Kamu emekçileri, insanca yaşam ve adil bir toplu sözleşme talebiyle Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıktı.
KESK Dönem Sözcüsü ve SES Şube Eş Başkanı Sevgi Başkavak, yaptığı basın açıklamasında hükümetin sunduğu teklifin kabul edilemez olduğunu belirterek, “Ortada toplu sözleşme değil, sefalet dayatması vardır” ifadelerini kullandı.
“Kamu hizmetleri paralı hale getirildi”
Başkavak, yıllardır uygulanan ekonomi politikalarının kamu emekçilerini ve halkı yoksulluğa sürüklediğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Üretime değil borçlanmaya, betonlaşmaya dayalı insan ve doğa düşmanı bir model kuruldu. Kamu hizmetleri özel sektöre devredildi, vatandaş müşteri haline getirildi. Bizlerin payına ise düşük maaşlar, güvencesiz çalışma, emeklilikte sefalet düştü.”
“Ortada teklif değil tehdit var”
Toplu sözleşme görüşmelerinde emekçilerin taleplerinin görmezden gelindiğini belirten Başkavak, şu soruları yöneltti:
“İnsanca yaşamaya yetecek ücret artışı var mı? Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması var mı? Kira desteği, ücretsiz servis ve kreş hakkı var mı? Grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu sözleşme sistemi var mı? YOK!”
Başkavak, mevcut teklifin kamu emekçilerine sefalet, emeklilere ise umutsuzluk dayattığını vurguladı.
“Müzakere değil mücadele zamanı”
KESK adına konuşan Başkavak, kamu emekçilerinin haklarını pazarlık masasında değil, mücadeleyle alacağını belirtti:
“Bu tabloya karşı yapılacak olan şey birkaç puanlık artış pazarlığı değil, mücadeledir. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli istihdam ve adil bir toplu sözleşme için alanlardayız.”
“Mücadeleye devam edeceğiz”
Başkavak, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:
“Bugün bunun ilk adımını atıyoruz. Bizleri yok sayan bu sefalet dayatmasına itirazımızı yükseltiyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!”