Adaylığını açıklayan Ahmet Yorgun, "Demokratik, laik Türkiye için, CHP'nin iktidarı için, Gelişmiş bir Mersin için, Demokratik bir siyaset için Mersin milletvekilliğine adayım. Türkiye bütün kurumlarıyla; yargısıyla, yürütmesiyle, yasamasıyla, basınıyla, üniversiteleriyle, kısaca toplumsal yaşamın her alanındaki çürümesiyle, önemli demokratik değerleri budanmış, sivil faşizme doğru yol alan, karanlığa hoyratça savrulan bir ülke konumunda ve görünümündedir. Bu bağlamda; Ülkemizin tek adam rejiminden kurtulması, tekrar güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönülmesi, partimiz CHP'nin büyümesi, güçlenmesi ve iktidara gelmesi, tarihsel bir zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır. Bu tarihsel zorunluluk, bizlere çok önemli görev ve sorumluluklar yüklemektedir. Ben, bilgimle, deneyimimle, birikimimle ve özgüvenimle bu görev ve sorumluluğa katkı sunmak istiyorum. Bu katkıyı sunarken, eşzamanlı olarak Mersinimizin sorunlarını meclise taşımak ve sorunlara çözümler üretilmesini sağlamak amacıyla milletvekilliğine adayım." ifadelerinde bulundu.

"HEDEFİMİZ YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE"

Hedefimiz, amacımız birdir ve ortaktır diyen Ahmet Yorgun, "Hedef ve amacımız; Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti Cumhuriyetimize ve Ülkemize sahip çıkma mücadelesidir.

"Parti içi mücadele" değil, "parti için mücadeledir."

"Parti içinde iktidar mücadelesi" değil, "partiyi iktidara taşıma mücadelesidir."

"Bireysel mücadele" değil,”toplumsal mücadeledir."

"Daha yaşanılır bir Türkiye", "Daha iyi bir siyaset"  ”Daha güçlü bir CHP” ve "Daha da gelişmiş bir Mersin" mücadelesidir."

Bu ortak hedef ve amaçlara gönlünü veren, elini taşın altına koyan ve kafa

yoran herkese ihtiyacımız vardır. Çünkü inanıyoruz ki ”akıl"”akıldan" üstündür.

Ve biliyoruz ki, ancak aklımızı ve gücümüzü birleştirirsek "ortak aklı" yaratabiliriz.

Yaratacağımız ortak akılla ancak sağlıklı ve kalıcı çözümler üretebiliriz." şeklinde konuştu.

"CHP HER ZAMAN VAZGEÇİMEZDİ"

"AkıIIa, inanç ve özveriyle oluşacak olan "ortak aklın” doğru yönetimlerle, doğru milletvekilleriyle, doğru hedeflere yönelen, doğru örgütler yaratarak mümkün olduğunu düşünüyor ve bu gerçekliği yaratmanın kaçınılmaz bir görev olduğunu biliyorum. CHP her zaman vazgeçilmezdi. Ama içinde bulunduğumuz koşullarda daha da vazgeçilmez olmuştur. Bugün içinde yaşadığımız süreç, özgürlükçü, demokratik ve laik düzene yönelik açık bir ”karşı devrim” sürecidir. Dolayısıyla, tehlike kapımızda, önümüzde, sokağımızda, mahallemizde, ilçemizde, ilimizde ve ülkemizdedir!

Bilinmelidir ki;

24 Haziran seçimleri, Türkiye açısından bir dönüm noktası olacaktır.

24 Haziran seçimleri,Türkiye açısından tarihsel bir dönüşümün kırılma noktası

olacaktır.

24 Haziran seçimleri,Türkiye açısından ”ya ulusal Cumhuriyet, ya da ümmetçi

diktatörlük” kararının verileceği "kader seçimi" olacaktır.

Aynı gemideyiz, fırtına görünüyor;

Ya hep birlikte batacağız!

Ya da güç birliği ile batmaktan kurtulup, güvenli bir limana doğru yol alacağız!

CHP üyesi olmanın onurunu yaşamak yetmez. Hemen şimdi, üyelik yükümlülüklerimizi yerine getirmek zorundayız. Bu tarihsel görevi ve partimizin üzerimize yüklemiş olduğu ödevi ötelemeden, geçiştirmeden, savsaklamadan, gönüllü olarak yapmak durumundayız." ifadelerinde bulunan Ahmet Yorgun, sözlerin ekledi:"Ben; 27 yıldır aralıksız olarak, iş ve sosyal yaşamım dahil olmak üzere, yaşamımın her alanında ve ülkemin her döneminde, politik tavrımı, çekinmeden, belirgin olarak ortaya koydum. Her seçimde, her referandumda, partim için bütün gücümle aktif olarak çalıştım ve çalışmaya devam ediyorum. Mut'ta doğdum. Adana'da ortaöğretimi, Ankara'da üniversiteyi bitirdim. Kendimi geliştirdim, yetiştirdim. Kentimizin yalnızca siyasetiyle değil, aynı zamanda iş dünyası, kültür, sanat ve sporuyla da yoğun bir biçimde ilgilendim. Mersin'de odalarla, derneklerle, sendikalarla, meslek birlikleriyle ve diğer demokratik kitle örgütleriyle süren iletişim içerisindeyim. Bunlarla olan sağlıklı ve verimli ilişkilerim, bunlara olan gönüllü katkı ve desteğim, dün olduğu gibi, bugün de devam etmektedir.

Yolumuz ve solumuz açık olsun."