UĞUR İSTANBULLU
Artvin`in Kemalpaşa ilçesindeki çay üreticileri AKP`nin hazırladığı çay kanunu teklifini protesto etti. Çay üreticisi Nurcan Altunkaya, “Çay Kanunu yasalaşırsa, kendi çay bahçemizde sözleşmeli çiftçi olarak çalışacağız” dedi. Çay üreticisi Saim Aydın ise “Et ve Süt Kurumu`nu sattılar, çiftçiyi bitirdiler, hayvancılığı bitirdiler. TEKEL`i sattılar, tütün üreticisini bitirdiler. Şeker fabrikalarını sattılar, pancar üreticilerini bitirdiler. Şimdi de ÇAYKUR`umuzu satıyorlar, çay üreticilerini bitirmek istiyorlar, bizleri bitirmek istiyorlar” diye konuştu.
Artvin Kemalpaşa`da çay üreticileri, AKP tarafından hazırlanan çay kanunu teklifini protesto etti. Kemalpaşa Sağlık Ocağı önünde toplanan çay üreticileri, üzerinde “Çay bizim, söz bizim. Emeğimizi özel sektöre teslim etmeyeceğiz” yazılı pankartla; Kemalpaşa Meydanı`na kadar alkışlar ve sloganlarla yürüdü. Çay üreticilerine; Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, CHP ve Sol Parti ile Halkevleri ve Umut-Sen de destek verdi.
Çay üreticisi Nurcan Altunkaya, Kemalpaşa Meydanı`nda şunları söyledi:
“Kota ve kontenjan uygulamaları ile özel sektöre mahkum ediliyoruz. Bunu bütün çay üreticileri, zaten yaşıyor. Eğer bu çay kanunu Meclis`te yasalaşırsa; çayın emekçisinden tutun fabrikasında çalışan işçisine, eksperine kadar; bütün üreticiler yoksulluğa daha çok mahkum edileceğiz. Çay Kanunu yasalaşırsa, kendi çay bahçemizde sözleşmeli çiftçi olarak çalışacağız. Çay Kanunu yasalaşırsa, çay fiyatını belirleyecek olanlar; bizleri yıllardır sömüren, emeğimizin karşılığını vermemek için bizimle savaş halinde olan özel sektörler belirleyecek” dedi.
Çay üreticisi Saim Aydın ise şöyle konuştu:
“Et ve Süt Kurumu`nu sattılar, çiftçiyi bitirdiler, hayvancılığı bitirdiler. TEKEL`i sattılar, tütün üreticisini bitirdiler. Şeker fabrikalarını sattılar, pancar üreticilerini bitirdiler. Şimdi de ÇAYKUR`umuzu satıyorlar, çay üreticilerini bitirmek istiyorlar, bizleri bitirmek istiyorlar. Metin Lokumcu`nun dediği gibi çayımıza, emeğimize, suyumuza sahip çıkalım. Çünkü çay bizim çocuklarımızın okul harçlığı demektir. Çay bizim çocuklarımızın düğün masrafı demektir.”
Hopa Çay Kooperatifi Başkanı Harun Vayiç ise şunları söyledi:
“Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Biz bu çay yasasının bir gün karşımıza çıkacağını biliyorduk. Devasa kapitalist firmalar, bizim karşımızda durmaktadır. Ne olduğu belli olmayan, Çay Ulusal Konseyi… Bizim çay fiyatımızı onlar belirleyecek. Düşünebiliyor musunuz? Üreticiyi temsilen hiç kimse orada yok. Bizim sözümüz olmadan, bizim çay paramızı bu insanlar belirleyecek.”
Umut-Sen Hopa Temsilcisi Ertuğrul Çelik ise şöyle konuştu:
“Dün Hopa`dan seslendik, çay kanunu teklifine karşı. Of`ta, Fındıklı`da, Ardeşen`de, Pazar`da, Trabzon`da insanlar kendi meselesine sahip çıkıyor. Biz bugün az olabiliriz. Ama birbirimize kızarak çoğalamayız. Burada çok net iki saf var. Biz yalnız değiliz. 210 bin çay üreticisiyiz. Yani 1 milyondan fazla çay üreticisi… Karşımızda kim var? Bir avuç çay patronu var. Ve onun siyasi temsilcileri var. Onlar çok güçlü. Çünkü çok örgütlü. Her yerde dernekleri var. TÜSİAD`ı, MÜSİAD`ı, Ticaret odası… Ama bizim, böyle tek tek yakalayarak, kafamızı eze eze sömürmenin planlarını yapıyorlar. O zaman biz kendi gücümüzün farkında olacağız, kendimize inanacağız. Birlikte olursak bu kanunu durdurabileceğimize inanacağız.”