Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasına ilişkin, 20’si tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının dördüncü celsesi, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. Duruşmada esas hakkındaki savunmaların tamamlanmasıyla kararın açıklanması bekleniyor. Yangında ailesini kaybeden Yüksel Gültekin, duruşma öncesinde gazetecilere açıklama yaptı. Gültekin, şöyle konuştu:
"Mahkemede bizim için davanın esasını değiştirecek iki hususta talepte bulunduk. Bir tanesi, otel sahibi Emine Murtazaoğlu’nun 30 saniyelik, Halk Bankası’nın herhalde bir ödül töreninde yaptığı bir konuşması var. Kendisinin konuşması aynen şu şekilde: 'Şimdi çocukluktan beri çalıştığım için de… Anne, ev dölü var. Şimdi benim çocuklarım da, kızlarım var iki tane. Şimdi onlar da çalışıyor yani. Evde oturmak diye bir şey yok bizde. Saat mefhumu hiç yok zaten. Gecesi gündüzü… Ben mesela banka müdürlerini çok aramışımdır pazar günü, sanki çalışıyormuş gibi. Yani bir kere niyetiniz iyi olacak bir işe başlarken, hayal edeceksiniz.' Evet, 'kızlarım yok da ben de evde oturma diye bir şey yok, çalışıyoruz' dedi. Maalesef savcılık, bu üçü ile ilgili 'olası kasttan' değil; 'bilinçli taksirden' cezalandırılmalarını istedi. Şimdi kamuoyuna soruyorum; bunun gibi yüzlerce röportajı var. 24 saat nasıl çalıştıklarını, nasıl ayakta tuttuklarına ilişkin röportajları var. Biz bu 30 saniyelik videoyu sayın mahkemede izlettirmek istedik. Niçin?
"Kamuoyunda infial oluşturmadan sessiz, sedasız verilecek bir kararı biz kabul eder miyiz?"
Çünkü bu dava yalnızca rutin, kağıt üzerindeki bir dava değil. Bu dava, 78 canın hesabının sorulduğu, Türkiye’ye değil dünyaya örnek teşkil etmesi gereken, adil bir kararın verilmesi gereken bir dava. Fakat maalesef sanık vekillerine saatlerce kesmeden söz hakkı veren mahkeme, 30 saniye bu görüntünün dinlenmesine tahammül edemedi. Niye? Kamuoyunda infial oluşturacak diye. Kamuoyunda infial oluşturmadan sessiz, sedasız verilecek bir kararı biz kabul eder miyiz? Neticede biz adil bir karar istiyoruz.
"İnşallah bu acelecilik de bu yangından mal kaçırmayla adil olmayan bir karara yol açmaz"
Daha vahimini söylüyorum şimdi size: Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yani bu dosyanın dönüp dolaşıp kendisine ulaşacağı mahkeme, Yargıtay’ın dava mahkemesi. Karar tarihi 09.07.2025. Yani savcılığın iddianameyi düzenlediği, mütalaayı verdiği tarihten, duruşmadan iki gün sonra çıkan mahkeme kararı. Esas numarası 2025/1892. Karar numarası 2025/6225. Konu: Otel yangını. Aynı, birebir bu otel yangını. Diyor ki: ‘Kesinlikle otelin sahibi, müdürü, burayı açan tamamı olası kasttan yargılanmalıdır.’ Burada belediye mühürlemiş burayı. Mühürlediği için belediye personeliyle ilgili bir hadise yok. Mühürlemese, aynı şekilde sorumlu olan, denetimden sorumlu olan, belediyenin ve tamamen il özel idaresi personelinin de, yani denetimde görevli personelin de, tabii aynı şekilde Turizm Bakanlığı personelinin de olası kasttan yargılanması gerektiğiyle ilgili mahkeme kararı. Şimdi bu hadise sabit. Dönecek, dolaşacak, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’ne gidecek. Biz bugün bir talepte daha bulunduk Sayın Mahkemeden. Dedik ki: 'Bu karardan savcının haberi yok.' Haberi olsa, mütalaada değişiklik yapması lazım. Süre verin; savcı da incelesin, sanık vekilleri de incelesin. Kendi müvekkilleriyle ilgili de değişiklik olacak. Biz de inceleyelim. Sayın Mahkeme bu talebimizi reddetti. İnşallah bu acelecilik de, bu yangından mal kaçırmayla adil olmayan bir karara yol açmaz. Tekrar söylüyorum: Eğer Emine ile ilgili, kızlarla ilgili, olası kasttan değil de bu personelle ilgili başka bir şeyden çıkarsa, işte o zaman, o zaman astığım pankarttaki gibi adalet yerini bulmazsa, kıyamet kopar. Turizm personelinin bir an önce gözaltına alınması ve sorgulanmasıyla ilgili taleplerimi yenileyeceğim ben. Bir aydan beri diğer meslektaşların taleplerine cevap verilmemiş. Bu talepleri yenileyeceğim. Karardan önce çünkü bu karar normal, rutin, basit bir mahkeme kararı değil. Bu karar kamuoyunun hassasiyetle takip ettiği bir karar."