Okunma : 333
Tarih : 10.09.2025
E-Mail : mehmed.ok33@gmail.com
Mehmet OK
Türkiye “Polis Devleti’ne dönüşme yolunda…
Türkiye diktatörlüğe mi, gidiyor? Son dönemde kolluk kuvvetlerinin barışçıl toplantı ve gösterilere yönelik orantısız güç kullanımı, artan gözaltı ve tutuklama vakaları, toplumda derin bir endişe ve baskı atmosferi yaratmış durumda.
— Anayasa’nın tanıdığı en temel haklardan biri olan ifade ve gösteri özgürlüğü, artık kâğıt üzerinde kalmış durumda. — Sokakta sesini duyurmak isteyen herkes, polis müdahalesi, gözaltı, fişleme ve tehditle karşı karşıya. — Hak aramak, bir suçmuş gibi gösteriliyor; sokaklar, meydanlar, adalet arayanlara kapatılıyor.
Bu tablo, Türkiye’nin hızla bir “polis devleti”ne dönüştüğünü; otoriter yönetimin artık geçici değil, kurumsallaşmakta olduğunu ortaya koyuyor.
— Peki bu ne anlama geliyor? - Yasama, yürütme ve yargı erklerinin fiilen tek elde toplanması, - Yargının, hukuk yerine talimatla hareket eder hale gelmesi, - Bağımsız medyanın susturulması, eleştirel seslerin kriminalize edilmesi, - Sivil toplumun bastırılması, muhalefetin sistematik olarak hedef alınması…
Tüm bunlar, Türkiye’nin artık anayasal demokrasi çerçevesinden uzaklaştığını gösteriyor. Gelinen noktada bu rejim, demokrasinin değil; korkunun, baskının ve tek adamın hüküm sürdüğü bir diktatörlüğün tarifi olmaya başlamıştır.
Bu gidişat, yalnızca siyasal değil, toplumsal bir alarm durumudur. Ve bu soruyu hep birlikte sormak zorundayız:
“Bu ülkede demokrasi kalacak mı, yoksa sessizce bir dikta rejimine mi teslim olacağız?”