(TBMM) – CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, dünyanın hiçbir parlamentosunda TBMM`deki kadar Anayasaya aykırı yasa çıkarılmadığını belirterek, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş`un TBMM`yi yönetirken anayasaya aykırı teamüller başlattığını ifade etti. Tanrıkulu, Anayasaya aykırı Can Atalay kararının okutması ve HSK seçimlerindeki tutumunu eleştirdiği Kurtulmuş`a, "Bir riyaset makamı olarak çok kötü bir anayasal geleneğin başlangıcına sebep oldunuz. Konuştuğumuz bütün meseleler Anayasa meselesi aynı zamanda ve bu Meclisin çalışma düzeniyle ilgili" sözleriyle seslendi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Anayasa’ya uygun yasa yapma süreçlerine yönelik eleştirilerde bulundu. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yasama tarzının Anayasa’ya aykırı olduğunu savunan Tanrıkulu, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasalar ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini örnek gösterdi. Meclis Başkanının oturumdaki konumu, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) seçim süreci ve yargı bağımsızlığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, Meclis çalışmalarında anayasal ilkelere yeterince riayet edilmediğini vurguladı. Tanrıkulu, şunları kaydetti:
"Öncelikle, Adalet ve Kalkınma Partisinin siyaset tarzı Anayasaya uygun yasa yapma tarzı değil ve bu Parlamentoya da bu tarzı maalesef aşıladılar. Yani eğer karşılaştırmalı bir çalışma yapılırsa Adalet ve Kalkınma Partisi dönemi ile veya son dönemi ile öncesi karşılaştırılırsa yani Anayasa Mahkemesinin hem Cumhurbaşkanı kararnameleri bakımından hem de bu yasama organının yaptığı yasama çalışmaları bakımından birçok yasayı iptal ettiği görülür. Bu, aslında bizler bakımından son derece üzücü bir şey. Eğer bu Parlamentonun yasama uzmanları ve bizler Anayasaya uygun yasa yapmayı bilmiyorsak yurttaşlarımızdan nasıl Anayasaya uygun davranış bekleyeceğiz? Veya koskoca Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bu kadar çok yasama uzmanı varken, bu kadar çok yasayı, kararnameyi Anayasaya aykırı yapıyorlarsa nasıl yurttaşlarımızdan Anayasaya uygun davranmasını bekleyeceğiz? Dolayısıyla böyle bir tarzınız var yasa yapma tekniği bakımından; bunun bir gözden geçirilmesi lazım eleştiri bakımından çünkü rejimin niteliğini değiştirdi.
“Burada bulunmanız anayasal bir sorun”
Sayın Başkanım, çok özür dilerim sizden ama sizin orada oturmanız da bir anayasal sorun şu anda, orada oturmanız. Neden? Tabii ki Meclis Başkanımızsınız, orada oturacaksınız, her zaman oturabilirsiniz ama en azından ben tecrübeli bir vekil olarak söylüyorum; normal bir yasama çalışmasında bir Meclis Başkanının orada oturduğunu ben görmedim, orada oturduğunu görmedim ama bir anayasal tartışmaya tekabül eden bir nedenle buradasınız dolayısıyla bakın, bu da bir sorun. Neden? Bir Anayasa Mahkemesi kararı var, Yargıtay kararı var. Siz sonuçta Anayasaya aykırı bir kararı, burada Anayasa Mahkemesine aykırı bir kararı okutmayı tercih ettiniz. Kriz çıktı, bir başkanvekili onu okuttu, siz ‘Okutamazsınız’ dediniz ve burada oturuyorsunuz bakın teamüllere aykırı bir biçimde, bu da bir anayasal sorun burada bulunmanız.
“Bir riyaset makamı olarak, çok kötü bir anayasal geleneğinin başlangıcına sebep oldunuz”
Bakın, dün itibarıyla burada çok önemli bir yasama çalışması yapıldı, çok önemli. Sonuçta Anayasanın bize verdiği bir görevi yerine getirdik ve ilk defa sizin döneminizde Anayasaya aykırı bir teamül başladı. Meclis komisyonunda Anayasanın 159`uncu maddesine aykırı bir biçimde oylama yapıldı ve o oylamayla buraya gelen yüksek yargıçlar, Danıştay üyeleri, hukukçular seçildiler, bu da sizin riyasetinizde oldu. Bakın, sizin riyasetinizde, siz komisyonların çalışmalarını gözeten bir konumdasınız eğer o karar oradan çıkmışsa bu geleneği başlatmamalıydınız. Ne demeliydiniz? ‘Anayasa’nın 159`uncu maddesi çok açık, dolayısıyla böyle bir oylama yapılamaz, oraya aday olan yüksek yargıçların tümü HSK üyesi yapılabilir, kura çekilmesi lazım’ demeliydiniz ama onu demediniz, çok kötü bir anayasal geleneğin başlangıcına sebep oldunuz bir riyaset makamı olarak; bu da Anayasaya aykırı bir durum. Dolayısıyla bakın konuştuğumuz bütün meseleler Anayasa meselesi aynı zamanda ve bu Meclisin çalışma düzeniyle ilgili olarak.
“Bu yasama çalışmasının yöntemi ve düzeni yanlıştır, biz buna karşıyız”
Peki, dün seçilen bir HSK üyesi. Bakın, ben kimsenin şahsıyla ilgili değilim, yargıçların, savcıların siyasal görüşleri olur ama siyasal aidiyetlerini ortaya çıkaran bir tutum içerisinde olamazlar, kamusal ortamlarda olamazlar. Düğüne katılır, başka bir yere katılır, dostuna, arkadaşına katılır ama siyasal aidiyetlerini ortaya koyan bir tutum içerisinde olamazlar kamusal ortamlarda. Ama şimdi sonuçta Can Atalay kararına Anayasaya aykırı bir biçimde imza atmış, siyasal aidiyetini ortaya koymuş bir yargıç, burada Anayasaya aykırı bir yöntemle seçildi ve belki de HSK Başkan Vekili olacak. Bu da bakın, sizin döneminizde oluyor. Dolayısıyla, bu süreçlerde bunların olmaması lazım. Hele hele, sizin gibi önemli bir akademisyenin, çok tecrübeli bir siyasetçinin, birçok badire atlatmış bir siyasetçinin en fazla riski olmayan meselelerde Anayasaya uygun davranma konusunda özen göstermeliydiniz.
Bu sizin dönemizde olmamalıydı çünkü bunun hiçbir riski yok. Ne riski olacak HSK üyelerinin? Yani 5 üye gelecek oradan, zaten çoğunluk onlarda ama bu, sonuçta, yargı bağımsızlığı bakımından, tarafsızlığı bakımından kötü bir şeydir ve siz iki gündür sonuçta, olmaması gereken bir biçimde orada oturuyorsunuz. Oturmanızdan son derece memnunuz, sakın yanlış anlamayın ama bakın, Parlamentonun bu düzeni anayasa yapma tekniği bakımından son derece yanlıştır. Size veya işte yasama uzmanlarına benim bir önerim olabilir ancak, şunu yaparım en azından, bu Parlamento bir araştırma komisyonu kursun, Anayasa`ya uygun yasama çalışması nasıl yapılır bize öğretsinler; bir komisyon kurulsun yani. Bakın, dünyanın hiçbir Parlamentosu bu kadar çok Anayasaya aykırı yasa çıkarmamıştır ve 17`nci madde buna ilişkindir arkadaşlar, buna ilişkin. Dolayısıyla ben yaparım, Anayasa Mahkemesi iptal eder, bir daha yaparım, o arada bir süre geçer dolayısıyla, bir anayasa bloku oluşur. Oradakiler artık dokunulmaz, yapacağımı yaparım, böyle bir hukuk düzeni olamaz, böyle bir hukuk devleti de olamaz. Dolayısıyla yani, bu yasama çalışması bakımından, bu kanun bakımından da yapılan budur, yanlış yapılmıştır. Yöntemi yanlıştır ve bu düzen yanlıştır. O nedenle biz bu yasama çalışmasına bu yöntemle karşıyız diyorum.”