1 Mayıs 2025 Perşembe


22:08   AVUKATLAR “SEVGILI DOKTOR” ADLı TIYATRO OYUNUNU SAHNELEDI   20:02   İSVEÇLI GAZETECI MEDIN`IN “CUMHURBAŞKANı`NA HAKARET” DAVASı... AVRUPA PARLAMENTOSU MILLETVEKILI SJÖSTEDT: TÜRKIYE`DEKI GAZETECILERIN HABER YAPMAKTAN DOLAYı CEZALANDıRıLMALARı BIZI DERINDEN ENDIŞELENDIRIYOR   19:57   TÜLAY HATIMOĞULLARı: İSTANBUL`DA VE DÖRT BIR YANDA EKMEK, BARıŞ VE DEMOKRATIK TOPLUM MÜCADELEMIZI KARARLıLıKLA SÜRDÜRECEĞIZ   19:53   İSTANBUL`DA 1 MAYıS`TA OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER   19:49   CHP`LI ZEYBEK: İBB IŞTIRAK ŞIRKETLERLE ILGILI TÜM IHALE VE PROJELERIN BILGI-BELGELERININ TALEP EDILMESI SIYASI HESAPLAŞMANıN YENI TEZAHÜRÜDÜR   19:47   KARTALKAYA`DAKI OTEL YANGıNıNDA OĞLUNU KAYBEDEN DANıŞTAY 9. DAIRE BAŞKANı GENÇBAY SORUMLULARı SAYDı: BEN BUNA ORGANIZE KÖTÜLÜK DIYORUM   19:22   İMAMOĞLU`NDAN ERDOĞAN`A `KANAL İSTANBUL` ÇAĞRıSı: KANAL İSTANBUL REFERANDUMU IÇIN SANDıKLAR KURULSUN   19:09   TBMM GENEL KURULU... ALI MAHIR BAŞARıR: "AKıN GÜRLEK KADAR BIR TAŞ ADALETIN, YARGıNıN ÜZERINE DÜŞMÜŞ"   18:52   CHP`LI TANAL: TUTUKLULUK SÜRESI 30 GÜNÜ GEÇEN ÖĞRENCILERIN, BILGILENDIRILMEDEN SEGBİS ÜZERINDEN SAVUNMALARı ALıNMAK ISTENIYOR   18:41    BAŞKAN TUNCER’DEN 1 MAYıS EMEK VE DAYANıŞMA GÜNÜ MESAJı   18:31   İSVEÇLI GAZETECI JOAKIM MEDIN`E "CUMHURBAŞKANıNA HAKARET" SUÇUNDAN 11 AY 20 GÜN HAPIS CEZASı   18:02   ALI BABACAN: “İNSANLARıN AKLıYLA ALAY ETMEYIN, DOĞRULARı SÖYLEYIN”   17:58   ANKARA BAROSU HAYVAN HAKLARı MERKEZI BAŞKANı GÜRSOY`DAN HAYVANLARı EVINDE ÖLDÜREN DOKTORA ILIŞKIN AÇıKLAMA: "SERI KATILLER ÖNCE HAYVANLARLA BAŞLıYOR, DAHA SONRA INSANLARA SIRAYET EDIYOR"   17:55   “YENIDOĞAN ÇETESI" DAVASıNDA TUTUKLU 10 SANıĞA TAHLIYE   17:27   KARTALKAYA OTEL YANGıNıNDA KıZı VE TORUNUNU KAYBEDEN SEMA ŞAHIN: ``YAŞAMAM GEREKIYOR. BEN BU DAVANıN SONUNU GÖRECEĞIM``   17:21   İBB SORUŞTURMASıNDA GÖZALTıNA ALıNAN OTEL MÜDÜRLERI SERBEST BıRAKıLDı   17:17   CHP`LI KAYA`DAN, AILE VE SOSYAL HIZMETLER BAKANı GÖKTAŞ`A: "GENÇLERIN ASıL IHTIYACı MOBILYA INDIRIMI DEĞIL, GELECEK GÜVENCESI"   17:13   CHP`NIN KONYA MITINGI... CHP KONYA MILLETVEKILI BARıŞ BEKTAŞ: “AK PARTI`NIN KALESI VARSAYıLAN KONYA`DAKI MITINGIMIZE CIDDI BIR KATıLıM BEKLIYORUZ”   16:54   TİP GENEL BAŞKANı ERKAN BAŞ: "ŞAFAK OPERASYONLARıYLA ADALETI KATLETMEYE DEVAM EDERKEN, BIR TARAFTAN DA PAKETLER AÇıYORLAR"   16:13   KARTALKAYA OTEL YANGıNıNDA AILESINI KAYBEDEN ANNE DUYGU CAN: "BIRI YANıMA YAKLAŞTı. ‘VALI BEY ÜZÜLÜYOR. BURADA AĞLAMA` DEDI BANA. BEN ÖMRÜMÜ ADADıĞıM EVLATLARıMı KAYBEDERKEN, ACıM BILE RAHATSıZLıK SAYıLDı"  
 
     
   

Kartalkaya`daki otel yangınında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Gençbay sorumluları saydı: Ben buna organize kötülük diyorum


Kartalkaya`daki otel yangınını araştırmak için kurulan Meclis araştırma komisyonunun on üçüncü toplantısında, yangın faciasında yakınlarını kaybedenler konuştu. Yangında oğlu Yiğit Gençbay`ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Ben buna organize kötülük diyorum. Sonuçta organize kötülük ortaya çıkmış. Bir tarafından belediye, bir tarafından il özel idaresi, bir tarafından turizm bakanlığı, bir tarafından çalışma bakanlığı. Tamamı bunların sorumlu. Bizim tabii ki bakanlarla bir alıp veremediğimiz yok. Bakanların sorumluluğunun, siyasi sorumluluğu olduğunu bilecek donanımdayız. Biz kimseden turizm bakanını hapse atın ya da işleri bakanını tutuklayın ya da çalışma bakanlığını derdest edin diye bir talebimiz de yok. Bunların bir suçu, kusuru varsa cezai sorumluluğunu, bunu zaten Meclis`in iradesiyle Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi karar verir" diye konuştu.

 

Tarih : 30 Nisan 2025 Çarşamba 19:47   Okunma : 240

TBMM) - Kartalkaya`daki otel yangınını araştırmak için kurulan Meclis araştırma komisyonunun on üçüncü toplantısında, yangın faciasında yakınlarını kaybedenler konuştu. Yangında oğlu Yiğit Gençbay`ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Ben buna organize kötülük diyorum. Sonuçta organize kötülük ortaya çıkmış. Bir tarafından belediye, bir tarafından il özel idaresi, bir tarafından turizm bakanlığı, bir tarafından çalışma bakanlığı. Tamamı bunların sorumlu. Bizim tabii ki bakanlarla bir alıp veremediğimiz yok. Bakanların sorumluluğunun, siyasi sorumluluğu olduğunu bilecek donanımdayız. Biz kimseden turizm bakanını hapse atın ya da işleri bakanını tutuklayın ya da çalışma bakanlığını derdest edin diye bir talebimiz de yok. Bunların bir suçu, kusuru varsa cezai sorumluluğunu, bunu zaten Meclis`in iradesiyle Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi karar verir" diye konuştu.

"Bolu Kartalkaya Mevkiinde Bulunan Bir Otelde Meydana Gelen Yangın Faciasının Tüm Boyutlarıyla Araştırılarak İlgili Kurum ve Kuruluşların Sorumluluklarının Tespit Edilmesi ve Benzer Olayların Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu" AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok başkanlığında toplandı. Komisyonun on üçüncü toplantısında yangın faciasında yakınlarını kaybedenler konuştu.

"Benim çocuğum bebeğini atmaya çalışan bir kişiye ‘Ne olur atma` diye yalvardı"

Yangından sağ kurtulan Buket isimli vatandaş ise çocukları ile birlikte yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "Nefes aldığınızdan, kurtulduğunuzdan utanıyorsunuz. Odamıza geri dönebildik. Yedi kişiydik, dört çocuk, üç yetişkin. Camları kırdık. Bir otelde maksimum çatı yanar, söndürülür diye düşünüyorsunuz. Biz otoparka bakan taraftaydık. Camlar kırıldı. On dakika sonra bir tane itfaiye yoktu. Jandarma vardı. ‘Kendinizi atmayın` anonsu yaptı. İki saat 15 dakika boyunca film izler gibi izledik. Benim çocuğum bebeğini atmaya çalışan bir kişiye ‘Ne olur atma` diye yalvardı. Bizim çocuklarımız için güvene, bu ülkenin güven duymaya ihtiyacı var. Mahkemenin vereceği karara gençlerimizin, çocukların ihtiyacı var. Çocukların televizyon izlemesin diye televizyonları kapattım. Biz bu korkuyla bu çocukları büyütemeyiz."

"Bizi yalnız bırakmayın, destek olun"

Otel yangınında sağ kurtulan Esra isimli bir vatandaş ise "Küçük çocuğumun `Ben yanarak ölmek istemiyorum` dediğini unutamıyorum. 100 gün sonra ilk defa bugün ağlayabildim. Biz yedi kişi mucize olarak ayaktayız. Oradaki benim abim, annem, yakınlarım olabilirdi. Biz artık aileyiz. Onlarla konuştukça rahatlıyorum. Yaşadığımız yalnızlığı, çaresizliği tekrardan yaşamamak için bizi yalnız bırakmayın, bize destek olun." ifadelerini kullandı.

"Benim devletim bana gözyaşları içinde bana oğlumun dosyasını okutuyor"

Yangında oğlu Yiğit Gençbay`ı kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay ise komisyonda yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Yiğit bir hafta önce Amerika`dan gelmişti. Dünya`nın bir numaralı üniversitesi M.I.T`de stajını yapmıştı.Yiğit, bütün yaratılanları severdi, insan, hayvan ayırt etmeksizin severdi. Yiğit`imi adli tıpta DNA testi ile aldım. Yüzüne bakamadım. Bir insan vefat eden bir yakınını yıkayıp, paklayıp, koklayıp öperek toprağa vermesinin nasıl bir nimet olduğunu ben evladımı muşambalara sarılmış kefen ile birlikte toprağa verirken anladım. Yüzüne bakamadım. Bakmaya cesaretim yoktu belki bilmiyorum. Ben hayatımda yüzük bile takmadım ama oğlumun bileklikleri olmadan yatamıyorum. Hala oğlumun yatağında yatıyorum. Hala sanki gelecekmiş gibi geliyor bana. Acımız çok. Biz bu acılarla yaşayacağız ama şimdi 35 senesini yargıya vermiş kardeşiniz olarak bir şeyler söylemek istiyorum. Sorun yargıya olan güven sorunu. Dairede benim arkadaşlarım bana taziyeye geldiklerinde, önümde dosya görüyorlar. Kimisi diyor ki ‘Ne oldu başkanım dosya mı okuyorsun?` yok dedim. Benim devletim bana gözyaşları içinde bana oğlumun dosyasını okutuyor. Ben evladımın dosyasını okuyorum. Ben mesleğe başlarken yargıya olan güven, yüzde 80`ler civarındaydı. Bugün yargıya olan güven yüzde 20`ler seviyesine indi. Ben o derslerine girdiğim arkadaşlarıma ‘Bizim nesil sınıfta kaldı` diyorum. Kimse ‘Ben iyi bir yargıcım` demesin. Takım oyunu, hepimiz sınıfta kaldı.

"Bir tarafından belediye, bir tarafından il özel idaresi, bir tarafından turizm bakanlığı, bir tarafından çalışma bakanlığı. Tamamı bunların sorumlu"

Bir tarafta il özel idaresi işyeri açma ve çalışma ruhsatını veren, yapı kullanma iznini veren, tadilatları onaylayan bir il özel idaresi ve herkesin gözünden kaçıyor ve onun başında da bir vali var. Öbür tarafta bütün bunları denetleyip, bu eksiklikleri gördüğünde gerektiğinde o otelin turizm işletme belgesini iptal etme yetkisi olan Turizm Bakanlığı. Yine öbür tarafta, işyeri ve iş sağlığı güvenliği konusunda tek yetkili olan Çalışma Bakanlığı var. Şimdi bunların hiçbir tanesi görevini doğru dürüst yapmamış. Ben buna organize kötülük diyorum. Sonuçta organize kötülük ortaya çıkmış. Bir tarafından belediye, bir tarafından il özel idaresi, bir tarafından turizm bakanlığı, bir tarafından çalışma bakanlığı. Tamamı bunların sorumlu.

"Bunların bir suçu, kusuru varsa cezai sorumluluğunu, bunu zaten Meclis`in iradesiyle Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi karar verir"

Bizim tabii ki bakanlarla bir alıp veremediğimiz yok. Bakanların sorumluluğunun, siyasi sorumluluğu olduğunu bilecek donanımdayız. Biz kimseye turizm bakanını hapse atın ya da işleri bakanını tutuklayın ya da çalışma bakanlığını derdest edin diye bir talebimiz de yok. Bunların bir suçu, kusuru varsa cezai sorumluluğunu, bunu zaten Meclis`in iradesiyle Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi karar verir. Bu bizim konumuz değil. Biz bunlara, eğer bir insan dersek, bu işletme sahiplerine, işletme yöneticilerine, orada çalışanlara, o zaman insanın tarifini yeniden yapmamız gerekecek. Onların yargılaması, ceza yargılamasının konusu. O konuda ben ahkam kesecek durumda değilim, haddimi bilirim. Ama bu organize kötülüğü yapmalarına yardım eden kamu görevlileri varsa bunların ortaya çıkarılması lazım. İkinci gün daha biz evlatlarımızı toprağa vermeden Turizm Bakanı çıkıyor bir televizyona kendini televizyoncu gören bir kişinin karşısına ‘Ben sorumlu değilim.` Sen Turizm Bakanı mısın? Kamu hukukçusu musun? Ben bunu Bolu Başsavcısı`na söyledim. Üç gün sonra evladımızın adli emanetteki eşyalarını almaya gittiğimizde bizi o makamına çağırdı. Dedim Sayın başsavcım bu yargıyı etkileme değil de nedir? Sen eğer sorumluysan zaten yargı senin yakana yapışır. Sorumlu değilsen niye feryat ediyorsun? Oturursun yerinde, kimse de sana dokunmaz.Birinci bilirkişi raporu eksik olabilir, yanlış olabilir, yetersiz olabilir. O anda fazla araştırmadan yetkili ve ehil kişilerden olmayan hiç olabilir. Ama bu bilirkişi raporu eğer UYAP`a girmişse, bu bilirkişi raporu eğer dosyaya girmişse, Bu bilirkişi, raporu bir hukuki metindir. Bu bir korsan metin değildir.

 "Olumsuz bir rapor varsa sen bunu paylaşmak zorundasın, bu senin görevin. Sen sekiz gün boyunca bu görevini yerine yapmamışsın"

Belediyenin tutuklanan bu görevlileri dahil, tamamen bu konuda asli kusurlu ve sorumlu olduğuna ben yürekten inanıyorum. Niye inanıyorum? Konuyu kaçırmadan bir parantez söyleyeyim. Sen burayı 1970`li yıllarda ruhsat verirken, yangın durum belgesini verirken bunun durumunu görmedin. Sonrasında verdiğin yangın olur raporlarında bunu görmedin.Yetmedi. Allah şaşırtacak ya, o otelin önünde yani itfaiyenin giremediği yerde bir 80 metrekarelik bir yere ruhsat alabilmen için belediyeye başvuruyorlar. Yanlışlıkla belediyenin tamamı, binanın tamamı için yangın uyumlu raporu istiyorlar. Belediye geliyor, bu yangın uyumlu raporunun, bakıyor bir sürü eksikliği var, olumsuz bir rapor düzenliyor. Bu olumsuz rapor ilgililerin eline gittikten sonra ki ifadelerden onu görüyoruz. Belediye Başkan Yardımcısı akıllı veriyor işletme sahiplerine diyor ki ‘Siz bu talebinizi geri çekin biz de bunu iptal edelim.` Rapor düzenlendikten sekiz gün sonra belediye görevlileri tespit ettikleri bu olumsuzlukları İl Özel İdaresi ya da Turizm Bakanlığı`yla da paylaşmak zorundadır. Oradaki paylaşılabilir lafıyla hareket edilerek, efendim burada bir takdir hakkı var diyemezsin.Bu takdir hakkı ancak düzenlenen rapor olumluysa, bunu paylaşmayabilirsin. Ama olumsuz bir rapor varsa sen bunu paylaşmak zorundasın, bu senin görevin. Sen sekiz gün boyunca bu görevini yerine yapmamışsın.

"Belediye, il özel idaresi, Çalışma Bakanlığı, Turizm Bakanlığı birinci derecede etkilidir"

İki, o binaya sekiz yüz gün önce gitmişsin, olumsuz raporu vermişsin. Yahu bu binanın bitişiğindeki seksen metrekare aşağı binaya ve üstüne üstlük onun etrafına giremeyen, itfaiye aracı gelemezken sen o bir yere iki tane yangın söndürme tüpü var diye nasıl yangına olumlu raporu vermişsin? Belediyenin yetkilileri sonuna kadar sorumludur. Belki belediye başkanı da burada kendine düşen pay açısında sorumluluğu vardır. Yani kimse ‘Benim sorumluluğum yok. Onlar yapmıştır` deme lüksüne sahip değil. O kişileri de sen seçiyorsun, sen atıyorsun. Çalıştıranın sorumluluğu vardır. Biz bu konuda Turizm Bakanlığı`nı harekete geçirmek için, İçişleri Bakanlığı`nı harekete geçirmek için ve Çalışma Bakanlığı`nı harekete geçirmek için 4483 kapsamında soruşturma açın diye kurumlara başvurduk 27 Şubat`ta. Bir cevap verilmedi, zımni yet oluşturuldu. Zımni yet oluşturulduktan sonra bilirkişiler yani başsavcılığımızın oluşturduğu bilirkişiye heyeti raporuna açıkladı. Raporun sonuç bölümünde kelimesi kelimesine aynı ifadelerle belediye birinci derecede etkilidir. İl Özel İdaresi birinci derece de etkilidir. Çalışma Bakanlığı birinci derece de etkilidir. Turizm Bakanlığı birinci derece de etkilidir."






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA