28 Kasım 2025 Cuma


18:42   CHP’NIN 39’UNCU OLAĞAN KURULTAYı... İLK GÜN PARTI PROGRAMıNıN KABULÜ VE TÜZÜK DEĞIŞIKLIĞIYLE TAMAMLANDı   18:40   CHP’NIN 39’UNCU OLAĞAN KURULTAYı... 17 YıL SONRA YENILENEN PARTI PROGRAMı OY BIRLIĞIYLE KABUL EDILDI   18:39   CHP’NIN 39’UNCU OLAĞAN KURULTAYı... TÜZÜK HAZıRLıK KOMISYONU PM’NIN 80 KIŞIYE ÇıKARıLMASı VE GÖLGE KABINENIN CUMHURBAŞKANLıĞı ADAY OFISI’NE BAĞLANMASıNı ONAYLADı   18:37   CHP’NIN 39’UNCU OLAĞAN KURULTAYı... ÖZGÜR ÖZEL : "BU ÇÖKMÜŞ SISTEME KARŞı UMUDU ÖRGÜTLEMEK IÇIN YOLA ÇıKTıK"   09:18   BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI, MERSIN’IN İKLIM DEĞIŞIKLIĞI EYLEM PLANı’Nı HAZıRLıYOR   09:17   BAROLARDAN FATIH ALTAYLı’YA VERILEN HAPIS CEZASıNA TEPKI   09:08   DIYARBAKıR BAROSU: DILAN KARAMAN’ıN ÖLÜMÜ ŞÜPHELI, SÜRECIN TAKIPÇISI OLACAĞıZ   17:07   CHP 39’UNCU OLAĞAN KURULTAY’A GIDIYOR... CUMHURBAŞKANLıĞı ADAY OFISI TÜZÜĞE EKLENECEK   14:39   GAZETECI FATIH ALTAYLı’YA 4 YıL 2 AY HAPIS CEZASı VERILDI   14:35   TRUMP VE ZELENSKI, RUSYA-UKRAYNA BARıŞ GÖRÜŞMELERINE HAZıRLANıYOR; WITKOFF ISE GELECEK HAFTA MOSKOVA’DA PUTIN ILE GÖRÜŞECEK   14:34   ANTALYA BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı MUHITTIN BÖCEK HASTANEYE KALDıRıLDı   14:32   KADıN DAYANıŞMA KOMITESI ÜYESI KADıNLAR MEYDANLARı DOLDURDU: "ŞIDDET IKTIDARıNıZı YıKACAĞıZ"   10:32   “KADıNLAR YAŞASıN DIYE İSTANBUL SÖZLEŞMESI YAŞATıLMALı: DR. ŞEVKIN’DEN TBMM’DE ÇARPıCı MESAJ”   09:25   “MERSIN, İKLIM LIDERLIĞINDE ZIRVEYE TıRMANıYOR: CDP’DE ‘A’ NOTUYLA DÜNYA SAHNESINDE”   17:36   ŞANLıURFA ADLIYE SARAYı’NDA PATLAMA… VALI ŞıLDAK: “TEKNIK YÖNÜYLE INCELENIP PATLAMANıN SEBEBI ORTAYA KONULACAK”   17:33   ŞANLıURFA ADALET SARAYı’NDA PATLAMA   17:32   CHP KADıN KOLLARı GENEL BAŞKANı KAYA: "BU IKTIDARıN POLITIKASı KADıNLARı KORUMAK DEĞIL, KADıNLARı SUSTURMAK"   17:28   ÖZGÜR ÖZEL’DEN 25 KASıM MESAJı: “İKTIDARA GELDIĞIMIZDE, KADıNA YÖNELIK ŞIDDETE KARŞı ATıLMASı GEREKEN ADıMLARı CESARETLE ATACAĞıZ”   17:25   2026 BÜTÇESI PLAN VE BÜTÇE KOMISYONU’NDA… KADıNLARıN ŞIDDETI ANLATTıKLARı MEKTUPLARı VEREN CHP’LI KAYA’YA BAKAN TUNÇ’TAN “ŞOV YAPMA” TEPKISI   10:30   TARSUS’TA DÜŞÜNCE ŞÖLENI: 5. FELSEFE FESTIVALI GERÇEKLEŞTI  
 
     
   

CHP’nin 39’uncu Olağan Kurultayı... Özgür Özel : "Bu çökmüş sisteme karşı umudu örgütlemek için yola çıktık"


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Esas meselenin, her şeyden kurtulmak için iktidar olmak, iktidar olmak için Türkiye’nin önüne Türkiye’nin sorunlarını çözecek hem kadroları hem programı çıkarmak; bu programdan bir hükümet programı çıkarmak; o hükümet programının somut vaatlere evrilmesinin ve kamuoyunda ’Evet, bizi bu program kurtarır, bu parti kurtarır, bu kadro kurtarır; 100 yıl sonra CHP bu ülkeyi bir kez daha kurtarır’ dedirtebilmenin esas yolunun bu çalışmalardan geçtiğini biliyorduk. O kararlılıkla bugün buradayız, sizlerle birlikteyiz" dedi.

 

Tarih : 28 Kasım 2025 Cuma 18:37   Okunma : 478

CHP'nin 39'uncu Olağan Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu’nda başladı. "Şimdi İktidar Zamanı" sloganlı kurultayın ilk gününde program ve tüzük oylamaları, ikinci gününde genel başkanlık seçimi ve son gün de PM ve YDK seçimi yapılacak.

Kurultayın açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün kurultayımızın ilk günü. Cumartesi, pazar günleri iki günlük seçimli siyasi tonu yüksek kurultaylarımızın yanı sıra uzun süre sonra ilk kez uzun emekler verdiğimiz parti programımızı tartışacağımız, görüşeceğimiz, son şeklini verip hayata geçireceğimiz, oylamasını yapacağımız, ardından tüzüğümüzde son bir yıl içinde ortaya çıkan birtakım değişiklik ihtiyaçlarını gidereceğimiz, ardından yarınki kurultay takvimimizi işletmek üzere bugünkü çalışmalarımızı tamamlayacağımız kurultayımızın ilk günündeyiz. Yarın Türkiye'nin dört bir yanından buraya koşup gelecek Cumhuriyet Halk Partililerin takip edecekleri bu salonda bugün delegelerimizle ve konuklarımızla, davetlilerimizle birlikte program çalışmamızı yapacağız. Bildiğiniz gibi 2 yıl önce bu salonda değişim kurultayımızda birtakım sözler, vaatler ve önümüze bir çalışma takvimi koymuştuk. O takvimin içinde en önemli iki hedefimiz tüzüğümüzü değiştirmek ve programımızı yenilemekti.

"Partimizin programını ilçe bazında tartışarak olgunlaştırdınız"

4-9 Eylül haftasında bu yıl için hedefimiz program çalışmamızdı. Tabii ki program çalışması ne bir güne ne bir haftaya sıkıştırılabilecek ya da partide birkaç kişinin oturup kaleme aldığı ve ardından oya sunduğu bir metin olamazdı. Elbette pek çok siyasi partide bunun şekil şartı tamamlamak için yürütülen bir süreç olduğunu biliyoruz. Ama bizde öyle olamazdı. Biz söz verdiğimiz gibi önce 81 ilde ilk il danışma kurullarını yapıp bu çalışmaları il bazına taşıyarak, tanıtarak; ardından 923 ilçemizde ilçe danışma kurulları yapıldı. İlçe bazında partimize geçmişte emek verenler, katılım sağlamak isteyen tüm üyelerimiz, o ilçelerin meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, varsa sendikal örgütlenmelerinin davet edildiği, şehrin kanaat önderlerinin ziyaret edilerek fikirlerinin alındığı, danışma kurullarında tartışıldığı, raporlaştırıldığı bir süreci hep birlikte siz yaşadınız ve partimizin programını ilçe bazında tartışarak olgunlaştırdınız.

"Çok sayıda arkadaşımızın emekleriyle hem dünyadaki örneklere bakan komisyonlarımız çalışmalarına devam ettiler"

Programımızdan beklentilerin ardından 2. İl Danışma Kurulu toplantılarımız yapıldı. İlçelerden gelen öneriler İl Danışma Kurulu toplantılarında tartışıldı. Üzerinde mutabakata varılan maddeler olgunlaştırıldı, raporlar haline getirildi ve genel merkezimize yollandı. Bu çalışmalarla eşzamanlı olarak Genel Sekreterimizin, yardımcılarının ve görev dağılımı gereği gölge bakanlarımızın kendi alanlarında ve tüm Parti Meclisi üyelerimizin, milletvekili grubumuzdan konuya katkı koymak isteyen çok sayıda arkadaşımızın emekleriyle hem bu raporlar çalışıldı hem dünyadaki örneklere bakan komisyonlarımız çalışmalarına devam ettiler.

"Konuşmamı bugün sadece programla ilgili kısımlarıyla tutacağım"

Bir yandan bu kez genel merkezler düzeyinde meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, sendikalarla gerektiği temaslar kurularak olgunlaşmakta olan metin anlatıldı; öneriler, eleştiriler, görüşler alındı. Bu süreci Mart, Nisan, Mayıs aylarında olgunlaştırmayı düşünüyorduk. Malum 19 Mart sivil darbesi, hatta 19 Mart yargı darbesi ile birlikte bambaşka bir sürece girdik. O günden bugüne neler yaşadık, neler oldu bunların hepsini yarınki konuşmam sırasında değerlendireceğim. Ama bugünün programla ilgili detaylarının, programla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi'nin ortaya koyduğu perspektifin, Türkiye'nin önüne koyacağı yol haritasının öne geçmemesi açısından konuşmamı bugün sadece programla ilgili kısımlarıyla tutacağım.

"Her şeye rağmen bir yandan direndik ama bir yandan büyük bir emekle, büyük bir gayretle çalışmaya devam ettik"

Siyasi polemiklere, siyasi değerlendirmelere ya da önümüzdeki süreçle ilgili hep birlikte kararlılığımızı ifade edeceğimiz söylemlerin tamamını yarına bırakıyorum. 19 Mart'tan beri gelen zorlu süreçte Türkiye'de hem siyaseti paralize etmek, Cumhuriyet Halk Partisi'ni felç etmek ve bunların tamamen Cumhuriyet Halk Partisi'nin pozitif gündemini terk etmesini sağlamak, Türkiye'nin sorunlarını bildiğini ama nasıl çözeceğine yönelik sözlerinin duyulmasına engel olmak maksatlı o kötü girişim bir yandan arkadaşlarımızı özgürlüklerinden mahrum bırakırken, eşlerinden, çocuklarından, ailelerinden ayırırken onlara çok ağır, çok haksız bedeller ödetirken bir yandan da Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara hazırlanmasının, iktidar yürüyüşünün ve bunun toplum tarafından kıymetlendirilmesinin önüne geçmeye çalıştığı da çok açıktı. Her şeye rağmen bir yandan direndik ama bir yandan büyük bir emekle, büyük bir gayretle çalışmaya devam ettik.

"CHP, karşı kafede kayyum kapıda beklerken içeride program çalışmalarını yapabilen..."

CHP, karşı kafede kayyum kapıda beklerken içeride program çalışmalarını yapabilen, zaman zaman görev yapan genel başkan yardımcılarımızın, parti meclisi üyelerimizin, partiye müdahale var mı diye perdeyi aralayıp dönüp oturup dünyadaki sosyal demokrat programları Türkiye'ye en olumlu yönleriyle nasıl taşırız çalışmasını birlikte yapabildikleri bir süreçti. Otobüsün üzerindeki konuşmanın öncesinde bir yandan ne konuşacağımızı not alırken, bir yandan programla ilgili verilmesi gereken bir iki kritik kararı genel sekreterimizin telefonu ucunda yanıtladığım süreçleri dün gibi hatırlıyorum. O yüzden esas meselenin, her şeyden kurtulmak için iktidar olmak, iktidar olmak için Türkiye'nin önüne Türkiye'nin sorunlarını çözecek hem kadroları hem programı çıkarmak; bu programdan bir hükümet programı çıkarmak; o hükümet programının somut vaatlere evrilmesinin ve kamuoyunda 'Evet, bizi bu program kurtarır, bu parti kurtarır, bu kadro kurtarır; 100 yıl sonra CHP bu ülkeyi bir kez daha kurtarır' dedirtebilmenin esas yolunun bu çalışmalardan geçtiğini biliyorduk. O kararlılıkla bugün buradayız, sizlerle birlikteyiz.

"Eşleri cezaevinde olan, babaları cezaevinde olan, evlatları cezaevinde olan aileler de burada"

Çok kıymetli konuklarımız var. Dilek Kaya İmamoğlu başta olmak üzere eşleri cezaevinde olan, babaları cezaevinde olan, evlatları cezaevinde olan aileler burada. Çünkü nihai kurtuluşun ilk adımının bu salondan atılacağını biliyoruz. Yarın Türkiye'nin dört bir yanından gelecek ve bu salondaki iktidar yürüyüşü coşkusuna katılacak olanların oturacağı yerlerde anlamlı anlamlı görseller var. Şunu ifade edeyim: Benim sol tarafımda salonda bir Kırkyama çalışması var. Bununla ilgili ek fikir sevgili Muharrem Erkek'in eşi Özen kardeşimizden geldi. Dedi ki: 'Biz Türkiye'deki 81 ildeki bütün kadınlar ilmek ilmek, emek emek bir şey yapıp onu gelip Saraçhane'de birleştirmek istiyoruz.' Karşıdaki Türkiye haritasının her bir ili, o ildeki Kadın Kolları Başkanlarımızın liderliğiyle, kadın kollarımızın gayretiyle, o ildeki kadınların emeğiyle hazırlandı. Kadın Kolları Genel Başkanımızın, Sayın Dilek Kaya İmamoğlu'nun, proje koordinatörü Canan Çimen hanımefendinin büyük gayretleriyle Saraçhane'de bir araya getirildi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tarihi Saraçhane'deki binasına hep birlikte 19-26 Mart arasında kayyıma direndiğimiz, İstanbul'un iradesine sahip çıktığımız ve sonunda Ekrem İmamoğlu Silivri Cezaevi'nde olmasına rağmen orayı bir atanmışa değil, yine ona vekalet edecek Cumhuriyet Halk Partili bir seçilmişe emanet edene kadar mücadele ettiğimiz o binaya asıldı.

"Cumhurbaşkanı adayımıza sahip çıkan kadınları yürekten alkışlıyoruz"

O binadaki görüntü oradayken arkadaşlarımız o binadaki 19-26 Mart direnişimizin ki dışarıdaki bir fotoğraf sergisinde ilk gece 110 bin kişiden 1 milyon 200 bin kişilik miting görüntülerine kadar o sergiyi görebileceksiniz. O günlerin anısına benimle görüntülü görüşmek istediler. Biraz güçlüklerle yapabildiğimiz o görüşmede karşımdaki bu görüntüyü Saraçhane'nin üzerinde görünce dedim ki: 81 ildeki kadınların emeğiyle ortaya çıkmış bu çalışma mutlaka 'Önce adalet ve önce hürriyet' diyen bu çalışma, 'Şimdi iktidar zamanı' diye yola çıkacağımız kurultayımızda bulunmalı. Şimdi yarın belki bu boyutuyla gösteremeyiz, bütün trübünü kaplıyor ama buna emek veren 81 ilin cumhuriyete sahip çıkan, demokrasiye sahip çıkan, seçme seçilme hakkına ve seçtiklerine sahip çıkan, cumhurbaşkanı adayımıza ve iktidar kadrolarımıza sahip çıkan kadınları yürekten alkışlıyoruz. Hepsinin emeklerine sağlık.

"Bu çökmüş sisteme karşı umudu örgütlemek için yola çıktık"

Bu salonda bugün ben birazdan aranıza katıldıktan sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin demokrasi ve adalet konusunda, kurumların yıpratıldığı, kuralların esnetildiği, gevşetildiği, terk edildiği bir büyük çöküşe; bir yandan sokakta çetelerin dolaştığı, bir yandan insanların yarın evine ekmek götürüp götüremeyeceği kaygısını taşıdığı bir güvencesizlik ortamında, başta mahkemelerde, hukukta, sonra ekonomide, sonra sosyal hayatta ve Türkiye'nin yarınlarında nasıl güvenli yarınları kurabiliriz? Dilençli bir yurttaşı, güvenli yarınları ve kalkınan Türkiye'yi, güçlenen Türkiye'yi, kazanan Türkiye'yi nasıl sağlayabiliriz? Nasıl taahhüt edebiliriz? Bugün burada bunları çalışacaksınız. Bu çökmüş sisteme karşı umudu örgütlemek için yola çıktık. Bunun için demokrasiyi konuşacağız, hukuku konuşacağız. Demokrasinin önündeki en büyük engel olan seçim barajını konuşacağız. Sadece belli partilere yapılan hazine yardımının, siyasetin toplumsallaşmasının önünde engel olduğunu ve bunu nasıl aşacağımızı konuşacağız. Siyasetin finansmanını, siyasi ahlak yasasını, Greco kriterlerini de aşacak, Türkiye'de siyasetin hem finansmanını şeffaflaştıracak, hem yolsuzlukların önünü kesecek, hem de bundan sonra her türlü tartışmayı ve ikili hukuk uygulamalarının önüne geçecek bir çalışmayı burada olgunlaştıracaksınız.

"Anayasa Mahkemesi'nin önemini konuşacaksınız"

Eşit yurttaşlık ilkesiyle inanç kimliklerinin nasıl korunacağını; herkesin kendini eşit yurttaş hissedeceği güvenceleri; Anayasa Mahkemesi'nin önemini; AYM kararlarının anayasal bağlayıcılığını ve bunun bundan sonraki süreçte nasıl güvence altında olacağını konuşacaksınız. Bugün bu salonda artık hiçbir çocuğun annesinden, babasından yoksulluk mirası devralmaması için; hiçbir çocuğun hayata kapatamayacağı kadar bir farkla geriden başlamaması için devletin üstüne düşenleri konuşacaksınız. Temel vatandaşlık gelirini konuşacaksınız. Birilerinin vergiyi tabana, siyaseti tavana yaymışken; verginin tavana, siyasetin tabana nasıl yayılabileceğini konuşacaksınız. Nitelikli eğitimi, hem sınıftaki eğitimi hem okulun bahçesinden koridorlarına kadar nitelikli eğitimin önündeki eşitsizliğin, yoksulluğun yarattığı sorunların nasıl ortadan kaldırılacağını; o eğitimi veren ordunun, bugün atanamayan öğretmenler de dahil olmak üzere sorunlarını ve Türkiye'nin bu konudaki yarınlarını, bu konudaki taahhütlerimizi konuşacaksınız.

"Siz somut önerileri tartışacak, parti programımıza dert edeceksiniz"

Kadını sosyal hayata katan, çocuğu erkenden doğru şekilde eğitime hazırlayan kamu kreşlerinin olmazsa olmazlığını; başta üniversite öğrencileri olmak üzere tüm toplum için ücretsiz barınma hakkını; asgari ücretin ortalama ya da temel bir ücret olmak yerine bir yıllık kıdemle hızla ondan uzaklaştırılan bir başlangıç maaşı olmasını; onun da belirlenirkenki komisyonun adil, şeffaf, hakkaniyetli olup orada emekçinin sözünün nasıl olacağını; yıllarca emek vermiş, alın teri, göz nuru akıtmış, elleri nasırlanmış emeklilerin şu anda uğradıkları büyük haksızlığın nasıl ortadan kalkacağını; devletin memuruna da işçisine de nasıl sahip çıkması gerektiğini siz konuşacak, siz somut önerileri tartışacak, parti programımıza dert edeceksiniz.

"Örgütlü bir toplum, örgütlü bir emek yaratmanın yolunu, yöntemini konuşacaksınız"

12 Eylül darbesi siyasetin üstünden tanklarla geçerken esas ezilenin örgütlenme hakkı olduğunu; her dört işçiden üçü sendikalıyken bugün Türkiye'de gerçek anlamda grevli, toplu sözleşmeli sendikal hakların kamuda dışarı çıkarıldığında nasıl eser miktarda kaldığını; bunun önündeki engelleri kaldırmanın hem emeği korumak hem siyaseti güvence altına almak hem de demokrasiyi önce altına almak olduğunun bilinciyle örgütlenme hakkını ve sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırmanın, örgütlü bir toplum, örgütlü bir emek yaratmanın yolunu, yöntemini konuşacaksınız. Elbette ki ne sermayeye ne üretmeye düşman; esas çarenin kalkınmada, daha çok kazanmada sonra bu geliri hakça paylaşmakta olduğunun bilinciyle yeşil, mor, dijital nitelikli istihdama yönelik dönüşümü ve bununla ilgili çağı yakalayan ve Türkiye'nin önüne koyması gereken hedefleri somutlayan çalışmaların son halini duyacak, bunun üzerinde tartışacaksınız. Tarımdaki ithalat bağımlılığından çiftçinin yalnızlaştırılmasına; ortalama 58'lere çıkmış çiftçi yaşına; her üç genç çiftçiden ikisinin asgari ücretle sanayide çalışmaya razı olduğu bu süreçte gerçek beka sorununun bu olduğunu konuşacaksınız.

"Gerçekten sorunu bilen ve çözmeye azmetmiş olan bir perspektifi hep birlikte tartışacaksınız"

Dirençlilik dendiğinde sadece deprem değil ama en önemlisi deprem; her türlü afete karşı dirençli olmayı ve bu konuda orman yangınlarından sellere, heyelanlara kadar tamamının aslında doğru planlama ve doğru tedbirlerin zamanında alınmaması ve önleyici çalışmaların önemini de, afetin yönetimini de, ihtiyaç olduğunda yaraların sarılmasındaki zafiyetleri de ortadan kaldıracak, gerçekten sorunu bilen ve çözmeye azmetmiş olan bir perspektifi hep birlikte tartışacaksınız.

Türkiye'nin dış politika politikasında eşlerin, kardeşlerin, çocukların muhatap alındığı ve burada muhatap kılındığı değil; Türkiye'nin hariciye geleceğinin yeniden ayağa kaldırıldığı; o süreçte Türkiye'nin hem Batı İttifakı'nın bir üyesi, hem de Rusya'nın komşusu, Çin'in gelecekteki en önemli paydaşlarından bir tanesi ve Ortadoğu'da orayı bataklık olarak gören değil, orayla doğru ilişkiler kuran ve kendindeki Cumhuriyet Halk Partisi'nin bölgedeki tüm ülkelerde artık yükselen ve selefi yaklaşımlardan çok bundan sonraki sürece yön olarak laikliğin, sekülarizmin yükselmek üzere olduğu Ortadoğu'ya nasıl örnek bir parti, Türkiye'nin nasıl örnek bir ülke; Orta Doğu'nun sömürülmek için gidilip de üzerinde planlar yapılan bir yer değil, barış içinde Türkiye ile Orta Doğu'nun, Balkanların, Kafkasların hep beraber güçlenebileceği, ne kadar önemli komşuluklar olduğunu da tarif eden dış politika perspektifimizi hep birlikte tartışacaksınız.

"Vizesiz Avrupa'nın nasıl mümkün olduğunu bu salonda sizler olgunlaştıracaksınız"

İktidarını sürdürmek için Türkiye'nin gelecek umudu nadir toprak elementlerinin nasıl güvence altına alınacağını da, Karadeniz'deki Mavi Vatan’daki hidrokarbon yataklarını da; Türkiye'nin bundan sonraki hem dış politikasının hem Avrupa'nın çok ihtiyaç duyduğu güvenlik kaygıları için en önemli müttefiki olabileceğini; hem de Cumhuriyet Halk Partisi'nin ortaya koyduğu cesur, kararlı ve doğru ilişkilerle ilerlediği Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefinde gençler için yasaksız bir Türkiye’yi, vizesiz Avrupa'nın nasıl mümkün olduğunu bu salonda sizler olgunlaştıracaksınız. Bu salondan elbette bir program için beklenenden çok daha somut ama sorunlar nasıl çözülecek meselesine didik didik baktığımda belki bir parça soyut kavramlar çıkacak. Ama bu salondan bir iktidar perspektifi, bir iktidar yürüyüşü ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarı için ortaya koyacağı bir hükümet programı ortaya çıkacak.

"Bugün sesi değil, sözü yükseltmenin günüdür"

Sonra bu programı burada bırakıp gitmeyeceksiniz. Bu programı zihninize, gönlünüze ve elinize alıp şehirlerinize gideceksiniz. Önce yöneticilerimizle, sonra 2 milyon üyemizle bir büyük ordu olarak; ev ev, sokak sokak, dükkan dükkan, işçi servisinde, iş yerlerinin önünde, köylerde ve evlerde, Türkiye’nin en önemli seçmen gruplarından birisi olan, evinde çalışmayan, aslında ev işçisi olarak evdeki emeğiyle Türkiye’nin yarını çocuklarını yetiştiren ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin ulaşmakta güçlük çektiği ev kadınlarının kapısını çalacak, onun çocuğunun kreşini de okul yemeğini de barınma hakkını da gelecek güvencesini de bir dünya vatandaşı olması umudunu da onlarla birlikte öreceksiniz. Bu salondan Türkiye’nin gelecek iktidarının kararlılığını, o konuda Cumhuriyet Halk Partisi’nin inancını, birkaç gün içerisinde somutlaştıracağı ve zenginleştireceği kadrolarını ve bu konudaki yürüyüşünün ordusunun ilk ama ilk harekete geçen takımını burada ağırlamaktan, bugün bu güçlü takımla, bu güçlü ekiple birlikte bunu her şeye rağmen oturup slogansız, tartışmanın sesinin değil, içinin güçlü olduğu bir süreci birlikte örmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Hepiniz hoş geldiniz, iyi ki geldiniz. İyi ki hafta içinde bir cuma günü, ‘Sabah 10’da’ dedik, sabah 10’da bin 300’ün üzerinde imza attınız, ‘Ben hazırım. Sorunları söylemeye değil, çözmeye kararlılık koymaya, çözümüne katkı koymak için bana 2 milyon üyemizin, mahalleden ilçeye, ilçeden ile, il kongresinden bu kurultaya beni yolladığı, sorumluluğumun farkındayım’ diyen her birinizi ve bu sürece bütün bir sene boyunca katkı koymuş, 600 akademisyenimizi, 600 örgüt özel temsilcimizi, parti dışından 250 genç arkadaşımızı, sendikaların temsilcilerini, meslek örgütü temsilcilerini, her birisini, bugün buraya cesaretle geldikleri ve delegelerimizle birlikte bu nitelikli tartışmaya eşlik ettikleri için teşekkür ediyorum. Önemli gündür. Bugün sesi değil, sözü yükseltmenin günüdür. Sözüne, sesine, her birine ayrı ayrı saygı duyduğum sizleri saygıyla selamlıyorum. Kolay gelsin. Hepiniz hoş geldiniz. İyi çalışmalar diliyorum."

Divan Başkanlığı'na Ayşe Ünlüce seçildi

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel’in konuşmasının ardından Kurultayın Divan Başkanlığı’na Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce seçildi.






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA