Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin, 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Duruşmaya verilen öğle arası sırasında bir sanığın kardeşinin ağlamasına müşteki yakınları tepki gösterdi. Yangında kardeşi Kıvanç Güngör, eşi Burcu Güngör ile yeğenleri Pelin ve Kerem Güngör'ü kaybeden Gözdem Güngör Derin, "Oradaki hiçbir sanığın ablası değilim, oradaki hiçbir sanığın halası değilim, oradaki hiçbir sanığın arkadaşı değilim. Kaybettim, hayatımın yarısını kaybettiğim için çok üzgünüm. Ama oradaki hiçbir sanığın yakını olmadığım için çok mutluyum. Bu kadar, bu kadar güzel insanlardı işte" dedi.
"Ne hakları var benim 5 yaşındaki torunumun hayatını sonlandırmaya"
Yangında kızı Burcu Filiz Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve torunları Pelin ile Kerem Güngör'ü kaybeden Şaban Filiz de şunları söyledi:
"Vicdansız adamların böyle nasıl diyeyim, yalanla dolanla, birbirlerini suçlayarak… Bunlar vicdanlı insanlar değiller. Başkan niye bunları dinliyor hala anlamış değilim, ama o da görevini yapmaya çalışıyor adaletli bir şekilde. Gerçekten bakın Emine Mürtezaoğlu, bütün Türkiye biliyor sahibi olduğunu. Bunun babasından kalma olduğunu biliyor. Kızları da aynı şekilde. Ben de gidiyordum zaman zaman ve emir veriyorlardı. Bunlarda ne vicdan var ne de utanmak. Bırakın insan değil bunlar. Bunlar insan olsalar çıkar ‘biz yaptık’ derlerdi. Ne hakları var benim 5 yaşındaki torunumun hayatını sonlandırmaya. 13 yaşındaki torunum o da aynı şekilde. Kızım aldı onları getirdi, çocukları daha iyi kaymayı öğrensinler diye. Onları iyi bir insan olarak, topluma iyi bir insan olarak yetiştirmeye çalışıyordu. Bıktık artık yalandan. Bunlarda merhamet yokmuş demekki. Biz adaleti arıyoruz, inşallah adalet biraz olsun rahatlatır bizi."
Oğlu Yılmaz Sarıtaş ile torunları Doruk ve Nehir'i kaybeden Gülizar Sarıtaş da fenalaştı. Salonun önünde yakınları Sarıtaş’ı sakinleştirmeye çalıştı.