Haber: DİLAN KUTLU - Kamera: KEMAL SEVİNDİRİCİ
Öğrencilerin ve velilerin heyecanla beklediği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavı bugün yapıldı. Sınavda yaklaşık bir milyon öğrenci, iyi bir liseye girebilmek için ter döktü. Veliler, temel ihtiyaçlarından kısarak çocuklarını dershaneye göndermek zorunda kaldıklarını söyledi. Bir öğrenci, “Okuldaki eğitimin kesinlikle yeterli olması gerekiyor ama bu korona dönemi filan derken okula fazla gelemedik. Online eğitimle de pek bir şey anlaşılmıyor. Bundan dolayı da dershane gitmek zorunda kaldık" dedi. Bir öğrenci velisi ise "Gezmekten ve giyimden kıstık. Beslenmelerini, hepsini evde hazırladım ve öyle yolladım. Kantinden çok bir şey aldırmadım" diye konuştu.
LGS sınavı, bugün Türkiye genelinde yapıldı. LGS soruları karşısında ter döken yaklaşık bir milyon 8. sınıf öğrencisi, iyi bir lise hayalini gerçeğe dönüştürmeye çalıştı. Sınavın birinci oturumu 09:30`da, ikinci oturumu ise 11:30`da başladı. Birinci oturumda öğrencilere Türkçe, inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil derslerinden 50 soru soruldu. Öğrencilerden, bu sorulara 75 dakika içerisinde yanıt vermeleri istendi. İkinci oturumda ise öğrencilere matematik ve fen bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorularak 80 dakika süre verildi.
Sınavdan sonra kimi öğrenci matematik sorularının daha zor olduğunu, kimi öğrenci zor bir sınav olmadığını söylerken aileler, pandemi nedeniyle çocuklarının yeterli eğitim alamadığını, birçok ihtiyaçlarından kısarak çocuklarını dershanelere göndermek zorunda kaldıklarını söyledi.
Öğrenciler ve veliler, sınav hakkında ANKA Haber Ajansı`na şöyle konuştu:
Sınava giren Aysu adlı bir öğrenci: Zordu sınav. Özellikle matematikte çok zorlamışlar. Onun dışında fen, matematiğe göre iyiydi. İnkılap filan, onlar biraz daha kolaydı. Sınav sonucuna göre bir şeyler seçeceğiz. Gerçekten çok yorulduk bu dönemde. Hem zor hem sıkıcı bir dönemdi. Öğretmenlerimiz çok iyi. Dershanede öğretmenlerimiz de iyi ama özellikle bu yeni nesil sorularda herkesin otomatik olarak bir eksikliği oluyor. Okuldaki eğitimin kesinlikle yeterli olması gerekiyor ama bu korona dönemi filan derken okula fazla gelemedik. Online eğitimle de pek bir şey anlaşılmıyor. Korona çıkınca okula da gidemedik, bundan dolayı da dershane gitmek zorunda kaldık. Kantin çok pahalı, hiçbir şeye el sürülmüyor. Şurada bir bakkala gelseniz… Her şey pahalı.
Sınava giren bir başka öğrenci: Matematikten 10 soru yaptım. Sözel çok kolaydı. Gözümüzü çok korkuttular, o kadar da bir şey değilmiş. Öğretmenler gözümüzü çok korkuttular.
Öğrenci velisi: Çok zorlandık bu süreçte, kendimizden kısıp onlara verdik.
Öğrenci velisi: Genel olarak bütün çocuklar “matematik zor” diyorlar. Ben geçen sene ağustostan beri ek olarak ders de verdirdim. İki senedir evdelerdi, çok bir şey öğrendiklerini düşünmüyorum. Ek dersler masraflı oldu. Sonuçta çocuklarımızın geleceği. Bizim açımızdan da çok zorlu bir süreçti. Ben, çalışan bir anneyim, kendime özel bütün masraflarımızı kıstım. Kış dönemi çok zorlu geçti. Faturalar vesaire, her türlü etkiliyor. Faturalardan tut, beslenme… Kantin diye bir şey yok bizde. Evden beslendiği kadar.
Öğrenci velisi: Ülkemizde o kadar olumsuzluklar olunca insan strese girdiğinde çocukları da strese sokmuş oluyorsun. Sana yansıyan her şey onlara da yansıyor. Çocuklar da seni üzememek adına isteklerini de yansıtmamaya çalışıyorlar. Geleceği kaygılandırıyor. Tek temennim, mutlu bir hayat geçirsin diyorum, ama bir şey göremiyorum açıkçası.
"BESLENMELERİNİ EVDE HAZIRLADIM, KANTİNDEN ÇOK BİR ŞEY ALDIRMADIM"
Bir veli ise çocuğunun sınavda zorlandığını, okullarda verilen eğitimin yeterli gelmediğini belirterek şunları söyledi:
“Çıkan sorularla verilen eğitimler dengeli değil, sorular çok zorluyor. Çocukların psikolojisiyle oynuyorlar. Dershaneye gönderdik ama çok zorlandık. Çünkü hem okuldaki eğitimini karşılamaya çalışıyorsun maddi olarak hem dershaneye gönderiyorsun. Tek çocuk değil tabii ki ama tek maaş. İki çocuk okutuyorsun. Gezmekten ve giyimden kıstık. Beslenmelerini, hepsini evde hazırladım ve öyle yolladım. Kantinden çok bir şey aldırmadım.
Bir başka veli ise “Yeri geliyor parasız geziyorsun ama çocukların isteklerini alıyorsun. Durum iyice kötüye gidiyor, inşallah iyi olur. Dershaneye zorlanarak gönderdim. Gerçekten zorlandım tek maaşla" dedi.
"ÇOCUKLAR ÇOK HAZIRLIKSIZ, TEMELİ OLMADAN BU SINAVA GİRDİLER"
Okul Aile Birliği Başkanı Gamze Karakaşoğlu ise çocukların ortaokul 6. sınıftan itibaren LGS`ye hazırlanmak zorunda kaldıklarını aktararak şöyle konuştu:
"LGS`de sorulan sorularla çocukların okulda aldıkları eğitim arasında çok büyük fark var. Bence çok hazırlıksız, temeli olmadan bu sınava girdiler. Bu çocukları bu sınavla ayrıştırıyoruz. Yetenekleri var mı, yok mu? İlgi alanları nedir? Fille karıncayı aynı sınava sokuyorsunuz. Çocukların ilgi alanlarıyla alakaları yok bu liselerin. Çok ciddi emek sarf etmeleri ve zaman harcamaları lazım ki o sınavlarda başarılı olsunlar. Ona da 7. sınıfta ve hatta 6. sınıfta başlayan velilerimiz var. İyi beslenme çocuklar için şart. Zaten hiçbirimiz iyi beslenmiyoruz. Bunun yanında düzgün ve iyi gıdalara erişmek zor. Bu da önemli.
ESNAF: ZAM OLMASINA RAĞMEN ÖĞRENCİLERİ KIRAMIYORUZ
Sınavın yapıldığı okulun karşısında kafe işletmecisi olan Sait Özen ise “Biz, elimizden geldiği kadar öğrencilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Zam olmasına rağmen suyu 2 liradan, çayı 5 liradan veriyoruz; yeter ki onların ihtiyaçları karşılansın diye. Öğrencilerimizi kıramıyoruz. ‘Elimde 3 lira var ne alabilirim` diyorlar. Diyemiyoruz ki ‘Şu 5 lira, şu 10 lira`. Bu zamlar bizi çok etkiledi. Bir sattığım ürünü tekrar almaya korkuyorum” dedi.