Bartın Amasra`da maden faciasının yaşandığı bölgede inceleme yapmak için Ankara`dan yola çıkan, ancak şehir çıkışında durdurulan Soma davasının avukatı Sercan Aran ve Halkevleri heyetine ait araç trafik polisleri tarafından bağlandı. Heyet, parka çekilen aracı alarak tekrar Amasra`ya doğru yola çıktı.

Bartın Amasra`da maden faciasının olduğu bölgede inceleme ve tespitler yapmak için Halkevleri heyetiyle Ankara`dan yola çıkan Soma davasının avukatı ve Halkevleri Hukuk Sekreteri Sercan Aran, şehir çıkışında polis tarafından durdurulmuştu. Saatlerce bekletilen ve Amasra`ya gidişine izin verilmeyen Aran ve beraberindeki heyetin arabası trafik polisleri tarafından bağlandı.

Heyetin yolda durdurulmasının ardından Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, önceki dönem Ankara Barosu Başkanı ile Ankara Barosu Avukat Hakları Merkezi ve Halkevci avukatlar dayanışma için heyetin aracının durdurulduğu bölgeye gitti.

Heyet, aracın çekildiği parka gidip arabayı parktan almalarının ardından Avukat Aran ve beraberindeki heyet, polis tarafından yaklaşık altı saat oyalandıktan sonra tekrar Amasra`ya doğru yeniden yola çıktı.

Avukat Aran, araçlarının durdurulmasına ilişkin Anka Haber Ajansı`na yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

“Bartın`da yaşanan maden faciasıyla alakalı yerinde inceleme ve tespitlerde bulunmak için bu sabah Ankara`dan Halkevleri Genel Başkanımız Nebiye Merttürk ve oluşturduğumuz heyetle birlikte Bartın`a doğru harekete geçtik. Ancak Ankara`da İstanbul yolunda Susuz semtinde durdurulduk. Öncelikle GBT sorgulaması yapılacağı söylendi. Sonrasında sistemin olmadığı söylendi. Bir saat on beş dakika kadar GBT için bekledik. Akabinde güvenlik şube polisleri geldi ve Bartın`a gidip gitmediğimizi sordular. Biz de Bartın`a gittiğimizi ve incelemelerde bulunacağımızı söyledik. Bartın Valiliği`nin buna müsaade etmeyeceğini söylediler. Biz de seyahat özgürlüğümüzün olduğunu ve buna kimsenin karışamayacağını, kısıtlama varsa eğer bunu gittiğimizde göreceğimizi, Bartın Valiliği`nin bize bununla ilgili bir karar tebliğ etmesi gerektiğini söyledik. Bekleyin dediler, GBT sistemi gelsin gerekirse göndereceklerini söylediler. Geri dönmemiz gerektiğini teklif ettiler. Geri dönerseniz kimliklerinizi verip sizi göndeririz dediler. Ancak bunların hiçbirini gerçekleştirmediler.

“İNSANİ İHTİYAÇLARIMIZI DAHİ GİDEREMEYECEĞİMİZ BİR YERDE KEYFİ BİR BİÇİMDE BEKLETİLİYORUZ”

Sonra trafik polisleri, şu an sol tarafında gördüğünüz araçta yan cam filmleri olduğu gerekçesiyle aracın bağlanacağını, anahtarı teslim etmem gerektiğini söylediler. Buna dair hukuki gerekçe sorduğumda Trafik Kanunu`nun 30. maddesinin b bendini gerekçe gösterdiler. İlgili bent, sürüşü engelleme şartı koymakta ve buna ilişkin böyle bir engelleme varsa bile ihtar edileceğini belirtmekte. Bu nedenle ihtar olmadan doğrudan aracı bağlayamayacaklarını söyledim. Sonrasında cam filmlerini sökebileceğimizi de söyledik. Tespit yaptıklarını söylediler ancak buna dair herhangi bir tutanak göstermediler. Tespit nedeniyle de aracı mutlak suretle bağlayacaklarını söylediler. Biz de bunun üzerine cam filmlerini söktük. Cam filmlerini söktüğümüz, gelip tespit yapıp yolumuza devam etmek istediğimiz söyledik. Ama halen amirleriyle görüşeceklerini söylüyorlar. Şu an insani ihtiyaçlarımızı dahi gideremeyeceğimiz bir yerde keyfi bir biçimde bekletiliyoruz.”