13 Temmuz 2025 Pazar


09:01   YENI DOĞAN BEBEKLERIN İLK HEDIYESI BÜYÜKŞEHIR’DEN   22:35   MALATYA’DA ON BINLERCE KIŞI SıCAK HAVAYA RAĞMEN MITING ALANıNı DOLDURDU... "BIR ŞEHRI KAZANMAK KOLAY HALKıN KALBINI KAZANMAK YÜREK ISTER, EKREM GIBI"   22:21   ÖZEL’DEN ERDOĞAN’A: "ARTıK YAŞLANDıN, YORULDUN, YÜZDE 29’LA SENI ORADA OTURTMAM"   09:33   ERDEMLI BELEDIYESI KURS MERKEZLERI’NDEN 2 LGS TÜRKIYE BIRINCISI   09:27   BÜYÜKŞEHIR ZABıTASı KALDıRıM VE YOL İŞGALLERINE GEÇIT VERMIYOR   09:18   MERSIN’DE KURUMLAR YEŞIL DÖNÜŞÜM İÇIN BULUŞTU   16:53   TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ÜYESI BIR GRUP SILAH BıRAKTı… ÖZGÜR ÖZEL: TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BUGÜNKÜ SEMBOLIK SILAH BıRAKMA ADıMıNı MEMNUNIYETLE KARŞıLıYORUZ   16:51   ANJIYO OLAN MURAT ÇALıK YENIDEN CEZAEVINE SEVK EDILDI... CHP’LI ZEYBEK: "BUNUN ADı AÇıKÇA CINAYETE TEŞEBBÜSTÜR"   16:49   TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ÜYESI BIR GRUP SILAH BıRAKTı… İYİ PARTI GENEL BAŞKANı DERVIŞOĞLU: "BUNA VESILE OLANLARıN UTANMASı GEREKIR"   16:47   TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ÜYESI BIR GRUP SILAH BıRAKTı… 250 GÖZLEMCININ KATıLıMıYLA SILAHLAR IMHA EDILDI   02:01   ADANA, BAŞKANıNA SAHIP ÇıKTı… BINLERCE VATANDAŞ, TUTUKLANAN ZEYDAN KARALAR’A ÖZGÜRLÜK ISTEDI   01:59   CHP’NIN ADANA MITINGI... ÖZGÜR ÖZEL: BIZIM ARKAMıZDA MILLET VAR, ERDOĞAN’ıN ARKASıNDA TRUMP VAR, İSRAIL VAR   15:52   CHP GRUP BAŞKANVEKILI GÜNAYDıN: "İKLIM KANUNU’NU, 10. YARGı PAKETI’NIN ANAYASA’YA AYKıRı HÜKÜMLERINI ANAYASA MAHKEMESINE TAŞıYACAĞıZ"   15:50   ÇYDD’DEN LISE EĞITIM SÜRESININ 2 YıLA INDIRILMESI ÖNERISINE TEPKI   14:44   CHP’LI BELEDIYE BAŞKANLARı PARTI GENEL MERKEZINDE BIR ARAYA GELDI... "BIRLIK VE BERABERLIK IÇINDE MÜCADELEYI KARARLıLıKLA SÜRDÜRECEĞIZ"   14:38   YENILENEN ALTYAPıSıYLA MEZITLI ÇÖZÜM MERKEZI VATANDAŞLARıN HIZMETINDE!   14:37   CHP MERSIN MILLETVEKILI TALAT DINÇER: “EMEKLIYI İNŞAATLARDA BEKÇI YAPTıNıZ, VICDANıNıZ RAHAT Mı?”   14:34   TARSUS BELEDIYESI’NDEN HAL YOLU VE ANA CADDELERDE TITIZ TEMIZLIK   14:31   “BIR TAŞıYANıM OLSA” DIYEN ÖĞRENCILERIN EV TAŞıMASı MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN   14:30   MERSIN BÜYÜKŞEHIR’DEN TOPLU TAŞıMA ARAÇLARıNA KLIMA DENETIMI  
 
     
   

Özel’den Erdoğan’a: "Artık yaşlandın, yoruldun, yüzde 29’la seni orada oturtmam"


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Buradan, güya tarihi açıklama yapacağız diye, tarihi bir safsatayı konuşma diye prompterdan okuyan Erdoğan’a sesleniyorum: Sen bu ülkeyi yıllarca yönettin. Artık yaşlandın, artık yoruldun. Kendi gündemine sıkıştın, bu ülkenin derdini duymuyorsun. Bu ülkeye umut olamıyorsun. Eğer inat edersen, bir yıl, iki yıl daha zulmedersin ama perişan olur gidersin. Ama bu ülkenin dayanacak gücü yok. Ülkeyi, son yerel seçimleri kaybeden bir iktidar partisi yönetiyor. Bütün saldırılara, haksızlıklara rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi bütün anketlerde en önde çıkıyor. Tayyip Erdoğan’a buradan bir kez daha sesleniyorum: Yüzde 29’la seni orada oturtmam” dedi.

 

Tarih : 12 Temmuz 2025 Cumartesi 22:21   Okunma : 354

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Buradan, güya tarihi açıklama yapacağız diye, tarihi bir safsatayı konuşma diye prompterdan okuyan Erdoğan’a sesleniyorum: Sen bu ülkeyi yıllarca yönettin. Artık yaşlandın, artık yoruldun. Kendi gündemine sıkıştın, bu ülkenin derdini duymuyorsun. Bu ülkeye umut olamıyorsun. Eğer inat edersen, bir yıl, iki yıl daha zulmedersin ama perişan olur gidersin. Ama bu ülkenin dayanacak gücü yok. Ülkeyi, son yerel seçimleri kaybeden bir iktidar partisi yönetiyor. Bütün saldırılara, haksızlıklara rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi bütün anketlerde en önde çıkıyor. Tayyip Erdoğan’a buradan bir kez daha sesleniyorum: Yüzde 29’la seni orada oturtmam” dedi. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Malatya’da Büyükşehir Belediye binası arkasındaki alanda yaptığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu. Özel, 19 Mart'ın üzerinden 105 gün geçtiğini hatırlatarak, iftiralarla Ekrem İmamoğlu ve birçok kişinin içeride tutulmaya çalışıldığını söyledi. Mehmet Murat Çalık'ın geçmişte iki kere kanser atlattığını belirten Özel, "Nüksetme tehlikesi var, hastaneye yattı. Doktorlar rapor verdi. 'İçeride kalırsa hastalığı tekrarlayacak, ölüm tehlikesi olacak, hayati tehlike olacak' diye dün duruşması vardı ama tekrar cezaevine yollandı. Tayyip Erdoğan'ın baskıcı rejimi belediye başkanlarımıza düşman hukuku uyguluyor. Bakın, böyle ahlaksızlık olmaz. Hasta birine ya da bir kadına, bir çocuğa, yaşlı bir babaya zulmederek adalet aranmaz" dedi. Özel, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kadınları evlatlarıyla, babaları hasta çocuklarıyla, hasta olanları hastaneden cezaevine, cezaevinden hastaneye sürükleyerek zulmedenlere karşı şunu hatırlatırım, şunu hatırlatmak isterim: Türkiye Anadolu işgal altında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yunan ordusuyla çarpışıyor ve en nihayetinde Yunan kumandan, işgal orduları kumandanı Trikopis esir düşüyor. Bir çadıra koyuyorlar, Trikopis titriyor. 'Beni birazdan kurşuna dizdirirler' diyor. Diyorlar ki: 'Mustafa Kemal geliyor'. Trikopis diyor ki: 'Beni kendi öldürecek' Mustafa Kemal geliyor, selam veriyor ve diyor ki: 'Korkmayınız, hayatınızdan endişe etmeyiniz'. Sigara tablasını çıkarıyor, sigara ikram ediyor, sohbet ediyor, askerlik konuşuyor ve diyor ki: 'Sayın Komutan, ilk esir takasında ordunuza teslim edileceksiniz'.

"Bize emekçisine de işçisine de memuruna da esnafına da gencine, işsizine de sahip çıkacak bir Cumhurbaşkanı lazım"

Ülkesini işgal eden ordunun komutanına, savaşta Mehmetçiğin canına kasteden rakibine esir düşünce insan muamelesi yapan Gazi Mustafa Kemal nerede? Seçimlerde kendisini yenene bu muameleyi yapan Recep Tayyip Erdoğan nerede? Yazıklar olsun. Bize bugünkü gibi çiftçiye 'Ananı da al git' diyen değil, 'Köylü milletin efendisidir' diyen, rakibine zulmeden değil, saygı duyan, saygılı davranan Cumhurbaşkanı lazım. Bize emeklisine de asgari ücretli emekçisine de işçisine de memuruna da esnafına da gencine, işsizine de sahip çıkacak bir Cumhurbaşkanı lazım. Bize Ekrem Ekrem İmamoğlu lazım.

"O namussuzu partiden atacağız. Suça bulaşan kim varsa yakasına yapışacağız"

'560 milyarlık yolsuzluk var' dediler, bir delikli kuruş çıkmadı. 'Bavullarda para var' dediler, AK Parti'den kalma jamerler çıktı. 'İmamoğlu’nun lüks araçları' dediler, MHP’li milletvekilinin çıktı. 'Gaziosmanpaşa Belediyesi’nden dolar çıktı' diye görüntü verdiler, mühür çıktı. 'Ekrem İmamoğlu’nun koruma müdürünün kasasından euro bulduk' dediler, mermi çıktı. Ama euro görüntülerini, dolar görüntülerini eski video kayıtlardan gösterdiler. Manavgat’ta bir baklava kutusunun içinde paralar çıktı. Partinin genel başkanı olarak gördüm, başımdan kaynar sular döküldü. İki müfettiş, iki muhakkik görevlendirdim, yolladım ve sonunda iş ortaya çıktı. Önümüzdeki hafta partinin ne yaptığını da göreceksiniz. Ama buradan ifade edeyim: Bizim kusurumuz yok mu? Var. O baklava kutusunu alan adamı vaktiyle belediye meclis üyesi yapmışız. Öz eleştirimizi yapacağız. O namussuzu partiden atacağız. Suça bulaşan kim varsa yakasına yapışacağız.

"Söylediklerinden doğru çıkan olursa, hırsızlığa karışan kim varsa bizden çekeceği var"

Dün bunu iddia ettim. Bugün Manavgat savcılığı bunu kabul etmiş. Dün iddia ediyordum, bugün gerçek anlatıyorum. Haziran’ın 3’ünde bu namussuzu yakalamışlar. Bolca kaçak içki ve ne olduğu belli olmayan bir tozla… Almışlar bunu, yüzde 99 uyuşturucu. Almışlar, bir gün tutmuşlar, salmışlar. Bunu, kaçak içkiden, şüpheli paketten hiçbir şey yapmadan salmışlar. Sonra bir ay bu namussuzla birlikte çalışmışlar. Bir ay sonra odaya birini yolluyorlar, 'Polisle iş birliği yapabilir, rüşvet yakalansın'. Oraya koyuyorlar, eliyle koymuş buluyorlar. Kendine söylüyorlar, rahat, güneş gözlüğünü saçına takıyor. 'Aç' diyorlar, eli titremeden açıyor. 'Göster' diyorlar, gösteriyor. Sonra biz 36 saatlik görüntülerden görüyoruz ki bu adam, polisler odasına girmeden odadan çıkıyor, koridorda polisle karşılaşıyor, polis alıp geri getiriyor, odaya sokuyor. 'Kapatın kapıyı' diyor. Mevzu o dakika başlıyor. Şimdi başka işten yakalanıp kuyruğu kaptırınca şimdi bu güya itirafçı olmuş. Söylediklerinden doğru çıkan olursa, hırsızlığa karışan kim varsa bizden çekeceği var, partiden çekeceği var.

"İki AK Partiliden biri Tayyip Bey’e inanıyor, biri Ekrem Bey’in masumiyetine inanıyor"

Ama işi şuraya getirmişler: Üç belediye meclis üyesi ismi veriyorlar, AK Parti Manavgat’ı alsın diye. Hepsi istifa etti. Bu sefer çağırdılar tekrar. Dört belediye meclis üyesinin ismi daha verdi. Onları aldılar. Onlar da gözaltına giderken istifa etti. Bu sefer başvurdular, bu istifalar sayılmasın. Önce belediye başkanını seçelim, Manavgat AK Parti’ye geçsin, sonra öbürküler gelsin diye. Gece gündüz çalıştık. Dün gece YSK'ya başvurduk, yazıları aldık. Manavgat'taki çoğunluğu koruduk. Ama baklava kutusunun üstüne hatırlıyor musunuz? İlk gece bütün AK Partili milletvekilleri, bakanlar, hepsi birden baklava kutusu üstüne partimizin şanlı, şerefli atamızdan emanet altı okunu yapıştırıp paylaştılar. Neymiş baklava kutusu? Baklava kutusuna altı ok olmazmış. Çünkü üstünde ampul varmış. Ampul varmış. Buradan, buradan şu kadarını söylüyorum: Dünya kadar yalan attılar. Dört kişiden biri inanıyor. İki AK Partiliden biri Tayyip Bey’e inanıyor. Biri Ekrem Bey’in masumiyetine inanıyor. Türkiye’de yüzde 75 bu yalanlara inanmıyor. Ve arpaya katsan at yemez, yalaka atsan it yemez. Bu yalanlarınızı bu millet yemez. Asla da yemeyecek.

"Siz de o savcılarınıza güveniyorsanız, çıkın karşımıza, TRT’de canlı yayında hesaplaşalım"

Bundan 115 gün önce dedi ki: 'Bunlar bir ay içinde birbirinin gözünün içine bakamayacaklar, birbirinin yüzüne bakamayacaklar'. Malatya'dayım, İsmet Paşa’nın, Turgut Özal’ın memleketindeyim. Veli Ağbaba’nın memleketindeyim ve buradan bütün Malatyalıların gözünün içine baka, televizyondan bütün Türkiye’nin gözünün içine baka baka söylüyorum: Ekrem Başkan masumdur. Atılanlar yalandır, hepsi iftiradır. Ekrem Başkan adayımızdır. Namusumuzdur. Şu kadarını söylüyorum: Bizim kendimize güvenimiz tam. Biz '3T' diyoruz: Terörsüz Türkiye, tutuksuz yargılama, TRT’den canlı yayın. Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Siz de o savcılarınıza güveniyorsanız, çıkın karşımıza. TRT’de canlı yayında hesaplaşalım. Mahkemeyi TRT yayınlasın. Ancak şöyle bir uyanıklık görüyorum: AK Parti medyasında, efendim TRT iddianameyi verir, savunmalarda reklam verir. Öyle bir şey yok. Bir kanal tahsis edilecek. İddianamede, cevapları da savcı da savunma avukatları da herkes ne konuşuyorsa millet dinleyecek. Özel kanallar için, yayınlamak isteyenler için frekans verilecek. Millet iftiracıyı da görecek, namuslu cumhurbaşkanı adayımızı da dinleyecek.

"Erken seçim olur da parti iktidar olunca Veli Ağbaba ne olur? Malatya’nın bakanı olur"

Malatya Büyükşehir Belediyesi'nin hemen arkasında on binler 'Hak, hukuk, adalet' diye bağırırken, Malatya’dan bir hatırlatma: Bu binada bir AK Partili oturuyor. Aslında bir CHP’li oturacaktı da başka seçime kaldı. Başka seçime kaldı. Yüzde 20’lik oyu ankette, herhangi bir adayla yüzde 20 alacakken, Veli Ağbaba ile seçim kazanılabilir göründü. Geldi, bütün Malatya’yı ayağa kaldırdı, bütün Türkiye’nin dikkatini çekti, hatta birilerini de birazcık korkuttu. Yüzde 38’le efsane oldu, inşallah oturacak oraya bir gün, inşallah. Gerçi genel seçimler olur da erken seçim olur da parti iktidar olunca Veli Ağbaba ne olur? Bakan olur. Malatya’nın bakanı olur.

Bu binada bir AK Partili oturuyor. Diyor ki: 'Benden önceki belediye başkanı bana 3,5 milyar borç devrettim dedi, 17,5 milyar borç çıktı' diyor. Diyor ki: 'Belediyemizin iştiraki Esenlik’in 100 milyon lira değerinde, 6 gayrimenkulünü 23 milyona satmış, 70 milyon bu belediyeyi zarara uğratmış' diyor. Bunu söyleyen AK Partili, söylediği AK Partili. Şimdi buradan sesleniyorum: Abdurrahman Tutdere’ye, depremzedelere yedirilen yemeğin bir iş adamı tarafından ödenmesinin hesabını sorup tutuklama isteyip ev hapsinde tutacaksın.

"Cumhuriyet Halk Partisi, baklava kutularına da karşıdır, ayakkabı kutularına da karşıdır"

Ey Tayyip Erdoğan, ey sarayın savcıları, ey majestelerinin savcıları: Bu hukuk bir tek bize mi var? Günahsız arkadaşımıza iftira atıyorsun. Kendi belediye başkanın ihbarda bulunuyor, duymuyorsun. Yazıklar olsun böyle düzene. Yazıklar olsun. Cumhuriyet Halk Partisi, baklava kutularına da karşıdır, ayakkabı kutularına da karşıdır. 17-25 Aralık’ta, deliller, dinlemeler, 'usulsüz deliller kanuna aykırı toplandı' diye bütün hepsini yok sayanlar... Baba oğul telefonda: 'Sıfırladın mı oğlum?', 'Babacım, az kaldı babacımları' bu millete unutturamazlar. Bizim o gün kutu kutu çıkan paraları, önce 'FETÖ koydu' deyip FETÖ defolup gidince faiziyle geri isteyenler... Evlerinden para sayma makineleri çıkanlar... Baba oğul sıfırlama konuşanlar... Bugün tek bir delil olmadan bir iftira düzeni üzerinden partimizi iktidardan uzaklaştırmak için, milleti kandırmak için kumpas kuruyorlar. Bu kumpası da yırtıp atacağız. O yapılanların da hesabını teker teker soracağız.

"Artık yaşlandın, artık yoruldun. Kendi gündemine sıkıştın, bu ülkenin derdini duymuyorsun"

Buradan, güya tarihi açıklama yapacağız diye, tarihi bir safsatayı konuşma diye prompterdan okuyan Erdoğan’a sesleniyorum: Sen bu ülkeyi yıllarca yönettin. Artık yaşlandın, artık yoruldun. Kendi gündemine sıkıştın, bu ülkenin derdini duymuyorsun. Sorununu çözmüyorsun. AK Partili de olsa, karnını doyuramıyorsun. Gencine iş bulamıyorsun. Bu ülkeye umut olamıyorsun. Eğer inat edersen, bir yıl, iki yıl daha zulmedersin ama perişan olur gidersin. Ama bu ülkenin dayanacak gücü yok. Bence bu yaşlılığa, bu yorgunluğa, bu gerginliğe bu işi partinde genç bir arkadaşa devrederek, onu aday göstererek karşımıza çıkar, millet karar versin. Yok bırakmam, oturduğum koltuğa çakıldım, ayrılmam, bu koltuktan kalkmam diyorsan, görev sürenin yarısındasın. 2,5 senden, 2,5 benden. Gel 2 Kasım’da aday ol. Seçilirsen beş yıl daha senin, seçilmezsen -ki seçilemeyeceksin- bu milletin artık yüzünü güldürelim. Yüzünü güldürelim.

Ülkeyi, son yerel seçimleri kaybeden bir iktidar partisi yönetiyor. Bu ülkeyi, son anketlerde yüzde 29’a düşen bir parti yönetiyor. Bütün saldırılara, haksızlıklara rağmen, Cumhuriyet Halk Partisi bütün anketlerde en önde çıkıyor. Tayyip Erdoğan’a buradan bir kez daha sesleniyorum: Yüzde 29’la seni orada oturtmam. Seni orada oturtmam. 

"Ferdi’nin bıraktığı yerden, iktidar yürüyüşümüze hep birlikte devam edeceğiz"

2009 yılında ilk belediye başkanı adayı olduğumda, rahmetli Baykal rahatsızlanmıştı. Dedi ki: 'Manisa’ya aday ol'. Dedim ki: 'Seçim kayıp'. Dedi ki: 'Manisa’yı alacaksın'. Dedim ki: 'Bir önceki seçim, 2004’te oyumuz yüzde 6'. Dedi ki: 'Bu seçimde değil ama bir seçimde sen Manisa’yı alacaksın'. Gittik, 6’ydı, 13 aldık. 24 aldık. 30 aldık. Ve son yerel seçimlere kadar geldik. Vaktiyle altta aldığımız Manisa’da yüzde 60 aldık. Rahmetli Baykal’ın ‘Bu seçim değil ama bir seçim alacaksın' demişti. Parti aldı ama o seçimi ben almadım. Oraya resmini asmışsınız. Canım kardeşim... Ferdi Zeyrek aldı. Allah gani gani rahmet eylesin. Ferdi Başkan’ın ölümünde, başta Veli Ağbaba, Malatya’dan çok sayıda siyaset arkadaşımız, il başkanımız, siyasetçiler, dostlarımız hastanede yanımızdaydılar. Cenazede yanımızdaydılar. Yasımızda, taziyemizde yanımızdaydılar. Bugün de kardeşimi, o Türkiye siyasi tarihinin belki en kalabalık cenazesinde, yüz binlerin kıldığı cenaze namazındaki o fotoğrafla beni karşıladınız. Siz Malatyalılar gerçekten dünyanın en iyi insanlarısınız. Hepinizi çok seviyorum.

Ferdi’nin bıraktığı yerden, iktidar yürüyüşümüze hep birlikte devam edeceğiz. Ve eninde sonunda — ister erken seçimde ister 2 Kasım’da — ama ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar, eninde sonunda o sandığı getirerek bir şekilde bu seçimi kazanacağız. Ve bu ülkede mağdurların, yoksulların, köylülerin, emekçilerin, emeklilerin yani halkın iktidarını kuracağız. Dünyanın üzerinde plan kurduğu, hesap yaptığı ülke diye korkmayıp, kendi gençlerimizi dünyanın öbür ucunda hayal kurdurtmayacağız. Ve seçimden sonra gençlerimiz için yasaksız bir Türkiye; yasakların yasak olduğu bir Türkiye; vizesiz bir Avrupa; Avrupa Birliği’ne tam üye bir Türkiye yapacağız. Bütün gençlerimiz, Avrupa Birliği pasaportuyla bütün dünyada özgürce gezecek. Malatya’dan İstanbul’a gider gibi, Avrupa’nın bütün ülkelerine gidecek. Ve biz bunu kazanarak hep birlikte başaracağız. Artık kimsenin boynu bükük, hiçbir babanın yüzü önde, hiçbir memurun esnaftan utanacağı, hiçbir esnafın siftahsız kalmayacağı bir Türkiye’yi; herkesin mutlu olduğu bir Türkiye’yi yapacağız. Bunu yapmak için partimize güveniyor musunuz? Adayımıza güveniyor musunuz? Adayımız, Türkiye’nin dört bir yanında, gece mitinglerinde, gençlerin yaktığı gibi bu ışıklarla karanlık hücreyi aydınlatıyor.

"Emeklisine, pazardan pazarın dağılma saatlerinde ucuz, ezilmiş sebze yemeye iten bir iktidar yönetemez"

Artık bu devleti, gayrimeşru bir iktidar; halkın yüzde yetmişinin inanmadığı bir iktidar; rakiplerine darbe yapan, sokağa çıkamayan, pazara gidemeyen bir iktidar yönetemez. İşçinin, emekçinin, emeklinin hakkını vermeyen bir iktidar yönetemez. Emeklisine, pazardan pazarın dağılma saatlerinde ucuz, ezilmiş sebze yemeye iten bir iktidar yönetemez. Gençlerinin yüzde 75’i yurt dışına gitmeyi hayal eden, gençlerini buna iten bir iktidar yönetemez. Bunun için biz, bu ülkeyi mahkemeye de gelirde de adaleti getirmek için vergide de adalet olsun, sosyal adalet olsun diye yönetecek bir iktidara hazırlanıyoruz. Gerçek bir toplumsal barış, fırsat eşitliği istiyoruz. Bu ülkeye yatırımın da gelmesini, turistin de gelmesini, üreticinin, patronunun da kazanmasını ancak hakça bölüşülmesini istiyoruz. Biz, bu ülkenin demokratik olmasını, adil olmasını, zengin olmasını istiyoruz. Haydi iktidara yürüyelim.”






Paylaş :
Etiketler :  

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!





  GÜNCEL HABERLER

 
  FLAŞ HABER
   
  YAZARLAR
 


 
  EN ÇOK OKUNANLAR
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
 


  SOSYAL MEDYA


  GAZETELER
 
 

 







mersinerji.com
ANKA Haber Ajansı
Abonesidir

 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE HABER ARŞİVİ GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz..!
altioksiyaset.com © Copyright 2017-2025 Tüm hakları saklıdır..! İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz..!

URA MEDYA