21 Kasım 2025 Cuma


16:52   CHP PARTI PROGRAMı TANıTıM TOPLANTıSı... ÖZGÜR ÖZEL: “BUNDAN SONRAKI YÜRÜYÜŞ, IKTIDARA YÜRÜYÜŞTÜR”   16:50   MURAT EMIR: KOMISYONDA KARARLıLıKLA, CESARETLE GÖREV YAPMAYA DEVAM EDECEĞIZ   12:42   “DR. LEVENT UYSAL: MERSIN’I TEKNOLOJI VE İNOVASYON ŞEHRINE DÖNÜŞTÜRMEYE KARARLıYıZ”   11:29   MEZITLI BELEDIYESI’NDEN SANAYI ÇıRAKLARıNA SOSYAL BELEDIYECILIK DOKUNUŞU   09:50   “MERSIN’DE ACIL DURUM PROVASı: BÜYÜKŞEHIR İTFAIYESI 3,5 DAKIKADA BINAYı BOŞALTTı”   09:25   TARSUS’TA ÇOCUK HAKLARı GÜNÜ ÜÇ NOKTADA COŞKUYLA KUTLANDı   08:50   “DR. MÜZEYYEN ŞEVKIN’DEN EVRENSEL ÇAĞRı: BIR FIDAN DIK, BIR GELECEK YEŞERT!”   22:35   ARıNÇ’TAN DEMIRTAŞ’A CEZAEVI POLEMIĞI YANıTı: “ÇARPıTMA YOK, ARKASıNDAYıM”   22:02   TÜRKIYE’NIN DÜNYA KUPASı YOLUNDA İLK ENGEL: ROMANYA!   21:50   “SUYA ZAM YOK, YATıRıMA DEVAM: MESKİ 2026 BÜTÇESI OY BIRLIĞIYLE KABUL EDILDI”   17:25   “BIZ BIRLIKTE VARıZ”: ÖZEL ÇOCUKLAR SANATıN BÜYÜLÜ DÜNYASıNDA   16:58   “YENIŞEHIR’DEN DÜNYA BANKASı DESTEKLI YEŞIL DÖNÜŞÜM”   16:53   “MERSIN’DE 2026 BÜTÇELERI OY BIRLIĞIYLE KABUL: SEÇER’DEN HUKUK VE BARıŞ VURGUSU”   16:45   MERSIN BAROSU’NDAN DÜNYA ÇOCUK HAKLARı GÜNÜ MESAJı: “ÇOCUK SUÇLU YOKTUR; SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUK VARDıR”   16:35   “MUHTAR DAĞ’DAN BAŞKAN SEÇER’E TEŞEKKÜR: MALAKLAR’A DEĞER KATAN HIZMETLER”   16:29   TOROSLAR BELEDIYESINDEN 20 KASıM ÇOCUK HAKLARı GÜNÜ’NE ÖZEL BULUŞMA   16:25   ALO 153 TIM İHBARıYLA TARSUS’TA SAĞLıKSıZ BALıK SATıŞıNA GEÇIT VERILMEDI   16:19   TBMM BAŞKANı NUMAN KURTULMUŞ: "DEMOKRATIK OLGUNLUĞUMUZ, BIRLIĞI VE BERABERLIĞI, HUZURU VE BARıŞı SAĞLAMAYA YETER DE ARTAR BILE"   16:15   DEPREMDE 30 KIŞIYE MEZAR OLAN GÜVEN APARTMANı DAVASıNDA KARAR AÇıKLANDı   16:13   BÖCEK AILESININ OTELDE KILITLI KALDıĞı ANLARıN GÖRÜNTÜSÜ ORTAYA ÇıKTı  
 
     
   

Kemal Akkurt: "Açılım politikaları TBMM’de iktidar cephesinin istediği anayasal düzenlemelere kurban edilmemelidir"


Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği Başkan Yardımcısı Kemal Akkurt, "Açılım politikaları TBMM’de iktidar cephesinin istediği anayasal düzenlemelere kurban edilmemelidir. Bu nedenle barıştan, özgürlükten ve adaletten yana olan tüm partilerin bu tür stratejik adımların dikkatle değerlendirmeleri ve kendi değerlerine sadık kalarak alternatif politikalar geliştirmeleri gerekir" diye konuştu. Hukuki Araştırmalar Derneği Genel Başkanı Hasan Oymak da "Tüm silahlar belli bir takvimde teslim ya da imha edilmelidir. Aynı şekilde örgüt ile bağlantılı yapıların da feshi belli bir takvim içerisinde bu takvimde gerçekleştirilmeli, bu süreç yakından takip edilmelidir. Yasal düzenlemelerin sürece yönelik işleyişinin gelişimi dikkate alınarak gerçekleşmesi gerekir" dedi.

 

Tarih : 2 Ekim 2025 Perşembe 15:22   Okunma : 531

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında TBMM Tören Salonu’ndaki 13. toplantısını sürdürüyor. 

Komisyonda konuşan Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SODAD) Başkan Yardımcısı Kemal Akkurt, süreçte provokasyona açık bir alanın bırakılmaması gerektiğini belirterek, "Halkın yaşam standartlarının her alanda sürekli düşürüldüğü bir ülkenin toplumun tamamını kapsayan toplumsal dayanışma, adalet ve ilerlemeye ihtiyacı vardır. Barış ancak ve ancak büyük bir toplumsal anlaşmayla sağlanabilir. Bölgemizde yaşayan halkların kendi kaderlerini tayin hakkı neoliberalizmin ve emperyalizmin taleplerine kurban edilmemelidir. Uygulanan politikalar ülkemizin ve ülkemizin geleceğinin rehin alınmasına neden olmamalıdır. Bu nedenlerle yurtta sulh, cihanda sulh ilkesi ekseninde hareket edilmelidir. Bu ilke bir tarafta Türkiye'de huzur ve sükûnu güven içinde yaşamanın, diğer taraftan da uluslararası barış ve güvenliğin güvencesidir" diye konuştu.

Toplumsal muhalefetin ortak bir hedef etrafında toplanmasını sağlaması gerektiğini söyleyen Akkurt, "Özellikle toplumsal barışı, özgürlüğü, refahı ve dayanışmayı savunan seçmenlerin bu tür işbirliklerini ihanet olarak görmelerinin önüne geçilmelidir. Açılım politikaları TBMM'de iktidar cephesinin istediği anayasal düzenlemelere kurban edilmemelidir. Bu nedenle barıştan, özgürlükten ve adaletten yana olan tüm partilerin bu tür stratejik adımların dikkatle değerlendirmeleri ve kendi değerlerine sadık kalarak alternatif politikalar geliştirmeleri gerekir" dedi.

Akkurt: "Siyaset kimlik siyaseti ile güvenlik politikaları arasına sıkışmamalı"

Akkurt, "Terörsüz Türkiye" hedefinin sadece güvenlikçi yöntemlerle değil, demokratikleşme, eşit yurttaşlık ve barışçıl diyalog temelinde yaklaşılması gerektiğini ifade ederek, "Kürt sorunu başta olmak üzere kimlik temelli sorunların silahla değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi zemininde toplumun tüm kesimlerini kapsayan siyasi çözüm yollarıyla çözülmesi gerekir. Bu nedenle siyasetin istihbarat örgütlerinin inisiyatifine bırakılmaması zorunludur. Siyaset kimlik siyaseti ile güvenlik politikaları arasına sıkışmamalı" diye konuştu. 

"Cumhurbaşkanı 86 milyonun cumhurbaşkanı olmalıdır"

Potansiyel cumhurbaşkanı adayları, seçilmiş belediye başkanları, aydınlar ve üniversite öğrencilerin cezaevindeyken barış programından söz etmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Akkurt, bazı önerilerini şöyle sıraladı:

"Bu komisyonun görevi Terörsüz Türkiye idealini iktidarın ömrünü uzatan ve daha da otoriterleşmesini sağlayacak bir ortam oluşturmaktan çıkarıp toplumsal barışı ve hayatı topyekünü inşa edecek çoğulcu bir demokrasi hedefi ile yeniden tanımlamak zorunda. Ne şiddet romantize edilmeli ne de güvenlikçi devlet politikalarının bir aracı haline getirilmelidir. Toplumsal barış, adalet ve huzur için yapılacak anayasa değişikliğiyle güçlendirilmiş parlamenter sisteme süratle geçilmelidir. Cumhurbaşkanı eskiden olduğu gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından nitelikli çoğunlukla seçilip varsa partisiyle ilişkisi kesilmelidir. Cumhurbaşkanı cumhurun yani 86 milyonun cumhurbaşkanı olmalıdır. Yasama, yürütme ve yargı birbirlerinden kesin çizgi ayrı ve bağımsız olmalıdır. Güçler ayrılığı artık ülkemizde de kurumsallaşmalıdır. Başta Hakimler, Savcılar Kurulu olmak üzere Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasından seçimle idarenin ve yasamanın dahili olmadan özel olarak oluşmalıdır.

"Liyakati ortadan kaldıran mülakat garabetinden derhal vazgeçilmelidir"

Ülkemizde kadına karşı şiddet artık tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştır. Türkiye ev sahiplerinde imzalanan ve kadına karşı şiddetin önlenmesinde devlete önemli görevler yükleyen İstanbul Sözleşmesi tekrar mevzuatımıza kazandırılmalıdır. Devletin her kademesinde liyakat esaslı olmalıdır. Liyakati ortadan kaldıran mülakat garabetinden derhal vazgeçilmelidir. Devlet Anayasa'mızda tanımlandığı gibi uygulamada da demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmalı, parti devleti görüntüsünden kurtarılmalı, 86 milyonun tamamının devleti olduğunu hissettirmelidir. Kayyum uygulamasından vazgeçilmeli, seçilmiş belediye başkanları kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan tutuklanmamalı, masumiyet karinesi gereği görevlerinin başında kalmalı, yargılamalar Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iştihatları gereğince tutuksuz olmalıdır. Tarafa olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları doğrultusunda yapılacak düzenlemelerle düşünce ve ifade özgürlüğü kâğıt üzerinde kalmamalı, fiilen de sağlanmalıdır. Şiddete bulaşmamış, tüm düşünce suçluları derhal serbest bırakılmalıdır."

Oymak: "İçişleri Bakanlığının desteği ile 'Türkiye'de Sivil Anayasa Yolculuğu' projesini hayata geçirdik"

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Genel Başkanı Hasan Oymak da herkesin temsil edildiği ve dinlenildiği bir sürecin toplumsal mutabakatın anahtarı olacağını söyledi. Sivil anayasa çalışmalarına destek olmak amacıyla geçtiğimiz ocak ayında İçişleri Bakanlığı'nın desteği ile 'Türkiye'nin Sivil Anayasa Yolculuğu' projesini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Oymak, "Türkiye'nin yedi bölgesindeki illerimizde her görüş, yaş ve meslekte insanlarımızın yeni anayasa konusundaki öneri ve eleştirilerini dinledik. 26 Haziran'da Sayın Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş'un ev sahipliğinde bu salonda gerçekleştirdiğimiz kapanış porgramında sonuç raporumuzu takdim ettik. Hatta o toplantılarımızda Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin değerlendirmeler yapılmıştı. Geniş katılımlı görüş alışverişinin faydasını bizzat müşahede etme imkanımız oldu" diye konuştu.

"İstihbarat bilgileri ve gizli oturumundaki bilgiler kuşkusuz devlet aklını şekillendirecektir"

Oymak, sürecin samimi olduğunun ortaya konması gerektiğini söyleyerek, "Tüm silahlar belli bir takvimde teslim ya da imha edilmelidir. Aynı şekilde örgüt ile bağlantılı yapıların da feshi belli bir takvim içerisinde bu takvimde gerçekleştirilmeli, bu süreç yakından takip edilmelidir. Yasal düzenlemelerin sürece yönelik işleyişinin gelişimi dikkate alınarak gerçekleşmesi gerekir. İstihbarat bilgileri ve gizli oturumundaki bilgiler kuşkusuz devlet aklını şekillendirecektir" dedi.

Terör örgütü saflarında silahlı eylemlere katılmış insanların ölmesine, gazi kalmasına sebep olmuş olanlar, silahlı eylemleri yapmış olanlar mutlak surette cezalarını çekmesi gerektiğini belirten Oymak, "Geri kalanlar bir vesileyle terör örgütünün içerisinde yer alan ama silahlı eylemlerin içerisinde bulunmayan kişiler ile ilgili yapılacak düzenlemelerde mutlak surette çok geniş, çok dikkatli bir denetim süresine tabi tutularak sonuçlar buna göre belirlenmelidir" ifadelerini kullandı.






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA