12 Haziran 2024 Çarşamba


10:56   GÜLCAN KıŞ: “HABERDEN TASARRUF OLMAZ”   10:48   CHP`LI BAŞEVIRGEN: KONKORDATO BAŞVURULARıNDAKI ARTıŞ BEŞ AYDA GEÇEN YıLıN TOPLAMıNA ULAŞTı   10:39   TAHIR ELÇI CINAYETININ KARAR DURUŞMASı BAŞLADı     10:02   VELI AĞBABA`DAN "ÇOCUK IŞÇI" RAPORU: TÜRKIYE`DE HER 10 ÇOCUKTAN 3`Ü YOKSUL   21:54   MÜFREDATı GERI ÇEKIN PLATFORMU: "LAIKLIK VE BILIM KARŞıTı MÜFREDATı REDDEDIYORUZ"   20:47   AYŞE ATEŞ: “CUMHURBAŞKANı`MıZıN SESSIZLIĞINDEN GÜÇ ALARAK TEHDIT VE IFTIRALARı ILE BIZE HAYATı ZINDAN EDEN, SUÇU VE SUÇLUYU ÖVEN HER KIM VARSA DÜN NE SÖYLEDIĞINE BAKARAK YARıN NE KONUŞACAĞıNı DÜŞÜNSÜN”   20:10   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN VE CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL`IN GÖRÜŞMESININ PERDE ARKASı VE GENEL MERKEZDE YAŞANANLAR (2)   20:05   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN, AYŞE ATEŞ`I KABUL ETTI   19:49   TTB: "ÖZEL HASTANELER YÖNETMELIĞI`NDE YER ALAN DÜZENLEMELERIN HAK KıSıTLAYıCı OLDUĞU BELIRTILEREK, DAVA AÇıLDı"   19:41   MERAL AKŞENER: ``TÜRKIYE`NIN HERHANGI BIR YERINDE HERHANGI BIR AMAÇLA BIR OFIS AÇMADıM``   19:35   24 OLUŞUMDAN “TÜRKIYE YÜZYıLı MAARIF MODELI”NE TEPKI: "LAIKLIK VE BILIM KARŞıTı YENI MÜFREDATı TÜMDEN REDDEDIYORUZ"   19:26   CUMHURBAŞKANı ERDOĞAN VE CHP GENEL BAŞKANı ÖZEL`IN GÖRÜŞMESININ PERDE ARKASı: ÖZEL VERGIDE ADALET TALEBINI DE DILE GETIRDI (1)   18:41   CHP MYK, ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESININ ARDıNDAN TOPLANDı   18:29   İLIÇ`TE 2021`DE KAPASITE ARTıŞı IÇIN BAŞVURAN ŞIRKET, BILIRKIŞI RAPORUNU BEKLEMEDEN ÇALıŞMAYA DEVAM ETMIŞ   18:22   CHP MANISA MILLETVEKILI BAKıRLıOĞLU: "ÇIFTÇININ BORÇLARı FAIZSIZ ÖTELENSIN"   17:48   MARMARIS`TE SINPAŞ`A DANıŞTAY ENGELI   17:45   ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESI SONA ERDI   17:15   TELEFERIK KAZASı NEDENIYLE TUTUKLANAN KEPEZ BELEDIYE BAŞKANı MESUT KOCAGÖZ`ÜN TAHLIYESINE KARAR VERILDI   16:34   ERDOĞAN - ÖZEL GÖRÜŞMESINDEN ILK GÖRÜNTÜLER   16:09   ERDOĞAN-ÖZEL GÖRÜŞMESI BAŞLADı  
 
     
 
 
image

Okunma : 2126  Tarih : 2.07.2019  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan  Kara.

İNSAN YAKANLARI UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM

  Aşağıdaki yazıyı, 07.07.2011 tarihinde yazmıştım. Yarın, “O günden bu yana değişen bir şey var mı?” sorusunun yanıtını siz verin artık.
  2 Temmuz 1993 günü Sivas-Madımak Oteli'nde yapılan katliamın üzerinden 18 yıl, anma yıl dönümünün üzerinden 5 gün geçmesine karşın bu konudaki yazımı özellikle bugün yazıyorum.
  SİVAS'TA NARA YAKILAN" canların acısı yüreğimizde o günkü kadar sıcak ve anılarına olan saygımız, her gün biraz daha büyüyerek sürüyor.
  UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ.
  Katliamın yıl dönümündeki anma etkinliklerine izin verilmemesi nedeniyle, herhangi bir kurum veya yetkiliden konu ile ilgili bir açıklama yapılmasını 5 gün boyunca bekledim.
  "Sizin babanız yakıldı mı?" diye soran, babası yakılmış bir evladın feryadına kulak verecek ve yanlıştan dönülmesini sağlayacak yetkili bir insan, bir baba aradım. Anma etkinlikleri üzerindeki yasaklamayı kaldıracak makamlarda bulunanların çocuklarının, eşlerinin, çevrelerindeki insanlardan hiç değilse bir kaçının tepki koymasını bekledim.
  Ortadoğu ülkelerinde peş peşe gelen halk hareketleri nedeniyle o ülkelerin yöneticilerine her fırsatta akıl veren yöneticilerimizin bu konuda en kısa zamanda doyurucu ve özür dolu bir açıklama yapmasını boşuna beklemişim.
  Meğer söylemekle yapmak farklı şeylermiş. Meğer yakmak serbest anmak yasakmış. Eminim ki; anma etkinliklerini önlemek için gösterilen önlemlerin onda biri yakma girişiminden önce gösterilseydi öylesine utanç verici bir olay yaşanmazdı.
  Orda yakılan insanlar, anma etkinliklerine izin verilmemesiyle ve kendilerini yakan insanlarla aynı yerde adlarının bulunmasıyla her gün yanmaktadırlar her halde.
  Madımak Oteli'nde yaşanan olaylar tam anlamıyla vahşettir, insanlık dışıdır, ahlak dışıdır, mantık dışıdır. Aklı başında olan veya aklının başında olduğuna inanan herkes tarafından da kınanmalıdır. Olay ne kadar korkunçsa olayı kınamamak, kınamak isteyenlere izin vermemek, engellemeye çalışmak da o kadar korkunçtur çünkü.
  Din tüccarları tarafından tertiplenen bu olayın toplumsal tepkiyle de demokratik hakla da uzaktan yakından ilgisi yoktur. Dini kötü emellerine alet etmeye çalışan bir kaç simsarın öncülüğünde yapılan bir olay da değildir.
  Organize bir takım kişiler tarafından tertiplenen bu olayın; haksızlığa baş kaldırmanın sembolü olan Pir Sultan Abdal'ın, gönül gözüyle gerçekleri görebilmenin en büyük örneklerinden olan Aşık Veysel'in ve onlarca aydının ilinde yapılması daha da ilginçtir.
  Neymiş halk dini ve toplumsal değerlerine sahip çıkmış. Hadi canım sen de. İnsan olan insan yakar mı?
  Çocukluk yıllarımda, yakın köyümüzde bir adam tarla anlaşmazlığı üzerinden öldürülünce babam bizlere, "İnsana canı verenin de o canı alanın da Allah olduğunu, insan öldürmenin Allah'a karşı gelmenin bir türü olduğunu" anlayabileceğimiz bir dille anlatmıştı.
  Her katliamdan sonra o sözleri anımsarım. Yaşama hakkına saygıyı öğretmenin ailede başladığını da.
  "Bir Delinin Hatıra Defteri" adlı oyunda; bir adam çöplerden topladığı ekmek artıklarını yerken başka bir adam gelip payına ortak olmaya kalkınca onun kafasını ısırmaya kalkıyor ve bunu gözlemleyen deli kendi kendine "Adam adamı yer mi demeyin, aç kalınca yer" diyor.
  Belki adam adamı aç kalınca yer ama insan olan insan yakmaz. İnsan olduğuna inanan bir takım insan kılıklı zavallının orman yaktığını ve can yaktığını biliyoruz ancak insan yakanını ilk kez Madımak Oteli'nde gördük.
  Utanıyorum. İnsan yakanlarla aynı fizyolojik özelliklerde olduğum için utanıyorum.
  İnsan yakanlarla yakılan insanların adlarının aynı statüde gösterilmesinden utanıyorum.
  İnsan yakmanın serbest yanan insanları anmanın yasak olduğu izlenimini veren uygulamalardan utanıyorum.
  Bir insan, bir eğitimci, bir baba, bir vatandaş olarak, Mustafa Kemal ATATÜRK ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarının kurduğu bir ülkede, Pir Sultan Abdal'ın ve Aşık Veysel'in yetiştiği şehirde 21. yüzyılda insan yakılmasından utanıyorum.
  En çok da bize bu vahşeti yaşatan insanlık dışı, insan kılıklı zavallı yaratıklarla aynı ülkede, aynı dünyada yaşamaktan utanıyorum.
  2 Temmuz 1993 yazdığım bir şiirin bir dörtlüğünde "Ağzı salyalı baktılar/Yobaz bir çakmak çaktılar/Aydınlarımı yaktılar/Pir Sultan'ımın şehrinde" diye yazmıştım.
  Pir Sultan Abdal'ın haksızlığa isyan ateşi yaktığı bir şehirde, her yönüyle karanlık yaratıklar tarafından bedenleri yakılan canları unutmadım, unutamadım, unutturmamak için elimden ne geliyorsa yapmayı sürdüreceğim.
  Aldığımız her nefeste hissettiğimiz o canların bedenleri yanarken içimiz yandı, yanıyor yanacak da.
  Kendilerinden önce giden aydınlık fikirli herkese bizlerden selam götürdüğüne inandığım o canları unutmayalım, unutturmayalım.

  Vatan şairi Nazım Hikmet'e de selamımızı götürdüğüne inandığın canlarımıza Nazım Hikmet'in kaleminden "Ben yanmasam/Sen yanmasan/Biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?" diyelim ama onları her zaman, her koşulda olduğu gibi unutmadığımız gibi unutmayalım, unutturmayalım.




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 







  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA