18 Ağustos 2025 Pazartesi


18:23   BAŞKAN PIŞKIN, ADANA VE MERSIN İÇIN KRITIK UYARı:    16:20   MERSIN’DE GÖKYÜZÜ ŞÖLENE DÖNÜŞTÜ   16:03   JEOLOJI MÜHENDISLERI ODASı’NDAN DEPREM KRIZI UYARıSı: "SAHTE DIPLOMALıLARLA FELAKETE GIDIYORUZ!"   13:55   TOROSLAR’DA EĞITIMIN ZAFERI: OKUMA YAZMA ÖĞRENEN YETIŞKINLER HAYATLARıNA YENIDEN BAŞLADı!   11:30   MERSIN’DE ÇOCUKLAR FUTBOLLA BÜYÜYOR: ÜCRETSIZ KURSLAR YETENEK AVıNDA!   10:05   MERSIN’DE KARIYER DEVRIMI: BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI İLE 44 BIN KIŞIYE İSTIHDAM DESTEĞI!   01:28   KıRŞEHIRLILERDEN ’HAK, HUKUK, ADALET’ ÇAĞRıSı: ALLAH’ıN VE MILLETIMIZIN ISTEĞIYLE İMAMOĞLU’NU ÇANKAYA’YA YOLLAYACAĞıZ. İSTANBUL’U ALDıK, TÜRKIYE’YI DE ALMAYA TALIBIZ   20:06   TOLGA GÖKÇELI MEZITLI İLÇE BAŞKANLıĞı’NA ADAYLıĞıNı AÇıKLADı   16:58   MEZITLI BELEDIYE ZABıTASı’NDAN SıKı DENETIM   16:55   BAŞOĞLU KABLO IDEF 2025’E TÜRKIYE’NIN SAVUNMA SANAYISINE MILLI ÇÖZÜMLERIYLE GÜÇ KATTı!   16:44   "ÇÖPTEN KURTARDı": İŞÇILER GÖZALTıNA ALıNAN BAŞKANLARıNA SAHIP ÇıKTı   16:41   ÖZGÜR ÖZEL’DEN SON OPERASYONA TEPKI   16:37   AYDıN BÜYÜKŞEHIR’DE ’İSTIFA ET, YOKSA İŞSIZ KALıRSıN’ İDDIASı!   11:48    MERSIN BÜYÜKŞEHIR, İKLIM KRIZINE KARŞı YOL HARITASıNı BELIRLEDI: “MERSIN İKLIME HAZıR” PROJESI BAŞLADı   11:44   CHP’LI GÜLCAN KıŞ: “HALK SEFALETLE, YANDAŞ SERVETLE KARŞı KARŞıYA – ŞIMŞEK KAÇAMAK YANıT VERDI”   11:43   BEYOĞLU BELEDIYE BAŞKANı İNAN GÜNEY, GÖZALTıNA ALıNMADAN ÖNCE AILESIYLE PAYLAŞTıĞı FOTOĞRAFLA MESAJ VERDI   11:15   BAKAN ŞIMŞEK: BRÜT REZERVLER TARIHI ZIRVEDE, TL MEVDUAT PAYı YÜKSELDI   09:30   VAHAP SEÇER’DEN AYDıNCıK’A TAM DESTEK: 1.4 KILOMETRELIK CADDE BAŞTAN SONA YENILENDI   07:56   İBB’YE YÖNELIK SORUŞTURMA DERINLEŞIYOR: CHP’LI BAŞKAN İNAN GÜNEY DAHIL 44 KIŞI İÇIN GÖZALTı   23:37   MERSIN BÜYÜKŞEHIR BELEDIYE BAŞKANı VAHAP SEÇER: GERÇEK CHP’LI TEHDIDE, ŞANTAJA PABUÇ BıRAKMAZ  
 
     
   

MURAT EMİR: ADLİ TIP KURUMU`NUN ALDIĞI BİRÇOK KARAR TIBBİ GERÇEKLİKTEN UZAK


CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, “Adalet Bakanlığı`na bağlı Adli Tıp Kurumu`nun bağımsız bir kuruluş olmaması, geçmişte alınan birçok karara yansımış ve bu kararlar sonucunda hapishanede kalamayacak durumda olan onlarca mahkûm yaşamını yitirmiştir. Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri`nin aldığı birçok karar bilimsel doğrulardan, tarafsız hekim tutumundan ve tıbbi gerçeklikten uzaktır. Bu sorunlar, Adalet Bakanlığı`nın ve Bakanlığa bağlı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü`nün tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişimi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini göstermektedir” dedi.

 

Tarih : 30 Aralık 2022 Cuma 11:02   Okunma : 284

CHP Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, “Adalet Bakanlığı`na bağlı Adli Tıp Kurumu`nun bağımsız bir kuruluş olmaması, geçmişte alınan birçok karara yansımış ve bu kararlar sonucunda hapishanede kalamayacak durumda olan onlarca mahkûm yaşamını yitirmiştir. Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri`nin aldığı birçok karar bilimsel doğrulardan, tarafsız hekim tutumundan ve tıbbi gerçeklikten uzaktır. Bu sorunlar, Adalet Bakanlığı`nın ve Bakanlığa bağlı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü`nün tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişimi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini göstermektedir” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 28 Şubat Davası hükümlüsü Vural Avar`ın cezaevinde yaşamını yitirmesi üzerine hasta tutuklu ve hükümlülere Adli Tıp Kurumları`nın verdiği “cezaevinde kalabilir” raporlarını TBMM`de gündeme getirdi. TBMM araştırma önergesi hazırlayan Emir, konuya ilişkin şu yazılı açıklamayı yaptı:

“CEZA VE TEVKİF EVLERİNDE 651`İ AĞIR OLMAK ÜZERE BİN 517 HASTA TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ BULUNMAKTA”

“Ülkemizde ceza ve tevkif evlerinde bulunan ‘hasta tutuklu ve hükümlüler` sorunu yıllar içinde artarak devam etmektedir. Sağlık hizmetlerine erişemedikleri için ölen mahkumların haberi, neredeyse her hafta kamuoyuna yansımaktadır. İnsan Hakları Derneği`nin son verilerine göre Türkiye`de ceza ve tevkif evlerinde 651`i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Hapishanelerde koruyucu sağlık hizmetlerinin aktif olarak yürütülmemesi, hastalıkların önlenmesi ve erken tanısında yetersizliklere neden olmaktadır. Tutuklu ve hükümlülerin yakalandıkları hastalıklar ile ilgili sağlık tesislerine sevk edilmeleri 2-6 ay arasında sürebilmektedir. Birçok mahkûm, sağlık hizmetlerine erişemediği için zaman içerisinde ağır hasta aşamasına gelmektedir. Kapasitenin üstünde mahkûmun kaldığı hapishanelerde; üç öğün için yetersiz iaşe, sağlıklı gıdaya ulaşamama, birkaç saat ile sınırlandırılmış havalandırma olanakları ve sağlıklı yaşama uygun olmayan hapishaneler çeşitli hastalıkların oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun`un 16/3`üncü maddesi uyarınca ‘hapis cezasının infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi` kararı ya Adli Tıp Kurumu tarafından ya da Adalet Bakanlığı`nın belirlediği tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurulu tarafından düzenlenen ve fakat yine Adliye Tıp Kurumu tarafından onaylanan rapor üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı`nca verilmektedir. Kanun kapsamında Adli Tıp Kurumu`na verilen bu yetki sonucunda; üçüncü basamak sağlık merkezlerinin sağlık kurullarında yer alan hekimler, teşhis yapmaya ehil olmalarına rağmen karar verme yetkisi kanunen Adli Tıp Kurumu`na verildiğinden prosedür olarak kendilerine getirilen hasta mahkumları inceleyerek Adli Tıp Kurumu`na sevk etmektedir. Bu da verilen sağlık raporlarının işlevsiz kalması anlamına gelmektedir. Sonuç olarak Adli Tıp Kurumu, tek elden tüm hasta mahkûmları incelemektedir ve yapılan incelemenin de bir herhangi denetimi yoktur.

“ADLİ TIP KURUMU`NUN BİRÇOK KARARI TIBBİ GERÇEKLİKTEN UZAK”

Adalet Bakanlığı`na bağlı Adli Tıp Kurumu`nun bağımsız bir kuruluş olmaması, geçmişte alınan birçok karara yansımış ve bu kararlar sonucunda hapishanede kalamayacak durumda olan onlarca mahkûm yaşamını yitirmiştir. Adli Tıp Kurumu İhtisas Daireleri`nin aldığı birçok karar bilimsel doğrulardan, tarafsız hekim tutumundan ve tıbbi gerçeklikten uzaktır. Bu sorunlar, Adalet Bakanlığı`nın ve Bakanlığa bağlı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü`nün tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişimi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediğini göstermektedir. Bu sorunun çözümü için yapılması gerekenler bellidir. Ceza infazının hastalık nedeniyle ertelenmesi kararı, Adli Tıp Kurumu`nun düzenleme ya da onaylama biçimindeki raporu ile değil üçüncü basamak sağlık hizmeti veren hastanelerdeki sağlık kurullarının raporları ile verilebilmeli ve ceza infazının ertelenmesi için yeterli olmalıdır.

Cumhuriyet başsavcılığının, mahkûmların sağlık ve yaşam hakkının korunması için verilen bu sağlık kurulu raporlarının aksine karar verebilmesi mümkün olmamalıdır. Mahkûmların sağlık hizmetlerine erişimleri ile ilgili aksaklıklar, Anayasa`nın 56/42`üncü maddesi uyarınca; devletin denetleme yükümlülüğünü yerine getirmesi suretiyle, aynı zamanda Adalet Bakanlığı`nın ve Sağlık Bakanlığı`nın ortak çabaları, sağlık meslek ve hukuk örgütlerinin önerileri dikkate alınarak ivedilikle giderilmelidir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle; ceza ve tevkif evlerinde ağır hastalığı olan ve kişisel bakımını yapamayan tutuklu ve hükümlülerin sorunlarının araştırılması ve alınacak tedbirlerin Yüce Meclisimizce tespiti amacıyla bir Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.”






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA