Merkez Bankası politika faizini 500 puan artırarak yüzde 50`ye çıkardı. Ekonomistler, bu artışın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Bu hem işsizliğin artmasını, önlenemeyen kredilerin kabarmasını, kredi kartları ve tüketici kredileri yoluyla iki yakasını bir araya getirebilen yurttaşların daha yoksullaşmasını getirir" derken Ekonomist Şenol Babuşçu ise, "Enflasyonda hedeflenen rakamlara ulaşmamız zor olduğu için faiz artışı yapılabilir. Enflasyonun yıl sonu itibarıyla yüzde 50`nin altında olması imkansız" diye konuştu.

``Mehmet Şimşek`in ekonomi kurgusu büyük ölçüde yabancı sermayeye girişine dayanıyordu. Yabancı sermaye, Kasım ve Aralık aylarında borsaya ve mahkemelerine belli bir ilgi gösterdi. Ay başından itibaren çöküşler başladı. Son bir ayda da hızlandı. Son bir ayda hisse senetlerinde 625 milyon dolar tahvillerden 300 milyon dolar çıkış gerçekleşti. Ama asıl önemlisi bireyler ve yerli şirketlerin 2023 Mayıs seçimlerinde döviz kurunda bir sıçrama beklentisi içine girdiler. Bunun sonucunda 15 Mart haftasına kadar 20 milyon dolara varan rezervlerden bir satış yapıldı. Son bir hafta da faiz kararı öncesi 5 milyar dolar ek satış yapıldığını tahmin ediyoruz. Böyle olunca da seçime kadar dahi rezervlerin dayanma olanağı kalmadı. Keskin bir faiz artışıyla politika faizleri yüzde 50`ye çıkartıldı.

"İŞSİZLİĞİ ÖNLEYEMEYEN KREDİLER ARTACAK"

Böylelikle döviz kurunun fazla artmadan sıcak sermayenin Türkiye`ye ilgi göstermesi bekleniyor. Döviz kurlarında olası bir yükselişi dezenflasyon programını tamamen felce uğratır, bunu göze alamıyorlar. Bunun da ekonomiyi aniden durdurma resesyona sürükleme olasılığı çok yüksek… Bu hem işsizliğin artmasını önleyemeyen kredilerin kabarmasını, kredi kartları ve tüketici kredileri yoluyla iki yakasını bir araya getirebilen yurttaşların daha yoksullaşmasını getirir... Seçimler geride kalınca iktidardan çalışanlara ve emeklilere yönelik iyileştirmelerin gelme olasılığı iyice düşecek."

"HEDEFLENEN RAKAMLARA ULAŞMAMIZ ZOR"