CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kiraz üreticileriyle bir araya gelerek, “7 milyon tonluk bir kaybımız var. Bu kayıp sadece çiftçiyi değil, ülke ekonomisini de derinden etkiler. İktidar artık üreticinin yanında olduğunu hissettirmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı, kasım ayında ödeme yapılacak dedi ama çiftçinin o güne kadar dayanacak hali kalmamış” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Beyağıl, Darboğaz, Emirler, Kılan, Yeniyıldız, Hasangazi, Alihoca, Gümüş, Eminlik, Ovacık, Başmakçı, İmrahor, Hüsniye, Çifteköy, Elmalı, Horoz, Çiftehan ve Ulukışla’da kiraz üreticileriyle görüştü. Üreticilerin yaşadıkları sorunları dinleyen Gürer, şunları söyledi:
“Ulukışla kirazı son turfanda pazara sunulurdu. Bu ay kiraz hasat edilirdi. Bu yıl dalda sıfır. Bir tane yemeklik dahi kiraz yok. Nisan ayında yaşanan zirai don, kirazı bu yıl tamamen dondurdu. Üretici büyük sıkıntı içine girdi. Gelecek yıl için bahçeye bakım yapılacak ama hâlâ hiçbir destek yok. Tespit yapıldıysa Cumhurbaşkanının sözü var. ÇKS’si olanların zararları karşılanacaktı. ÇKS olmayan bahçelerde de zarar karşılanmalı. Nisan ayında yaşanan don olayının üzerinden dört ay geçmesine rağmen size hâlâ hiçbir destek verilmemiş.
“Bu ağaçlar korunmazsa gelecekte meyvecilikte sürdürülebilirlik sağlanamaz”
Bahçecilik yapanların çoğu başka şehirlerden geri dönerek burada geçimini sağlıyor. Bu yıl ürün olmayınca tüm ekonomik denge bozuldu. Gübre, tohum, ilaç fiyatları yüksek, dalda ürün yok. Esnaf da ilaç vermez oldu. Çünkü diyor ki; ‘Ağaçta ürün yok, borcunu nasıl ödeyeceksin’ Bu nedenle donla ortaya çıkan zararlar acilen karşılanmalı. ÇKS’si olsun olmasın, bahçesi olan herkesin zararı karşılanmalı. Bu Ahmet’in, Mehmet’in bahçesi değil. Bu ülkenin ağacı. Bu ağaçlar korunmazsa gelecekte meyvecilikte sürdürülebilirlik sağlanamaz.
7 milyon tonluk bir kaybımız var. Bu kayıp sadece çiftçiyi değil, ülke ekonomisini de derinden etkiler. İktidar artık üreticinin yanında olduğunu hissettirmelidir. Sayın Cumhurbaşkanı 'kasım ayında ödeme yapılacak' dedi ama çiftçinin o güne kadar dayanacak hali kalmamış.”
“Tüm bahçenin zarar gördüğü belirtildi ama hiçbir destek de görmedik”
Kiraz üreticisi Zeki Sayın, zirai donun etkilerinden dert yanarak şöyle konuştu:
“Hiçbir ürün alamadık. Zarar tespiti yapıldı ama ‘sıfır ürün’ denildi. Yani tüm bahçenin zarar gördüğü belirtildi ama hiçbir destek de görmedik. TARSİM sigortamız vardı ama don olayı poliçeye yazılmadığı için ‘dolu var, don yok’ dediler. Oysa bütün kayıtlarımız tamdı. Buna rağmen halen destek alamadık.
“Bu bahçede 300 ağaç var, bir tane kiraz dahi yok”
Gelecek yıla bahçeyi hazırlamak için budamayı, ilaçlamayı, sulamayı yapacağız ama maddi olarak gücümüz yetmiyor. Bu bahçede 300 ağaç var, bir tane kiraz dahi yok. Böyle bir dönemi ilk kez yaşıyoruz. Üretici bitti. Seneye de böyle olursa bu işi bırakacağım. Don olayına karşı önlem alamadım çünkü maddi gücüm yok. File alacak, üstünü örtecek imkânımız yok. Tek geçim kaynağım kiraz ve emekliyim. Emekli maaşımı da buraya harcıyorum.”
“Çoluğun çocuğun rızkını kesip emekli maaşımızı bahçeye yatırıyoruz”
Üretici Murat Yavuz, “Bu bölgede hiç meyve toplama imkânı yok. Ağaçlarda meyve yok. Tarım ilçe müdürlüğü gelip tespit yaptı ama şu ana kadar herhangi bir ödeme yapılmadı. Çoluğun çocuğun rızkını kesip emekli maaşımızı bahçeye yatırıyoruz. En az ilaç kullandığımız yıl bu yıl oldu çünkü meyve yoktu. Ama yine de 15 bin TL ilaç parası ödedim. Aylığımdan verdim. Suyumuz kısıtlı, kuyular kurudu. Hemen 50 metre altta kuyum var, tamamen kurudu. Sulama yapacak su bile bulamıyoruz” dedi.
“Maaşımızdan su parasını zor veriyoruz”
Bir başka üretici ise sulama maliyetlerinin üreticiyi zorladığını belirterek, “Esas maliyetimiz elektrik. Sulamayı kooperatifin kuyularından yapıyoruz ama saatlik sulama 500-600 TL’ye çıktı. Tarımsal destekleme diye bir şey yok. Evdeki elektrik fiyatı neyse, tarımda da o. Bu yıl bahçeye neredeyse hiç bakım yapamadık çünkü bir şey alamayacağımızı biliyorduk. Maaşımızdan su parasını zor veriyoruz” diye konuştu.
“Maaşımızı tamamen buraya yatırıyoruz”
Bir başka üretici ise şunları söyledi:
“Aşağıda bizim de bahçemiz var. Hiçbir şey yok. Devletin evlerde elektrik desteği var diyorlar ama tarımsal sulamada bu yok. Faturamızda göremiyoruz. Bu sene kiraz tadamadık bile. Kardeşimle birlikte 25 dekarlık bahçemiz vardı, hepsi boşa gitti. Ne ilacı ne gübreyi tam zamanında verebildik. Çünkü emekliyiz. Maaşımızı tamamen buraya yatırıyoruz. Sabah 5’te kalkıp su var mı diye bakıyoruz, kuyudan su çekilmiyor. Kooperatiften alıyoruz, o da büyük külfet.”