"Biz arkadaşlarımızın yanında olacak, onları ve okulumuzu savunmaya devam edeceğiz. Tüm ODTÜ öğrencilerini saldırılara karşı birlik olmaya ve mücadeleyi ilerletmeye çağırıyoruz."
Tarih : 12 Temmuz 2018 Perşembe 20:42
Okunma : 451
ODTÜ öğrencileri basın açıklamasını eş zamanlı olarak farklı fakültelerde okuyarak gerçekleştirdiler.Yapılan Açıklamada, Erdoğan tarafından atanan M.Verşan Kök’ün protestosu için açılan pankartlara ODTÜ yönetiminin emriyle özel güvenliklerce saldırıldığına dikkat çeken öğrenciler, ODTÜ yönetiminin tavrının ülkedeki ‘tek adama’ dayalı baskıcı ve saldırgan yönetim anlayışından farklı olmadığını ifade etti.
Basın Açıklamasının tam metni:
“Basına ve kamuoyuna:
ODTÜ Mezuniyet Töreni ve geleneksel mezuniyet yürüyüşü, öğrencilerin yeni bir hayata başlamanın heyecanını yaşadıkları bir gün olmasıyla birlikte taşınan yaratıcı pankartlar ile geleceğe dair hayallerini ve sisteme dair eleştirilerini ifade etmeleriyle bilinir. Bu yıl gerçekleşen 2018 Mezuniyet Töreni sırasında yine birçok yaratıcı ve eleştirel pankart bizi karşıladı. Fakat Erdoğan tarafından atanan M.Verşan Kök’ün protestosu için açılan pankartlar ODTÜ yönetiminin emriyle özel güvenliklerce pankartı tutan arkadaşlarımız darp edilerek kapatılmaya çalışıldı. Dönem içerisinde yönetimin Valilik yasağının bahanesiyle birlikte LGBTİ+ mücadelesinin önüne çıkartılan engellerle birlikte, protesto sırasında LGBTİ+ bayrağına ve pankartına gerçekleşen saldırı yönetimin tavrını bir kez daha gösterdi. Birçok mezunun olaya müdahale etmesi ve ailelerin tepkileriyle; ‘Verşan Kök ODTÜ’ye Rektör Olamaz’, ‘Rektör İstifa’ sloganları yükseldi. Pankartlar geri alındı ve tekrar açıldı. Verşan Kök ise konuşmasını gerçekleştirmeden tören sonlandı.
Mezuniyet gününün akşamına iktidar ile karın bağı içerisindeki medyanın çocuk istismarı ve ölümlerinin, ülkedeki baskı politikalarının, seçimlerdeki manipülasyon ve hilelerin yer aldığı pankartlar içinden birkaç pankart seçilerek sosyal medyada linç kampanyası başlatıldı. AKP sözcüsünün de yer aldığı devlet erkanınca bu linç kampanyası ve hedef göstermeler büyütüldü. Savcılığın emriyle arkadaşlarımıza dönük gözaltı ve ifadeye getirme emirleri çıkartılması ise üniversiteye ve özgür düşünceye karşı saldırıyı tırmandırmaya devam ediyor. Gözaltına alınan 4 arkadaşımız hakkında ise tutuklu yargılama kararı verildi. Hiçbir arkadaşımızın düşünceleri suç unsuru değildir. Asıl suç unsuru bu baskı ve saldırı politikalarının kendisidir. Fikirlerin hürriyeti cezaevleri ile engellenemez.