26 Haziran 2025 Perşembe


09:31   BÜYÜKŞEHIR, KENTIN ÇÖPÜNÜ EKONOMIK VE ÇEVRECI BIR ANLAYıŞLA TAŞıYOR   09:25   ÖZGÜR ÖZEL: "CHP’YI, KURULTAYDA SEÇILMEMIŞ KIMSE YÖNETEMEZ. AKP’NIN OYUNUNA GELMEMEK GEREKIR"   09:06   TBMM GENEL KURULUNDAKI YOKLAMADA “SAHTE OY” KRIZI   09:01   MERSIN’DE KONFORLU VE KESINTISIZ ULAŞıMıN ADRESI; BÜYÜKŞEHIR   16:46   TÜRKIYE IHRACATıNA DEMIR ÇELIK SEKTÖRÜNDEN ÖNEMLI KATKı    16:44   TARSUS BELEDIYESI’NDEN GELECEĞE GÜÇLÜ BIR KULAÇ   16:01   AKDENIZ’DE İBADETHANELERE KESINTISIZ TEMIZLIK HIZMETI   15:57   MILLETVEKILI BOZAN’DAN MERSIN’DEKI GENÇLER IÇIN KENT DINAMIKLERINE ÇAĞRı   15:50   MERSIN OSB’DEN MÜJDE ÜSTÜNE MÜJDE   14:05   YENIŞEHIR BELEDIYESI RUHSATSıZ GıDA TAKVIYESI ÜRETEN TESISI MÜHÜRLEDI    12:04   TARSUS DOĞA PARKı YENI ÜYELERINE ‘MERHABA’ DIYOR   12:01   ÖZGÜR ÖZEL, BRÜKSEL VE BERLIN’E GIDIYOR   11:55   AVRUPA KONSEYI’NDEN CHP GENÇLIK KOLLARı GENEL BAŞKANı CEM AYDıN’A ZIYARET   09:25   BÜYÜKŞEHIR’IN ENGELSIZ YAŞAM PARKı, AILELERI AÇıK HAVA SINEMASıNDA BULUŞTURUYOR   01:18   BAŞKAN AV. ULAŞ YıLMAZ: “MUHARREM, ADALETIN SESI, VICDANıN YANKıSıDıR”   16:01   ÖZGÜR ÖZEL, ERDOĞAN’A SESLENDI: “ETKIN PIŞMANLıĞı BıRAK, SON PIŞMANLıK FAYDA ETMEYECEK. BU MILLET SANA HESAP SORACAK”   14:03   TOROSLAR’DA DAHA TEMIZ VE YEŞIL BIR ÇEVRE İÇIN YOĞUN MESAI   13:40   DIJITAL ÇAĞ, GEÇMIŞI BUGÜNE TAŞıDı.   13:31   ÇYDD’NIN KıZLARı, İŞKAD VE SEMA SOYKAN’A ÇIÇEKLERLE TEŞEKKÜR ETTI   13:25   HÜSEYIN KıŞ, EKONOMIDE ÇARPıCı GERÇEKLERE DIKKAT ÇEKTI  
 
     
   

Hatay`da beton santrallerine tepkiler sürüyor... Nilgün Karasu: Şehir parsel parsel madenciliğe bırakıldı ve taş ocakları bölgemizin ikinci deprem felaketi oldu


Hatay`ın Antakya ilçesi Kuruyer Mahallesi`nde faaliyet gösteren 11 taş ocağı, 9 beton santrali, 7 parke taşı fabrikası ve 3 asfalt tesisine bölgedeki vatandaşların ve çevrecilerin tepkisi sürüyor. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, "Şehir parsel parsel madenciliğe bırakıldı ve taş ocakları bölgemizin ikinci deprem felaketi oldu" dedi. Kuruyer Mahallesi Muhtarı Yusuf Çoban da "Bizim mera alanlarımız bitti, hayvancılığımız bitti, tarım arazilerimiz bitti. Devletimiz bize tarımda, hayvancılıkta yer ayırsın ki çökelek satılsın, et satılsın. Bizim tarımımızı, hayvancılığımızı bitirmesinler" diye konuştu.

 

Tarih : 19 Eylül 2024 Perşembe 12:03   Okunma : 760

HABER: MEHMET OFLAZ

(HATAY) - Hatay`ın Antakya ilçesi Kuruyer Mahallesi`nde faaliyet gösteren 11 taş ocağı, 9 beton santrali, 7 parke taşı fabrikası ve 3 asfalt tesisine bölgedeki vatandaşların ve çevrecilerin tepkisi sürüyor. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, "Şehir parsel parsel madenciliğe bırakıldı ve taş ocakları bölgemizin ikinci deprem felaketi oldu" dedi. Kuruyer Mahallesi Muhtarı Yusuf Çoban da "Bizim mera alanlarımız bitti, hayvancılığımız bitti, tarım arazilerimiz bitti. Devletimiz bize tarımda, hayvancılıkta yer ayırsın ki çökelek satılsın, et satılsın. Bizim tarımımızı, hayvancılığımızı bitirmesinler" diye konuştu.

Hatay`da vatandaşlar, beton santrallerine karşı tepkilerini sürdürüyor. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu ve dernek üyeleri, Antakya ilçesi Kuruyer Mahallesi`ndeki vatandaşlarla bir araya geldi. Kuruyer Mahalle Muhtarı Yusuf Çoban, mahallelerinde 11 taş ocağı, 9 beton santrali, 7 parke taşı fabrikası ve 3 asfalt tesisi olduğunu belirtti. 

Nilgün Karasu, "6 Şubat depremlerinde büyük yara alan ve depremin yaraları sarılmadan, şehrin her yanını taş ocakları ve beton santralleri işgal etti. `ÇED gerekli değildir` raporunun zorunluluğu kaldırılınca, şehir parsel parsel madenciliğe bırakıldı ve taş ocakları bölgemizin ikinci deprem felaketi oldu" dedi. 

"Yaşam alanlarımız, geçim kaynaklarımız elimizden alınıyor"

Karasu, depremden sonra mahalleye birçok beton santrali açıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Etrafta da gözlemlediğimiz gibi yoğun biriken toz başta çevre ve halk sağlığımızı olumsuz etkilediği gibi buradaki yaşamımızı da gasp etmektedir. Mahallede 11 taş ocağı ve 9 beton santrali faaliyete geçmiş ve yaklaşık 800 dönümlük mera alanı taş ocaklarına teslim edilmiştir. Mahallenin geçim kaynağı genellikle küçükbaş-büyükbaş hayvancılık, çiftçilik, zeytinciliktir. Hava kirliliğinin bu kadar yoğun olduğu bir bölgede meralar talan edilmişken insanlar nasıl geçinecek bu kirlilikte çiftçilik yapmak mümkün mü? Sadece yaşam alanlarımız gasp edilmedi geçim kaynaklarımızda elimizden alınıyor. Toz ve içindeki bunca kimyasallar sadece biz insanları değil tüm canlıları tehdit etiği gibi mahsulümüzün kalitesi büyük oranda düşmüştür. Tozun biriktiği zeytinden çıkacak zeytinyağı mutfağımıza girecek ve tüketirken bizlere vereceği zararları tahmin bile edemeyiz. Ayrıca İncir ağaçları yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır."

Karasu, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılatılması Hakkında Kanun`un "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez" maddesini hatırlattı.

"Taş ocakları ve beton santralleri neden yaşam alanlarımızın içinde"

Kuruyer Mahallesi`nde üst solunum yolları, astım ve akciğer kanseri gibi hastalıkların arttığını belirten Karasu, "Depremle birlikte artan taş ocakları ve beton santrallerinin yaydığı toz ve içindeki asbest, silika, kurşun gibi kimyasallar sağlığımızı hızla tehdit etmeye devam edecek ve kanser vakalarındaki artış günden güne katlanacaktır. Taş ocaklarının yaydığı bu tozlar kanserojen içermekte sadece tozun kendisi insanın ölümüne neden olacak derecede kansere sebep olabiliyor. Taş ocakları çevremizi ve sağlığımızı bunca tehdit ederken birde beton santralinin olumsuzlukları eklendi ve beton santrali üretim sırasında yoğun enerji  kullanımı ve  başta sülfür oksitleri, nitrojen oksitleri, partikül madde ve karbondioksit olmak üzere emisyonu ile çevre kirliliğine neden olmakta buda sağlığımızı olumsuz derecede tehdit eden bir başka tehlikedir. Çimento endüstrisi yüksek düzeyde kirletici olup en önemli çevresel etkisi de hava kirliliğidir" ifadesini kullandı.

Karasu, taş ocaklarındaki patlamalarla yeniden deprem korkusu yaşadıklarını söyledi. Karasu, "Depremin üzerinden 19 ay geçti bir yandan şehir inşa edilmeye çalışırken diğer yandan mahallelerimizi yaşanmayacak hale getiren taş ocakları ve beton santralleri halka rağmen neden özellikle yaşam alanlarımızın içinde, neden zeytinliklerimiz meralarımız tarım arazilerimizin üzerinde faaliyet göstermekte" diye sordu. 

"Bizim mera alanlarımız bitti, hayvancılığımız bitti, tarım arazilerimiz bitti"

Kuruyer Mahalle Muhtarı Yusuf Çoban da özetle şöyle konuştu:

"Benim mahallemin içerisinde ve çevresinde 11 taş ocağı, 9 beton santrali, 7 parke taşı fabrikası ve 3 asfalt tesisi var. Tabii ki Antakya yıkıldı. Bize beton lazım, parke lazım, asfalt lazım, çimento lazım. Şimdi biz Antakya`ya betonu vereceğiz. Cumhuriyet Caddesi`ni kuracağız. Cumhuriyet Caddesi`ndeki kasap Hasan Bey, ben burada dana beslemezsem orada et satamaz. Ben küçükbaş beslemezsem Antakya Uzun Çarşı`da kimse çökelek yiyemez. Bizi burada mağdur ettiler. Bizim mera alanlarımız bitti, hayvancılığımız bitti, tarım arazilerimiz bitti. Devletimiz bize tarımda, hayvancılıkta yer ayırsın ki çökelek satılsın, et satılsın. Bizim tarımımızı, hayvancılığımızı bitirmesinler."

 






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!






 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA