17 Mayıs 2024 Cuma


14:52   DEM PARTİ VAN İL BAŞKANI KURT: "KOBANİ DAVASI HER YÖNÜYLE HUKUK DIŞI, SİYASİ BİR DAVADIR"   14:21   KOBANİ DAVASI`NDA DURUŞMANIN ERTELENME TALEBİ REDDEDİLDİ   14:04   CHP`DE TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI SEÇİMİ İÇİN SÜREÇ BAŞLIYOR   13:44   CAN ATALAY İÇİN ADALET NÖBETİ DEVAM EDİYOR   13:14   GÖKHAN GÜNAYDIN BAKAN TEKİN`E SESLENDİ   13:04   VELİ AĞBABA`DAN İKTİDARA DIŞİŞLERİ VAKFI TEPKİSİ   11:46   KOBANİ DAVASI`NDA KARAR BEKLENİYOR... ALİ MAHİR BAŞARIR, CHP HEYETİ ADINA BASIN AÇIKLAMASI YAPTI   11:40   KOBANİ DAVASINDA KARAR BEKLENİYOR… DEM PARTİ`DEN SİNCAN CEZAEVİ ÖNÜNDE AÇIKLAMA   11:34   GÖKÇE GÖKÇEN`DEN ODTÜ`LÜ ÖĞRENCİLERE DESTEK   10:55   BURHANETTİN BULUT: “CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYININ 1 DAKİKALIK HARCAMASI 2 ASGARİ ÜCRETİ AŞTI”   09:53   MERSİN BÜYÜKŞEHİR DESTEKLİYOR, KADINLAR OKUMA YAZMA ÖĞRENİYOR   01:39   AYM`NİN CAN ATALAY KARARINI UYGULAMAYAN YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ BAŞKANI MUHSİN ŞENTÜRK, YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI`NA SEÇİLDİ   01:20   ALİ MAHİR BAŞARIR: "OSMAN KAVALA DOSYASINDA HEYET KAPAĞINI BİLE KALDIRMADAN RET KARARI VERDİ, UTANÇ MESELESİDİR BU"   01:14   TBMM`DE MUHALEFET VE İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA “KAMUDA TASARRUF” TARTIŞMASI…   01:01   FAHİŞ FİYAT ARTIŞI VE STOKÇULUK CEZALARININ ARTIRILMASINI DA İÇEREN KANUN TEKLİFİNİN İLK 3 MADDESİ TBMM GENEL KURULU`NDA KABUL EDİLDİ   16:49   BES EDİRNE ŞUBESİ`NDEN `TASARRUF` PROTESTOSU   15:14   CHP, ÖZGÜR ÖZEL`İN KATILIMIYLA “ENGELSİZ YARINLAR BULUŞMASI” DÜZENLİYOR   15:12   GAMZE TAŞCIER: “ÇOCUKLAR İSTİSMAR EDİLİRKEN SUSANLARI, İSTİSMARI MEŞRULAŞTIRMAYA ÇALIŞANLARI TARİH AFFETMEZ”   14:46   DİSK: ASIL SUÇLU OLAN TAKSİM`İ 1 MAYIS`A YASAKLAYANLARDIR   14:26   BTP GENEL BAŞKANI BAŞ: "BUNLARIN `TASARRUF EDECEĞİZ` DEMELERİNE BAKMAYIN. ÖZELLEŞTİRME FURYASINA BAŞLANACAK"  
 
     
 
 
image

Okunma : 271  Tarih : 21.01.2021  E-Mail : fatihberkil@hotmail.com

 
Ramazan  Kara.

Yılanın Başı, Küçükken Ezilir

  "YILANIN BAŞI, KÜÇÜKKEN EZİLİR"
  Haftaya başlayacak olan Yarıyıl Tatili nedeniyle, yazıma "Sağlık çalışanlarından sonra, öğretmenler ve öğrenciler başta olmak üzere, risk grubunda bulunan herkese, yeteri kadar aşılama yapılmadan ve beklenen düşüş oranı sağlanmadan -15 Şubat'ta- yüz yüze eğitime kesinlikle  geçilmemelidir" diye başlamak ve bu konuda ayrıntılı bir yazı yazmak istiyordum.
  Ancak, Ankara'nın göbeğinde, birkaç gün önce; aynı gün, aynı yöntem ve birkaç saat arayla yapılan üç saldırı olayı, gündeme "Ağır Misafir gibi" oturunca, Yüz Yüze Eğitime geçme konusuna, başka bir yazımda değinmeye karar verdim.
  Bildiğiniz gibi; Gelecek Partisi genel başkan yardımcısı Sayın Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara temsilcisi Sayın Orhan Uğuroğlu ve KRT Televizyonu temsilcisi de olan gazeteci yazar Sayın Afşin Hatipoğlu'na, evlerinin önünde saldırı yapıldı.
   Kendilerine geçmiş olsun dileklerimi -bir kez daha- iletiyor, saldırganları kınıyorum.
  Saldırganların tamamı, bir an önce yakalanıp yargı önünde hesap vermelidir. Bu ve benzeri suçlar cezasız kalırsa arkasından yeni saldırılar gelebilir çünkü.
  Saldırganların bir kısmı bulundu. Yakalananlardan ikisi tutuklandı. Diğerleri, birkaç saat sonra, denetimli olarak serbest bırakıldı. Aranan zanlılar da var.
  Saldırılardan birkaç saat sonra, sosyal medya hesabıma;
  "Saldırının hemen ardından açıklama yapan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcı Sayın Selçuk Özdağ, saldırı ile ilgili; Sayın  Devlet Bahçeli'nin azmettirici olduğunu ima etti ve ülkücü gençliği, tahriklere kapılmamaya çağırdı.
  Keşke, o tür bir açıklama yapmadan önce, Emniyet Teşkilatının toplayacağı bilgi, bulgu ile Cumhuriyet Savcısının başlatacağı soruşturmayı bekleseydi." diye yazmıştım.
  Çünkü ben, bu olayları, ülkemizi karıştırmak amacıyla tertiplenen bir iç çatışmanın işaret fişeği olarak görüyorum.
  O nedenle "Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısı ile iki gazeteci yazar ve medya organı temsilcisine, birkaç saat ara ile saldırı yapan yılanların başı, büyümeden ezilmelidir." diye düşünüyorum.
  Olaydan sonra, 12 Eylül öncesinde yaşanan kanlı olayları, en az benim kadar bildiğini sandığım politikacıların, polemik kokan söylemlerini duyunca, çok üzüldüm.
  Saldırıdan sonra açıklama yapan Milliyetçi Hareket Partisi genel başkan yardımcısı Sayın Semih Yalçın'ın "Bizim mahallenin delisi çoktur" diye açıklama yapmasını, o kadar deneyimli bir politikacıya yakıştıramadım.
  Aynı partinin genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin "Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkücülere iftira edildiği" yönündeki açıklamasını duyunca da, aklıma; Hrant Dink cinayetinden sonra, İstanbul Emniyet Müdürü ile başbakanın, birbiriyle çelişen sözleri geldi.
  O zaman; İstanbul Emniyet Müdürü, cinayeti “Birkaç gencin, milliyetçi duyguları sonucu işlenmiş olabileceğini" söylerken başbakanımız “Hrant Dink’i öldürenler, beni de öldürmek isteyebilir” anlamını çıkarabileceğimiz bir açıklama yapmıştı çünkü.
  Bu iki olay bile; devlet insanları ve siyasi parti temsilcilerinin -ayak üstü açıklamalar yapmak yerine- birbirleriyle çelişmeyen açıklamalar yapması gerektiğini, bir kez daha  gösterdi.
  Terör, yalnızca demokrasimiz için değil hepimizin yaşam hakkı için en büyük tehlikedir ve bu ülke, terörden kaynaklı çok acı çekti.
  Neredeyse, takvimdeki herhangi bir tarihten; birkaç gün önce veya sonra, önemli birinin teröre kurban oluşunun yıl dönümüdür. Örneğin; birkaç gün önce Bahriye Üçok'u andık. Birkaç gün sonra da Uğur Mumcu ve Ali Gaffar Okan'ı anacağız.
  Bu ülkede, Ana Muhalefet Partisi genel başkanına -farklı zamanlarda- yumruk atıldı, pusu kuruldu, linç girişiminde bulunuldu, tehdit mesajları yollandı. Önüne, mermi bırakıldı.
  Başka bir ülkede, böyle bir olay olsaydı; hiç değilse, siyasi parti liderleri ortak bir tepki koyar. Oysa bizim ülkemizde, saldırgana "Kahraman" gözüyle bakanlar bile oldu.
  Soruşturmayı yürüten savcılara dönük eleştiri, tehdit ve küfür yüklü söylemlere diyecek söz bulamıyorum.
   Her seçimden önce ve her terör saldırısından sonra -siyasi parti liderleri başta olmak üzere- sorumluluk taşıyan herkese "Toplumun gerilmesine neden olacak sözler söylemek yerine, demokrasi kültürümüzün gelişmesine katkı verecek konuşmalar yapın" diyerek neredeyse yalvarıyorum ama sesimi duyanların sayısı, bir elin parmağı kadar bile olmuyor.
  Ben, aynı gün yapılan son saldırıların -kimilerinin söylediği gibi- Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkücü Hareket tarafından organize edildiğine inanmıyorum.
  Saldırıya uğrayanların üçü de, eski ülkücü olduğu için olaya "Davadan döneni, pişman etmeye yönelik bir iç hesaplaşma" havası verildiğini sanıyorum.
  O nedenle; yukarıda da söylediğim gibi "Bu olayları, ülkemizi karıştırmak amacıyla tertiplenen bir iç çatışmanın işaret fişeği olarak görüyorum." ve "Yılanın başının, küçükken ezilmesini" bekliyorum.

 




 
  YAZARIN ARŞİVİ
 
 
 
  YORUMLAR
 
 
  YORUM YAZIN
 
Adınız Soyadınız :

Yorumunuz :

Güvenlik Kodu : Güvenlik Kodu
Kod :

 








 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2024 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA