18 Haziran 2025 Çarşamba


11:03   CHP’LI BELEDIYE BAŞKANLARı, BANDıRMA’DA DÜZENLENEN AKŞAM YEMEĞINDE BIR ARAYA GELDI   10:10   “ZEYTINLIKLER MADENCILIĞE KURBAN EDILIYOR”   10:08   BÜYÜKŞEHIR’DEN ÖĞRENCILERE YKS ÖNCESI MORAL ETKINLIĞI   09:55   CHP’LI GÜLCAN KıŞ: “VATANDAŞ PAZAR ÇANTASı DEĞIL, ARTıK SABıR TAŞı TAŞıYOR!”   09:23   ZAFER PARTISI GENEL BAŞKANı ÜMIT ÖZDAĞ, ANKARA’DA: İKTIDAR VE DESTEKÇILERINE AYRı, MUHALEFETE AYRı BIR HUKUK UYGULARSANıZ IÇ CEPHEYI SAĞLAMANıZ MÜMKÜN OLMAZ   09:15   SILIFKELI KADıNLARıN YENI BULUŞMA NOKTASı; ATAKENT KADıN ATÖLYESI    21:18    MEZITLI BELEDIYESI KÜLTÜREL MIRASıNA SAHIP ÇıKıYOR, “TAŞ MEKTEP” YAŞAYAN MÜZEYE DÖNÜŞÜYOR   21:13   “YERLI ARAÇLARDA HURDA TEŞVIK UYGULAMASı HAYATA GEÇIRILMELIDIR”   21:04   MOBILYA İHRACATıNA AKDENIZ DOKUNUŞU    20:57   KıRATLı: “MERSIN’IN TÜM OTOYOLLARıNı YENILENIYORUZ”   20:50   AHKİB, YENI PAZARLAR VE NIŞ ÜRÜNLERDE REKOR BÜYÜME YAKALADı   20:40   EVIMIZ ATÖLYE’NIN 47. DURAĞı ENGELSIZ YAŞAM PARKı OLDU   17:05   BAŞKAN TOPRAK HÜNKAR EKREM ÇALıŞKAN: “YENI YOL ARKADAŞLARıMıZLA BÜYÜYOR, GÜÇLENIYORUZ”   14:58    MANSUR YAVAŞ: "HUKUK KIŞIYE, DÜŞÜNCEYE YA DA SIYASI KIMLIĞE GÖRE DEĞIL, EVRENSEL NORMLARA GÖRE IŞLEMELIDIR"   14:15   ÖZGÜR ÖZEL: "DOĞAYı, AĞACı VE ZEYTINI SEVENLERI AK PARTI’NIN SALDıRıSıNA KARŞı OMUZ OMUZA MÜCADELE ETMEYE DAVET EDIYORUM"   10:20   BÜYÜKŞEHIR’IN ERDEMLI EMEKLI EVI’NE BÜYÜK İLGI   10:05   ABD BAŞKANı TRUMP ANLAŞMA SINYALI VERDI, TAHRAN IÇIN TAHLIYE UYARıSı YAPTı   09:28   CHP’ DEN 30 HAZIRAN DEĞERLENDIRMESI: “GÜNDEMIMIZ DAVA DEĞIL, MEYDANLAR”   09:05   BÜYÜKŞEHIR, GÜLÜMSE ALZHEIMER YAŞAM MERKEZINDEN SOSYAL FAALIYETLER   05:23   DİSK GENEL İŞ İZMIR 8 NO’LU ŞUBE BAŞKANı GÜMÜŞTEKIN VE 3 NOLU ŞUBE KADıN KOMISYONU BAŞKANı BILIR TUTUKLANDı  
 
     
   

Asu Kaya`dan iktidara: "İstanbul Sözleşmesi`ne geri dönün, 6284`ü hedef almayın, uygulayın. Devlet ciddiyetiyle ülkeyi yönetin ve cezasızlığa son verin"


 CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü`nde; “`Çocukları ve kadınları her türlü şiddetten evrensel değerler ışığında koruyan sözleşmeden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadelede en ufak menfi etkisi olmamıştır` diyecek kadar gerçeklikten uzaklaşmış olanlara, devleti çocukların ve kadınların arkasından çekenlere sesleniyorum; hala yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi`ne geri dönün, 6284`ü hedef almayın, uygulayın. Devlet ciddiyetiyle ülkeyi yönetin ve cezasızlığa son verin. Eğer siz bu gidişata dur demezseniz biz diyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi`ne biz geri döneceğiz" dedi.

 

Tarih : 11 Ekim 2024 Cuma 13:03   Okunma : 525

(ANKARA) - CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’nde; “`Çocukları ve kadınları her türlü şiddetten evrensel değerler ışığında koruyan sözleşmeden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadelede en ufak menfi etkisi olmamıştır` diyecek kadar gerçeklikten uzaklaşmış olanlara, devleti çocukların ve kadınların arkasından çekenlere sesleniyorum; hala yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün, 6284’ü hedef almayın, uygulayın. Devlet ciddiyetiyle ülkeyi yönetin ve cezasızlığa son verin. Eğer siz bu gidişata dur demezseniz biz diyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ne biz geri döneceğiz" dedi.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, parti genel merkezinde 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için saat 21.30`da Kuğulu Park`ta başlayacak ve TBMM Çankaya Kapısı’nda sona erecek yürüyüş için çağrıda bulunan Kaya, şöyle konuştu:

"Geleceğimiz, gücümüz olan kız çocuklarımızın Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutlamamız gerekirken her geçen gün kız çocukları ve kadınlar için ülkemizin cehenneme döndüğünü görüyoruz. Günlerdir, haftalardır hatta aylardır kız çocuklarının ve kadınların mutluluklarına, özgürlüklerine, bedenlerine daha da fazla göz dikmiş bir zihniyetin, acı sonuçlarını her geçen gün daha da derin yaşıyoruz. Korumamız gereken çocuklarımız `kayıp` betimlemesiyle hayatımızda daha fazla yer almaya başladıkça, çocuklarımızı göz göre göre toprağa verdikçe ve de sokakta parçalanmış kadın bedenleri gördükçe yaşadığımız cehennemin nasıl büyük bir çürümüşlük sonucu yaratıldığını görüyoruz. Daha vahimi, kadın haklarından nasıl bir geriye gidiş olduğunu, iktidarın sorumsuzluğunun bizi getirdiği noktayı ve kadını ikinci cins yapmak için izlediği politikayı gördük. 2011 yılında, TBMM’de, bütün siyasi parti gruplarının oy birliğiyle geçen ve bugün `kadına karşı şiddetle mücadelede bir kanunumuz` var denilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un temelini oluşturan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkılmasıyla gördük.

"Bugün bir yas ve isyan günü"

6284 sayılı kanunun 1. maddesinin 2. fıkrası der ki; `Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, özellikle Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ve yürürlükteki diğer kanuni düzenlemeler esas alınır.` 6284’te öngörülen tüm tedbirlerin hayata geçirilmesinin yanı sıra, Türkiye’nin 1990’da imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ve temel amacı çocukların menfaatlerini en üstün değer olarak kabul etmek, çocukların cinsel sömürü ve istismara uğramasını engellemek olan Lanzarote Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ediyoruz. Bugün 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü. Bugün ülkede eğitimden uzaklaştırılan, sağlığa, gıdaya erişemeyen, şiddetin, tacizin, tecavüzün, sürekli öznesi olan ve de öldürülen kız çocuklarımızı düşününce yas günü. Çalışmak zorunda kalan hatta iş kazalarında ölen çocuklarımızı düşününce yas günü. Bu ülkede yaşayan kız çocukları ve kadınlar olarak, her gün çok daha fazla güvensizliğe, tedirginliğe, mutsuzluğa sürüklendiğimiz, kendimizi korumak için tedbir almadan sokağa çıkamadığımız bir tabloda bugün bir yas ve isyan günü.

"Narin’i 8 yaşında, Sıla bebeği 2 yaşında toprağa verdik"

Her gün öldürülen kadınları, sadece günler önce, İstanbul’da onlarca suçtan kaydı olan ve psikolojik rahatsızlığı var denilerek yaptığı katliam hafifletilmeye çalışılan bir canavar tarafından vahşice katledilen iki kadını görünce, her 100 kadından 75’inin sokaklarda kendini güvende hissetmediğini, en güvende olmaları gereken evlerinde de erkek şiddetinin her türlüsüne maruz kaldıklarını bilince bugün tam bir yas ve isyan günü. 18 gündür haber alınamayan Van 100. Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in sadece eşarbı bulunabildi, kendisi yok. O anne ve hepimiz korkunç günler, hatta iktidarın yaşattığı adaletsizlikle kararttığı günler yaşıyoruz. Narin’i 8 yaşında, Sıla bebeği 2 yaşında toprağa verdik. İnsan olmanın ağırlığıyla içimiz acıyor, bugün yas ve isyan günü.

"2023 yılında ülkemizde, 16-17 yaş arasında 10 bin 471 kız çocuğunun çocuk yaşta evlendirildiğini biliyoruz"

19 Aralık 2011 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, oy birliğiyle 11 Ekim’in Dünya Kız Çocukları Günü olarak ilan edilmesine karar verildi. Kız çocuklarının çocuk haklarından eşit olarak yararlanmadığı, onlara verilecek her desteğin kız çocuklarına karşı ayrımcılığı ve şiddeti önleyeceği, onları güçlendireceği vurgulanmıştı. O tarihten bu yana, ülkemizde de 11 Ekim tarihi, kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddete son çağrılarının yapıldığı gün. Ama bugün ülkemizde bizler, `Bugün acaba ne olacak? Bugün acaba hangi vahşeti yaşayacağız` diyerek uyanır hale geldik. İşte bu nedenle, `Kız çocuklarının hayatı ve refahı, geleceğimizin teminatı` dediğimiz 11 Ekim’de, dünün kız çocuklarının daha direngen olmaları, bugünün kız çocuklarının ise daha güçlü olmaları için çağrı yapıyoruz. Çağrı yapıyoruz çünkü 2023 yılında ülkemizde, 16-17 yaş arasında 10 bin 471 kız çocuğunun çocuk yaşta evlendirildiğini biliyoruz. Üstelik bu sadece resmi veri, bölgesel farklılıkları bilmiyoruz. Bilelim ki, nesilden nesile aktarılmaya çalışılan bu insan hakları ihlallerinin önüne geçebilelim istiyoruz. Çünkü, TÜİK verilerine göre, 2023’te 720 bin kız çocuğunun eğitiminin ilk dört yılından sonra okuldan ayrıldığını biliyoruz.

"Son 6 ayda 33 çocuğumuzun çalışırken öldüğünü biliyoruz"

2011 yılında 4 artı 4 artı 4 yasasını getirmek isteyenlere, `kız çocukları eğitimden uzaklaşacak, yarının genç kadınları sosyal hayattan ekonomik hayattan daha fazla uzaklaşacak` dediğimizi biliyoruz. O günden bugünleri öngörebildiğimizi biz biliyoruz. Son altı yılda 230 bini aşmış olan çocuk evliliklerin bugün giderek arttığını ve imzalanan uluslararası sözleşmelere ve var olan ulusal yasalara rağmen önlenemediğini biliyoruz.

Bir ilimizin küçük bir ilçesinde, herkesin, kamu kurumlarının temsilcilerinin gözünün önünde 14 yaşında bir kız çocuğunun yıllardır cinsel istismara maruz kaldığını ve kimsenin ses çıkarmadığını biliyoruz. Türkiye’de her 4 çocuktan 1’inin aç olduğunu, 6 aylık bebeklerimizin şekerli suyla beslenmeye çalışıldığını, son yaşadığımız asrın felaketi olan 6 Şubat depremleri sonrası yüzlerce çocuğumuzun kayıp olduğunu biliyoruz.

Son 6 ayda 33 çocuğumuzun çalışırken öldüğünü, son 6 ayda 8 çocuğumuzun MESEM’lerde feci şekilde can verdiklerini biliyoruz. TÜİK verilerine göre 537 bin 583 dosya çocukların karıştığı suç dosyası olarak adliye kayıtlarına geçmiş durumda.

"Kız çocuklarının eğitimini güçlendirecek politikaları gelin birlikte hayata geçirelim"

AKP iktidarının bizi altında bıraktığı bu enkazı hep birlikte kaldırmalıyız. Bu ülkede, eğitimsizlikle, sağlıksızlıkla, sevgisizlikle, korkuyla, her saniye artan endişeyle kız çocuklarımız için enkaz halini almış olan bitik bu sistemi tekrar kurmak zorundayız. Toplumsal cinsiyet eşitliği karşıtlığına ve şiddetle mücadelede var olan siyasi irade eksikliğine son vermek zorundayız. Toplumsal şiddeti sona erdirmek, eşitsizlik ve ayrımcılık döngüsünü kırmak için bugünün kız çocuklarını güçlendirmeliyiz. Çocuklarımız için stratejik eylem planları yapıp çocuk istismarlarına yaptırım uygulamayanlara hatta sessiz kalanlara sesleniyorum; 8 yaşındaki Eylül’ü, 40 yıllık dostluklara feda edilen 8 yaşındaki Narin’i, 2 yaşındaki Sıla’yı, 12 yaşındaki Pelda’yı ve dahi, 2024 yılının ilk 9 ayında 295 kadını öldüren, Leyla Aydemir’in katillerini aklımızla dalga geçer gibi salıveren, daha dün İstanbul’da Ayşegül ve İkbal’i katleden bu zihniyeti gelin birlikte yıkalım. Bu yaratılan karanlığa son verip yarının genç kadınlarının özgüvenli bireyler olarak yaşamalarını gelin birlikte sağlayalım. 2015-2023 arasında çocuğa cinsel istismar dosyaları iki kat artmışken, lafta kalan değil eyleme geçen ve çocukların üstün yararını koruyan bir hukuk sistemini gelin birlikte inşa edelim. Kız çocuklarını güçlendirmenin en önemli yolunun eğitimden geçtiğini bilerek kız çocuklarının eğitimini güçlendirecek politikaları gelin birlikte hayata geçirelim.

"İstanbul Sözleşmesi`ne biz geri döneceğiz"

Bugün, buradan, `Güvende değiliz, sokaklar bizim değil, sokaklar karanlık` diye haykıran dünün ve bugünün kız çocuklarını ihmal ve istismardan gerçekçi, önleyici ve koruyucu tedbirlerle ve yasaları uygulayarak koruma çağrısı yapıyoruz. Sadece TBMM’de araştırma komisyonları kurarak değil hali hazırda yazılmış komisyon raporlarında yazılanları hayata geçirerek, bakanlıklar arasında kavgayı değil koordinasyonu sağlayarak çocukları ve kadınları yaşatma çağrısı yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın, 24 Eylül’de Birleşmiş Milletler kürsüsünden Gazze’de yaşanan çocuk ve kadın ölümlerine değinmesi çok önemliydi, aynı acıyı yaşıyor ve biz de soruyoruz; `Ülkemizde yaşayan kız çocuklarının okuma, yaşama, güvenli sokaklarda oynama hakkı yok mu?` Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmişken biz ülkemizin de bu durumda olmaması için çocuk ve kadın ölümlerinin önüne geçilmesi için çağrı yapıyoruz. Tüm dünyaya çağrı yapanları, ülkemizdeki durumu görmeye, devasa bütçeli devlet kurumlarının bütçelerini artık öncelikle çocukları ve kadınları vahşetten korumak, onlara eğitim, sağlık, barınma başta olmak üzere temel insan haklarını sağlamak için kullanmaya, tasarruf tedbirlerini de itibardan yana kullanmaya çağırıyoruz. `Çocukları ve kadınları her türlü şiddetten evrensel değerler ışığında koruyan sözleşmeden çekilmemizin, kadın hakları ve kadınlara yönelik şiddetle mücadelede en ufak menfi etkisi olmamıştır` diyecek kadar gerçeklikten uzaklaşmış olanlara, devleti çocukların ve kadınların arkasından çekenlere sesleniyorum; hala yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönün, 6284’ü hedef almayın, uygulayın. Devlet ciddiyetiyle ülkeyi yönetin ve cezasızlığa son verin. Eğer siz bu gidişata dur demezseniz biz diyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ne biz geri döneceğiz. Politik tercihlerimizi çocuklardan, kadınlardan yana kullanacağız.

"Herkesi bu gece 21.30`da Kuğulu Park`ta başlayacak kapkaranlık yürüyüşümüze davet ediyorum"

Bugün ve her gün, ülkemizdeki her bir kız çocuğu ve kadının can güvenliğini sağlamak, onların yarınlarını güvence altına almak için daha çok direneceğiz. Birlikte olduğumuz sürece bu gücümüz var. Artık zaman, birlikte olma, birlikte yürüme zamanı. Temel hakkımız olan yaşama talebimizde ortaklaşma zamanı. Bu nedenle, ekranları başında bizi izleyen herkesi bu gece saat 21.30’da Kuğulu Park’tan başlayacak ve TBMM Çankaya Kapısı’nda sona erecek kapkaranlık yürüyüşümüze, çığlık atamayan kız çocuklarının çığlığı olmaya davet ediyorum. Buradayız, susmayacağız, Narin`leri acımasızca katledenlere karşı kararlılıkla birlikte mücadele edeceğiz diyor hepinize saygılar sunuyorum." 

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA