24 Kasım 2025 Pazartesi


16:55   “EMEKLILERDEN TARIHI BIRLEŞME ÇAĞRıSı: 17 MILYON KIŞI İÇIN TEK ÇATı”   14:45   MERSIN’DEN DÜNYAYA SANAT KÖPRÜSÜ: İLYAS YıLGÖR ULUSLARARASı FOTOĞRAF YARıŞMASı REKOR KATıLıMLA TAMAMLANDı   14:38   “CHP İZMIR’DEN ADALET ÇAĞRıSı: İMAMOĞLU DAVASı TRT’DE CANLı YAYıNLANSıN”   13:49   “BAKıRHAN’DAN CHP’YE TARIHI MESAJ: CESARET VE RISK ZAMANı”   12:39   “MESEM ÇARKı ÇOCUKLARı ÖLÜME SÜRÜKLÜYOR: MUHAMMET’IN ÇıĞLıĞı ADALET İSTIYOR”   11:50   “ERKAN BAŞ: EMEKLILER YÜK DEĞIL, HAKLARıNıN SAHIBI GÜÇTÜR”   11:40   “ET VE SÜT KRIZI DERINLEŞIYOR: İTHALAT VURGUNU YERLI ÜRETICIYI BITIRIYOR”   10:44   MERSIN’DEN TÜRKIYE’YE ATA TOHUMU MIRASı: LEKLEK FASULYESI YENIDEN HAYAT BULUYOR   10:34   “TÜRKIYE’NIN AYDıNLıK GELECEĞINI İNŞA EDEN GÜÇ: ÖĞRETMENLER”   17:24   “ÖZGÜR ÖZEL’DEN ZONGULDAK’TA SERT ÇıKıŞ: ‘72. MEYDANDAYıM… ARKADAŞLARıMıZ MASUMDUR!’”   13:58   MERSIN’DE HAFRIYAT ARTıK KAÇAK DÖKÜLMEYECEK: UYDU DESTEKLI DENETIM BAŞLADı   18:13   BAŞKAN YıLDıZ’DAN ACIL ÇAĞRı: “KULLANıLMAYAN SU KANALLARı DERHAL KAPATıLMALı”   17:25   ROMEO VE JULIET BALESI MERSIN’DE AŞKı VE TRAJEDIYI SAHNEYE TAŞıYOR   16:52   CHP PARTI PROGRAMı TANıTıM TOPLANTıSı... ÖZGÜR ÖZEL: “BUNDAN SONRAKI YÜRÜYÜŞ, IKTIDARA YÜRÜYÜŞTÜR”   16:50   MURAT EMIR: KOMISYONDA KARARLıLıKLA, CESARETLE GÖREV YAPMAYA DEVAM EDECEĞIZ   12:42   “DR. LEVENT UYSAL: MERSIN’I TEKNOLOJI VE İNOVASYON ŞEHRINE DÖNÜŞTÜRMEYE KARARLıYıZ”   11:29   MEZITLI BELEDIYESI’NDEN SANAYI ÇıRAKLARıNA SOSYAL BELEDIYECILIK DOKUNUŞU   09:50   “MERSIN’DE ACIL DURUM PROVASı: BÜYÜKŞEHIR İTFAIYESI 3,5 DAKIKADA BINAYı BOŞALTTı”   09:25   TARSUS’TA ÇOCUK HAKLARı GÜNÜ ÜÇ NOKTADA COŞKUYLA KUTLANDı   08:50   “DR. MÜZEYYEN ŞEVKIN’DEN EVRENSEL ÇAĞRı: BIR FIDAN DIK, BIR GELECEK YEŞERT!”  
 
     
   

Anayasa Mahkemesi, siyasetçiye söylenen "satılmış Siyonist" sözünü ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi


Anayasa Mahkemesi (AYM), emekli bir vatandaşın, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunu, ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi. AYM, ``siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü`` olduğunu belirterek, başvurucuya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

 

Tarih : 5 Haziran 2024 Çarşamba 11:19   Okunma : 379

HABER: MEHMET OFLAZ

(ANKARA) -  Anayasa Mahkemesi (AYM), emekli bir vatandaşın, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunu, ``ifade özgürlüğü`` kapsamında değerlendirdi. AYM, ``siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü`` olduğunu belirterek, başvurucuya 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

İstanbul`da ikamet eden emekli bir vatandaş, sosyal medya hesabından eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener`e, "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış Siyonist görmedik" yorumunda bulundu. Şener, emekli vatandaşın ``hakaret suçundan`` yargılanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı`na suç duyurusunda bulundu. 

Ankara Asliye Ceza Mahkemesi, 27 Mayıs 2019`da vatandaşa, ``hakaret`` suçundan bin 740 TL adli para cezası verdi. Yargılama sürecinde vatandaş hayatını kaybetti, ancak eşi ve çocukları avukatları aracılığıyla davayı sürdürdü.

Kararın kesinleştikten sonra aile, ``bir siyasetçiye yönelik eleştiriler dolayısıyla verilen adli para cezasının ifade özgürlüğünü ihlal ettiği``  AYM`ye bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi, 14 Şubat 2024`te başvuruyu inceledi. Anayasa Mahkemesi, başvurucu vatandaşın, Şener`e "Çok insanlar gördük senin gibi satılmış siyonist görmedik" şeklindeki sözlerini, siyasetçilerin sıradan bireylere göre eleştirilere daha fazla katlanma yükümlülüğü olduğuna işaret etti. Anayasa Mahkemesi, Anayasa`nın 26. maddesinde güvence altına alınan ``ifade özgürlüğünün`` ihlal edildiğine ve başvuruculara müştereken net 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. 

``Siyasetçiler eleştiriye daha fazla tahamül göstermeli``

Yüksek Mahkeme`nin gerekçeli kararı şöyle:

"Somut olayda başvurucu tarafından kullanılan `satılmış Siyonist` şeklindeki ifadenin değer yargısı olduğu açıktır. O halde tespiti gereken husus, başvurucunun davacıyı sebepsiz biçimde hedef alıp almadığı, kullanılan söz ve ifadelerin kişisel saldırı oluşturup oluşturmadığıdır. Başvurucunun olay tarihinde ve halen iktidarda olan partinin bir destekçisi olduğu anlaşılmaktadır. Başvurucu, desteklediği partinin bir zamanlar önde gelen siyasetçilerinden biri olan müştekinin önce kurucusu olduğu partiden ayrılmasına daha sonra da siyasi hayatını başka bir partide ve nihayet ana muhalefet partisinde devam ettirmesine yönelik duyduğu öfkeyi başvuruya konu `satılmış siyonist` sözleri ile ifade etmiştir.

Müşteki ise söz konusu yakıştırmayı kişilik haklarına yapılan bir saldırı olarak değerlendirmiştir. Ancak Anayasa Mahkemesi`nin pek çok kararında benimsediği gibi demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan ve toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir. Anayasa Mahkemesi yine pek çok kararında ifade özgürlüğünün bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini kabul etmiştir. Bu sebeplerle başvuruya konu paylaşımda geçen ve tazminat ödenmesine neden olan bu gibi ifadelerin bazı bağlamlarda kullanımlarının kaba ve rahatsız edici bulunması hukuk sisteminde ceza veya tazminat şeklinde bir müeyyide bağlanmasının tek başına haklı gerekçesi olamaz.

Öte yandan müşteki, siyasi kariyerinde birçok önemli görevlerde bulunmuş, kamuoyu tarafından yakından tanınan ve takip edilen tecrübeli bir siyasetçidir. Bu çerçevede başvurucunun da içinde olduğu seçmenlerinin sıkı ve yakın denetimi altında olması tabiidir. Müşteki halen iktidarda bulunan partinin önde gelen bir üyesiyken kurucusu olduğu partiden ayrılarak önce muhalif bir siyasetçi sonra ana muhalefet partisinin bir milletvekili olmuştur. Başvurucuya göre, müştekinin siyasi çizgisi değişmiştir ve bu sebeple de müştekinin kendisini daha önce destekleyenlerin eleştirilerine daha fazla tahammül göstermesi gerekir.

Somut olayda Mahkeme, başvurucunun ifade özgürlüğü ile müştekinin şeref ve itibarının korunması hakkı arasında yukarıda değinilen nitelikte bir değerlendirme yaparak bir denge kurmaya çalışmamış; yalnızca soyut bir değerlendirmeyle söz konusu ifadelerin hakaret suçunu oluşturduğunu kabul etmiştir. Mahkemenin başvurucunun mahkumiyeti bakımından ileri sürdüğü gerekçeler, başvurucunun ifade özgürlüğü hakkına yapılan müdahale için ilgili ve yeterli olarak kabul edilemez.

Açıklanan gerekçelerle Anayasa`nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir." 

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA