5 Temmuz 2025 Cumartesi


09:43   MÜSAVAT DERVIŞOĞLU: PATRON ÇıLDıRDı, ADANA VE ADıYAMAN BELEDIYE BAŞKANLARı GÖZALTıNA ALıNDı.   09:39   MUHITTIN BÖCEK GÖZALTıNA ALıNDı... BURHANETTIN BULUT: "SIYASI INTIKAM AMACıYLA YARGıYı SOPA YAPANLARıN DERDI HUKUK DEĞIL, KENDI IKTIDARLARıNı KORUMAK"   09:01   GÖKHAN GÜNAYDıN: ADANA VE ADıYAMAN BELEDIYE BAŞKANLARıMıZ GÖZALTıNDA   08:55   ADıYAMAN BELEDIYE BAŞKANı TUTDERE: SABAH ANKARA’DA EVIMDEN GÖZALTıNA ALıNDıM   23:52   MANAVGAT BELEDIYE BAŞKANı KARA GÖZALTıNA ALıNDı... CHP ANTALYA MILLETVEKILI KAYA: "NEREYE GÖTÜRÜLDÜKLERINI BULMAYA ÇALıŞıYORUZ"   18:33   MANAVGAT BELEDIYE BAŞKANı KARA GÖZALTıNA ALıNDı... CHP ANTALYA MILLETVEKILI KAYA: "NEREYE GÖTÜRÜLDÜKLERINI BULMAYA ÇALıŞıYORUZ"   17:57   DORUK DÖRÜCÜ ADLI KONTROL TEDBIRI UYGULANARAK SERBEST BıRAKıLDı   17:40   CHP’NIN KURULTAY DAVASı... ANKARA 26. ASLIYE CEZA MAHKEMESI, BIR KEZ DAHA GÖREVSIZLIK KARARı VEREREK, DOSYAYı ANKARA BÖLGE ADLIYE MAHKEMESI 5. CEZA DAIRESI’NE GÖNDERDI   16:50   ÖZGÜR ÖZEL: "İMAMOĞLU’NU RISK OLARAK ORTADAN KALDıRMAK IÇIN HER ŞEYI DENIYORLAR. EN SON BIR ROKETATARLA SALDıRACAKLAR"   15:46   SOLI GÜNEŞ FESTIVALI COŞKUSU SÜRÜYOR!    15:34   TOROSLAR BELEDIYESI’NIN VETERINER İŞLERI MÜDÜRLÜĞÜ ÇALıŞMALARıNA BAŞLADı   15:30   MERSIN’DE ÇOCUKLAR FUTBOLA BU ŞENLIK ILE DOYDU   15:15   İMAMOĞLU’NDAN RTÜK’E CEZA TEPKISI   09:50   ATANAMAYAN ÖĞRETMENLER ; HAYALLERIMIZ SUYA DÜŞTÜ... BUNU HAK ETMIYORUZ... ADIL KONTENJAN ISTIYORUZ   09:39   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’IN YOL ÇALıŞMALARı İLÇELERDE DE DEVAM EDIYOR   09:25   YERLI ÜRETIM DEVI EKON, WIN EURASIA’DA GLOBAL BÜYÜME HEDEFINI YINELEDI   09:15   SANAYI DÖNÜŞÜMÜNDE YENI BIR ADıM: DIJITALLEŞMENIN KALBI İSTANBUL’DA ATıYOR   09:05   ÖĞRENCILERIN EN SEVDIĞI ŞEHIRLERDEN BIRI YINE MERSIN OLDU   19:14   MILLETVEKILI ALI BOZAN: HER ŞEYE KEPÇEYLE MAAŞLARA KAŞıK UCUYLA ZAM!   17:55   AKİB KOORDINATÖR BAŞKANı VEYSEL MEMIŞ: YıLıN İLK YARıSıNDA YıLDıZ PAZARLARıMıZ SLOVENYA, BULGARISTAN VE SURIYE  
 
     
   

NYT`ye yazan Ekrem İmamoğlu: “Erdoğan`ın yönetiminde Cumhuriyet, bir ‘korku cumhuriyetine` dönüşmüştür”


Tutuklanan CHP`nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, New York Times (NYT) gazetesi için yazdığı makalede, “Erdoğan`ın yönetimi, medyayı susturarak, seçilmiş belediye başkanlarının yerine bürokratları getirerek, yasama organını devre dışı bırakarak, yargıyı kontrol ederek ve seçimleri manipüle ederek, demokratik denge ve denetleme mekanizmalarını yıllardır kemiriyor. Son aylarda protestoculara ve gazetecilere yönelik geniş çaplı tutuklamalar tüyler ürpertici bir mesaj gönderdi: ‘Hiç kimse güvende değil`. Oylar geçersiz kılınabilir ve özgürlükler bir anda ellerinden alınabilir. Sayın Erdoğan`ın yönetiminde Cumhuriyet, bir ‘korku cumhuriyetine` dönüşmüştür” dedi.

 

Tarih : 28 Mart 2025 Cuma 13:22   Okunma : 523

(ANKARA) - Tutuklanan CHP`nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, New York Times (NYT) gazetesi için yazdığı makalede, “Erdoğan`ın yönetimi, medyayı susturarak, seçilmiş belediye başkanlarının yerine bürokratları getirerek, yasama organını devre dışı bırakarak, yargıyı kontrol ederek ve seçimleri manipüle ederek, demokratik denge ve denetleme mekanizmalarını yıllardır kemiriyor. Son aylarda protestoculara ve gazetecilere yönelik geniş çaplı tutuklamalar tüyler ürpertici bir mesaj gönderdi: ‘Hiç kimse güvende değil`. Oylar geçersiz kılınabilir ve özgürlükler bir anda ellerinden alınabilir. Sayın Erdoğan`ın yönetiminde Cumhuriyet, bir ‘korku cumhuriyetine` dönüşmüştür” dedi.

Tutuklanan CHP`nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, NYT gazetesi için“Ben Türkiye Cumhurbaşkanı`nın en büyük rakibiyim. Tutuklandım” başlıklı bir makale yazdı. İmamoğlu, makalede çok sayıda polis memurunun 19 Mart sabahında bir gözaltı kararı ile evine gelmesini, “Türkiye`nin en büyük şehri olan İstanbul`un seçilmiş belediye başkanının değil, bir teröristin yakalanmasını andırdığını” belirtti.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, en önemli siyasi rakibini yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklattı”

Bu durumun, CHP`nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için gerçekleştireceği ön seçimlerden önce olmasının “beklenen” bir hareket olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bu karar, bana yönelik aylarca süren ve mezuniyetimden 31 yıl sonra üniversite diplomamın aniden iptal edilmesiyle doruğa ulaşan yasal tacizin ardından geldi. Yetkililer, bunun beni yarıştan diskalifiye edeceğine inanıyor gibiydi çünkü Anayasa Cumhurbaşkanı`nın yüksek öğrenim diplomasına sahip olmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın kendisini sandıkta yenemeyeceğini anlayınca başka yollara başvurduğunu` belirten İmamoğlu, “En önemli siyasi rakibini yolsuzluk, rüşvet, suç şebekesi yönetmek ve yasa dışı Kürdistan İşçi Partisi`ne (PKK) yardım etmek suçlamalarıyla tutuklattı, her ne kadar suçlamalar inandırıcı kanıtlardan yoksun olsa da. Mali suçlamalar nedeniyle seçimle geldiğim görevimden uzaklaştırıldım” diye yazdı. İmamoğlu, ayrıca şunları da kaydetti:

“Protestoculara ve gazetecilere ‘Hiç kimse güvende değil` mesajı gönderildi”

“Sayın Erdoğan`ın yönetimi, medyayı susturarak, seçilmiş belediye başkanlarının yerine bürokratları getirerek, yasama organını devre dışı bırakarak, yargıyı kontrol ederek ve seçimleri manipüle ederek, demokratik denge ve denetleme mekanizmalarını yıllardır kemiriyor. Son aylarda protestoculara ve gazetecilere yönelik geniş çaplı tutuklamalar tüyler ürpertici bir mesaj gönderdi: ‘Hiç kimse güvende değil`. Oylar geçersiz kılınabilir ve özgürlükler bir anda ellerinden alınabilir. Sayın Erdoğan`ın yönetiminde Cumhuriyet, bir ‘korku cumhuriyetine` dönüşmüştür.

Bu, demokrasinin yavaş yavaş erozyona uğramasından daha fazlasıdır. Bu, Cumhuriyetimizin kurumsal temellerinin kasıtlı olarak ortadan kaldırılmasıdır. Gözaltına alınmam, Türkiye`nin otoriterliğe ve keyfi güç kullanımına kayışında yeni bir aşamaya işaret etmektedir. Uzun bir demokratik geleneğe sahip bir ülke, artık geri dönüşü olmayan bir noktaya doğru ciddi bir riskle karşı karşıyadır.

Baskılar beni de aştı. Gizli tanıkların ifadelerinin derlenmesinden başka bir şey olmayan bir iddianame üzerine inşa edilen kapsamlı bir operasyonda polis, aralarında üst düzey belediye yöneticileri ve iş dünyasından isimlerin de bulunduğu yaklaşık 100 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltıların öncesinde hükümet yanlısı medyada dezenformasyon ve karalama kampanyaları yürütüldü.”

“Halk, yapılanlara, meydan okuyarak karşılık verdi”

Tüm bunlara rağmen halkın yapılanlara “meydan okuyarak karşılık verdiğini” vurgulayan İmamoğlu, “Protestoların yasaklanmasına ve şehirlere giriş yollarına barikatlar kurulmasına rağmen, İstanbul`dan geleneksel olarak Erdoğan`ın kalesi olan kuzeydoğu şehri Rize`ye kadar yüz binlerce vatandaş sokaklara döküldü. Gözaltına alındığım saatler içinde ve sonraki günlerde, her yaştan ve her kesimden insan partime katıldı. İstanbul`un belediye merkezinin dışında, insanlar giderek artan sert önlemlere ve tutuklamalara rağmen nöbetler tuttu” dedi.

İmamoğlu, baskılara rağmen CHP`nin 23 Mart Pazar günü Cumhurbaşkanlık ön seçimini başarıyla gerçekleştirdiğini, CHP tarafından yapılan sayıma göre 1,7 milyonu kayıtlı parti üyesi olmak üzere 15 milyon kişinin Cumhurbaşkanı adayı olarak kendisi için oy kullandığına dikkat çekti. İmamoğlu, “2019`da belediye başkanı seçilmemden bu yana yaklaşık 100 soruşturma ve bir düzine mahkeme davasıyla karşı karşıya kaldım. Mantıksızdan saçma olana kadar her bir suçlama, beni yıpratmaya, beni seçen halka hizmet etmemi engellemeye, görevden almaya ve Sayın Erdoğan`a rakip olmaktan çıkarmaya yönelik daha geniş bir çabanın parçası oldu” dedi.

“Beni, seçimlerde yenemediği için yargı üzerindeki hakimiyetiyle saf dışı bırakmaya çalışıyor

Erdoğan`ın desteklediği adaylara karşı üç kez yarıştığını ifade eden İmamoğlu, iki kez 2019 İstanbul yerel seçimlerinde ve bir kez de geçen yıl bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın kendisine karşı kampanya yürüttüğünü belirtti. “Her seferinde kazandım” diyen İmamoğlu, “Şimdi beni seçimlerde yenemediği için yargı üzerindeki hakimiyetini kullanarak, son anketlere göre bugün seçim yapılsa kazanabilecek bir rakibi saf dışı bırakmaya çalışıyor” ifadelerini kaydetti.

“Peki neden 2013`teki Gezi Parkı protestolarından bu yana en büyük gösterilerde bu kadar çok insan sokaklara döküldü” diye soran Ekrem İmamoğlu, cevabını da şöyle verdi:

“Artan adaletsizlik ve sorunlu bir ekonominin ortasında, Türkiye`de halkın hayal kırıklığı kaynama noktasına ulaştı. İnsanlar seslerini yükseltiyor ve kapsayıcılık, adalet ve daha iyi bir gelecek umudu vaat eden bir aday olan benim etrafımda toplanıyor. Susturulamayacaklar. Ancak halk aynı zamanda benim tutuklanmamın Türkiye`yi otokrasi yolunda daha da ileriye götürme girişimi olduğunu da fark etti.

Baskı altında bile dayanışma işaretleri devam ediyor. Amsterdam`dan Zagreb`e, Türkiye`nin dört bir yanındaki sosyal demokrat liderler ve belediye başkanları, tutuklanmamın ardından cesaret ve ilke ile desteklerini gösterdiler. Sivil toplum da tereddüt etmedi. Ama dünyanın dört bir yanındaki merkezi hükümetler? Onların sessizliği sağır edici. Washington, sadece Türkiye`deki ‘son tutuklamalar ve protestolarla ilgili endişelerini` dile getirdi. Birkaç istisna dışında Avrupalı liderler de güçlü bir tepki vermedi.

Türkiye`de ve dünyanın pek çok yerinde yaşananlar, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlüklerin sessizlik içinde ayakta kalamayacağını ve ‘reelpolitik` kılığına bürünmüş diplomatik kolaylıklar uğruna feda edilemeyeceğini göstermektedir.”

“Jeopolitik, insan hakları değerlerinin aşınmasına karşı bizi kör etmemelidir”

Küresel ve bölgesel olarak yaşanan gelişmelerin Türkiye`nin stratejik önemini arttırdığını vurgulayan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Rusya`nın Ukrayna`daki savaşı, komşumuz Suriye`de Esad rejiminin devrilmesi ve Gazze`deki yıkım gibi son olayların Türkiye`nin stratejik önemini arttırdığı yadsınamaz bir gerçektir; özellikle de Avrupa`nın güvenliğine yardımcı olma konusundaki kritik kapasitesi göz önüne alındığında. Ancak jeopolitik, başta insan hakları ihlalleri olmak üzere değerlerin aşınmasına karşı bizi kör etmemelidir. Aksi takdirde, küresel kurallara dayalı düzeni parça parça ortadan kaldıranları meşrulaştırmış oluruz.”

“Türkiye`de demokrasinin yaşaması dünya genelinde hayati önem taşımaktadır”

“Türkiye`de demokrasinin yaşaması sadece kendi halkı için değil, dünya genelinde demokrasinin geleceği için de hayati önem taşımaktadır” diyen İmamoğlu, “Kontrolsüz diktatörler çağı, demokrasiye inananların da en az muhalifleri kadar sesli, güçlü ve acımasız olmalarını gerektiriyor. Demokrasinin kaderi, kurumlar çökerken sessiz kalmayı reddeden öğrencilerin, işçilerin, diğer vatandaşların, sendikaların ve seçilmiş yetkililerin cesaretine bağlıdır. Türkiye`de ve ötesinde adalet ve demokrasi için mücadele eden insanlara güveniyorum” dedi.






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA