CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki`nin görevdeki beş ayını değerlendirdiği açıklamasında, “Önümüzdeki süreçte TBMM`ye İklim Kanunu teklifi getirilecek. Bakanın bu kanuna dair bir derdi, hazırlıkları var mı? Bu konudaki endişelerimizin giderilebilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın, sadece şehircilikle değil, aynı zamanda çevre ve iklimle ilgili konularda da etkin bir rol üstlenmesi gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.

CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki`nin beş aylık çalışmalarını değerlendirdi. Öztunç, şu açıklamayı yaptı:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki`nin beş aylık çalışmalarını eleştiren CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali ÖZTUNÇ; “Önceki Bakan TOKİ Başkanlığını unutamamıştı, belli ki yeni Bakan da Belediye Başkanlık dönemini unutmamış, sadece Şehircilik Bakanıymış gibi hareket ediyor” dedi.

Bakanlığın çevre ve iklim politikalarına dair, görev ve sorumluluklarına dair bir hamlesi yok. Çevre ve iklim, şehircilikle birlikte olmaz diye çok söyledik. Bu kavramlar, politik olarak birbiriyle çatışan kavramlardır. Pratikte de mümkün olmadığını, Bakanlığın çalışmalarından, bu konuya ilgisizliğinden görebiliyoruz. Yeni Bakan da bizi bu söylem de haklı çıkardı.  

Bakan`ın sadece şehircilikle ilgilenmesi, çevre sorunları ve iklim kriziyle etkin ve etkili bir mücadele edilememesine neden oluyor. Bakan`ın gözü önünde Akbelen`de kömür için orman yok edildi. Ormanlar sadece Orman Bakanı`nın derdi değildir. Hem iklim için önemli karbon yutak alanı yok ediliyor, hem de kömürlü termik santralin önü açılıyor. İklim Değişikliğinden sorumlu bir bakanın bunları irdelemesi gerekir. Ama Sayın Özhaseki`nin sesi dahi çıkmadı.  

İklim krizi Bakan`ın şehircilik rüyalarını da darmadağın eden bir olgudur. Bakan`ın şehirciliğe, belediye başkanlığına dair ezberini bozacak sonuçlara yol açabilir. Bu tehdit sadece aşırı doğa olaylar değildir. İklim göçü, gıda krizi gibi birçok kriz; kentler üzerinde büyük bir tehdittir. Aynı açıdan, ekolojik sorunlar, ekosistemleri ve doğal kaynakları etkileyerek ekonomik, sosyal ve sağlık açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bakanlığın çevre konularına daha fazla odaklanması, Türkiye`nin sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemesine katkı sağlayacaktır.  

Türkiye`ye uluslararası toplantılarda ve sözleşmelerde doğa koruma ve iklim kriziyle mücadele kapsamında -yeterliliği konusunda tartışabileceğimiz- birtakım taahhütlerde bulunmuş, sorumluluklar yüklenmiştir. Önümüzdeki süreçte TBMM`ye İklim Kanunu teklifi getirilecek. Bakanın bu kanuna dair bir derdi, hazırlıkları var mı? Bu konudaki endişelerimizin giderilebilmesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın, sadece şehircilikle değil, aynı zamanda çevre ve iklimle ilgili konularda da etkin bir rol üstlenmesi gerekmektedir.”