÇILAMADAN KAPANMIŞTIR ÇÜNKÜ AK PARTİ`Sİ, AİLESİYLE BİRLİKTE FARKLI BİR ŞEHRE GİDEN ÖĞRENCİLERİ BARINDIRAMAMIŞTIR”
Yükseköğretim Kurulu ne diyor? ‘Eğitim başarıya endeksli bir şekilde kurgulanmalı. Bu nedenle de azami eğitim süresi şart.` Evet, yükseköğrenim başarıya endeksli bir şekilde uygulanmalıdır ve her yıl milyonlarca yeni öğrencinin sınava girdiği düşünüldüğünde, bir süre sınırlaması da getirilmelidir ancak ülkemizde öğrencilerimizi başarısızlığa iten birçok neden de eğitim sisteminin kendisinden kaynaklanmaktadır. 2021-2022 yılı öğrenim dönemi birçok öğrencimiz için açılamadan kapanmıştır çünkü AK Parti`si, ailesiyle birlikte yaşadığı ilden okumak için farklı bir şehre giden üniversite öğrencilerini barındıramamıştır. Yeterince yurt olmaması bir yana, ‘Artırdık.` diye övündüğünüz 850 liralık burs ve öğrenim kredisi ne öğrencilerin yurt parasına yetmiştir ne de artan kira paralarına. Hadi, barınma parasını üç beş öğrenci birleşip tamamladı diyelim; beslenmek de para ister, eğitim materyali almak da para ister, okula gitmek için ulaşım da para ister. Parası olmayan üniversite öğrencileri YKS`yi geçseler de zorunlu yaşam giderleri sınavını geçememeleri nedeniyle kayıt yaptıramadan ailelerinin yanına dönmek zorunda kalmışlardır, bir kısmı da çalışarak ekmeğini kazanmak zorunluluğu nedeniyle okullarının yolunu unutmuşlardır.
Başarı endeksli yükseköğretimde öğrencilerin başarı durumlarını etkileyen birçok faktör vardır; ekonomik problemlerle birlikte sosyokültürel problemler, psikolojik problemler, sağlık problemleri ve eğitim öğretim problemleri öğrencilerin akademik başarısını etkileyen faktörler arasında ilk sıraları almaktadır. Ayrıca, öğrencinin çevresiyle geliştirdiği iletişim tutumları bile başarısızlıkta önemli rol oynamaktadır. Bunların hepsi birbirine zincirleme bağlı ve biri diğerini tetikleyen faktörlerdir. Bunlara bir de malum Covid-19 salgını eklendi. Covid-19 salgını nedeniyle binlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ailesinin, yakınlarının, arkadaşlarının vefatı ve hasta sayılarının her geçen gün artması özellikle gençlerde stres ve gelecek kaygısına sebebiyet vermiştir.
En temel insan haklarından biri olarak kabul edilen eğitim hakkı devletin olumlu katkısını zorunlu kılan bir sosyal haktır. Şu an sadece ekonomik imkânsızlıklar nedeniyle kayıt bile olamadığı için eğitim hakkı elinden alınan on binlerce öğrencimiz bulunmaktadır. Yine, bağlı bulundukları yükseköğretim kurumlarında azami eğitim sürelerini her ne sebeple olursa olsun tamamlayamayan öğrencilerimiz Gazi Meclisimizden bir af beklemektedir. Biz diyoruz ki: Terör suçundan hüküm giymemek, terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca devletin millî güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum ve gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı nedeniyle ilişiği kesilmemek koşuluyla öğrencilerimize bir şans tanıyalım. Bu, bizim yeterince imkân sunamadığımız gençlerimize olan bir borcumuzdur. Gençlerimize olan bu borcu teklif İYİ Partiden geldiği için reddedeceksiniz, biz hazırız, teklifimizi de geri çekeriz, yeter ki eğitim hakkı elinden kayıp giden gençlerimizin çığlığını duyun…”